İki gündür bekliyorum…

Birileri çıkıp da resmi bir açıklama yapsın diye!

Tabi ki tahminimde yanılmıyorum, çünkü ülke 3 gün tatile girip de rehavete kapılınca kimseden bir açıklama yok…

Adamlar resmen ülkelerine gelen turiste ‘orası işgal bölgesi’ diyorlar!

Cesarete bakar mısınız lütfen;

Turist otobüslerinin ön camına ‘işgal bölgelerini gezeceksiniz’ diye tabela yapıştırıyorlar…

Rezalet sosyal medyada patlayınca polis lütfen devreye giriyor ve o tabelalar kaldırılıyor!

Geç de olsa kepazelik sona eriyor…

Ama devlet erkanı tatilde!

Kıbrıs Türkü bu kadar mı ezik hale geldi yani…

Bir Allah’ın kulu mangal partisine ara verip bir açıklama yapmaz mı!

Bu kadar mı aciz bir toplum olduk…

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı nerede!

Meclis Başkanı, Başbakanı, Dışişleri Bakanı yok mu..

Muhakkak var da onlar da acaba kendilerini ‘işgal’ bölgelerinin makamları olarak mı görmeye başladılar!

Öyle değilse bunun başka bir izah tarzı olabilir mi…

Açıklasınlar o zaman!

Bu devletin bir makamında oturan, bu makamın olanaklarından faydalananlar bu devlete sahibe çıkmayacak da nereye sahip çıkacaklar…

Hafta sonu oldu mu tek yaptıkları festival, panayır alanlarını gezip boy göstermek…

Bu devletin en üst makamları olarak bu ziyaretleri gerçekleştiriyorlar ama bu devletin ‘işgal’ altında olduklarını söyleyenlere karşı tek bir cevap bile vermiyorlar!

Ya da veremiyorlar…

Karşındaki seni vurdukça vuruyor, buna verilecek hiç mi bir cevabınız olamaz!

Sözde işgal bölgesinin devlet erkanı olmayı içinize nasıl sindiriyorsunuz ki…

Bu kadar mı ölü toprağı serpildi üzerinize!

Orada türlü tezgahlar kurarak, hem de müzakere sürecinde adanın kuzeyini gelen yabancı turiste ‘işgal bölge’ olarak tanıtmaya çalışan hastalıklı bir zihniyet varken, susmak onları haklı çıkarmak değil midir…

Yoksa yoksa..

Hani şu son yılların modası haline gelen ‘barış dili’ akımı var ya!

Ona mı kaptırdınız kendinizi…

Sürekli olarak barış dili kullanalım da adaya barış mı gelecek hayalindesiniz yoksa!

Böyle düşünüyorsanız, fazlasıyla yanılıyorsunuz demektir…

Adamlar nato kafa nato mermer ve böyle olmaya da devam edecekler!

Buyurun o zaman siz hala barış dinden söz ede durun o zaman…

Artık o koltuklara otururken nasıl rahat olacaksanız!

Basına haberleri kim sızdırıyor!

Lefkoşa Devlet Hastanesi yöneticileri öyle bir açıklama yaptı ki…

Artık isyan durumuna geldikleri her hallerinden belliydi!

Açıklamaya göre Lefkoşa Devlet Hastanesi bazı basın kuruluşları tarafından itibarsızlaştırılmak isteniyordu…

Öncelikle şunu belirtmek isteriz;

Hastanede insanların sağlığını ilgilendiren hele de yaşanan olumsuzlukları haber yapıp bunları yayınlamak sadece bir gazetecilik görevidir…

İyi niyetli yayınlara karşı çıkmak, hastaneyi itibarsızlaştırmak suçlaması yapmak bir hastane yönetimine kesinlikle yakışmaz!

Medya sorunları gündeme getirir siz de çözüm üretirsiniz…

Ama hastane yönetimi basında değil, kendi içinde aramalı bu haberlerin kaynağını!

Hangi hastane çalışanı, nasıl bir değerlendirme ve yönlendirme yaparak bu tür haberlerin biraz da abartılarak yayınlanmasına aracı oluyor…

Suçluyu dışarıda değil içeride aramak lazım onun için!

Ne yapacağız bu müşavirleri!

