Uyuşturucu kullanan çocuk suçlu,

Kafasını döndürmek istediği için arayış içinde bulunduğu için suçlu,

Temin ettiği için suçlu,

 İçtiği için suçlu,

Yakalandığında zaten suçlu,

Sorguya alındığında suçlu,

Kendisini savunan avukat suçlu,

Mahkemeye çıkartıldığında suçlu,

Sonuç olarak suçlu, cezaevinde…

          *           *           *

Amaaaaaaaaaaaaaa,

Çocuğuna sevgi yerine para veren,

Konken partilerinde lak lak eden,

Derdin var mı yok mu demeyen,

Hatta ve hatta “ne derdi olacak, yediği önünde, yemediği arkasında” diyen anne baba masum.

Uyuşturucuyu sattıran masum,

Ki kastettiğimiz “torbacı” değil, Baronlar(önlerinde ceket ilikleriz)

Uyuşturucu kullanan çocuğu yakalayan polis kahraman,

Sorguya çeken polis deneyimli,

Yargıç karşısına çıkarttırıp yargılatan başarılı.

Yasalar da çok başarılı.

Mesela “denetimli serbestlik” yasasının olmayışı tamamen masum.

İçenle satanın ayrılmadı, “her içici satıcıdır” düşüncesinin hakim olduğu sistem masum,

Yasaları çıkartmayan siyasiler masum,

Koskoca ülkede uyuşturucu ile mücadele merkezinin olmaması ayıp değil,

Bunun açılması için kaynak yaratmayan meclis masum,

Bunu önermeyen siyasi insancıl,

Ama kullanan suçlu.

Uyuşturucu kullanana hor gözle bakıldığı ülkemizde,

Yasaların geçmiyor olması,

Merkezlerin olmaması,

Polisin teknik olarak eksik bırakılması,

Polis sayısının yetersiz olması,

Çalışma saatlerinin berbat ötesi olması,

Bu sebeple sistemin sağlıksız işlemesi en büyük ayıptır.

Yönetenler, masumiyet testini gözü kapalı geçerim diyenler,

En büyük suçlu sizsiniz…