Dünyanın hiçbir yerinde görülemeyecek bir durum aslında bu…

Evde oturdukları halde devletten hem de en üst düzeyde maaş çeken müşavirler ordusu!

HP Genel Başkanı Kudret Özersay bu konuda dün bir açıklama yaparak durumu gayet iyi özetledi…

Yılda toplam 20 Milyon TL kadar müşavirlere ödeniyormuş!

Tamam içlerinde bu durumdan çok rahatsız olanlar var ama…

Bir kısmının da hiç umurunda bile değil!

Onlar şirketleri ailelerinden başka isimlerin üzerine çoktan kurmuşlar bile…

Sistem yıllardır böyle işliyor ve gelen de giden de bu sisteme dokunamıyor!

Merakımız şudur:

Eğer kısmet olursa da Kudret hoca ve partisi iktidara gelirse müşavir sorununu nasıl çözecek?

Bir formül var mı ellerinde!

Belediye çalışanları Allah’a havale!

Son 4 aydır ödenmeyen Yeni Erenköy Belediyesi çalışanları…

BES, isyan edip kapıya kilit vurdu!

Belki birilerinin dikkatini çeker diye…

Belli ki çekmemiş!

Hiçbir etkili ve yetkili devlet organından ses seda çıkmadı…

Yani burada çalışanlar kaderlerine teslim edildi!

Onların maddi durumları bir yana…

Bu güzel beldemizin belediye hizmetleri yerine getirilmeyince ileride doğacak sorunları da mı kimse hesaplayamıyor!

Hadi onlar Allah’a havale…

Ya siz!

MESAJ KUTUSU

Sayın Mustafa AKINCI, müzakere masasında neler çektiğinizi elbette sizden başka kimse bilemez ama şu Güney’den gelen turist otobüslerinin camlarının üzerindeki ‘işgal’ iddiaları da artık bardağı taşıran son damla oldu. Bunun hesabını soracak mısınız yoksa hala barış dilini konuşmaya devam mı!

Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, çizmeleri bir güzel parlatıp giymeye hazırlanıyorsunuz ama KKTC’de de camlarının önünde ‘işgal bölgesi’ yazan otobüsler cirit atmaya başladı. Acaba komşu meydanı boş buldu da bu kadar mı cesaretle davranmaya başladı!

Sayın Kudret ÖZERSAY, bizdeki müşavir sorun artık yılan hikayesine döndü ve bu konuda ne deseniz haklısınız ama eğer olur da siz iktidara gelirseniz bu sorunu nasıl çözeceksiniz, bunları açıklamak zorundasınız değil mi!

Sayın Fikri ATAOĞLU, Londra’da geçen hafta gerçekleştirilen Türk Festivali konusunda 700 bin Sterlin gibi çok büyük bir paranın birilerinin cebine gittiği konusunda yayınlar yapılmaya başlandı. Bu konuyu enine ve boyuna mercek altına almanız bekleniyor!

Sayın Ahmet BENLİ, Gönyeli’de yaşayan vatandaşlar artık suda akıllı sayaç zamanının geldiğini belirten mesajlar gönderiyor. Bu arada bisiklet projeniz öyle bir memnuniyet yaratmış olacak ki elinizdeki bisiklet sayısı yetmeyecek gibi görülüyor. Yeni sipariş vermeye hazırlanın deriz…

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, Lefke ilçe olduktan sonra bu bölgeye gösterdiğiniz ilgi ve alaka dikkatlerden kaçmıyor. Bir çoğu Lefke’den aday olacağınızı iddia ederken ben de onlara bunun mümkün olmadığını bir Başbakan’ın Başkent’ten aday olması gerektiğini söylüyorum. Yanılmıyorum değil mi!

Sayın Resmiye CANALTAY, millet işi gücü bıraktı şimdi sizin hangi partiden milletvekili adayı olacağınızı tartışmaya başladı. Ben parti değiştirmez desem de bazıları öyle düşünmüyor. Yol haritasında bir değişiklik olmaz değil mi!

Sayın Ahmet SENNAROĞLU, siyasiler genelde sosyal medyayı bir reklam aracı olarak kullanırken siz nedense yaptığınız sert yorumlarla gereksiz olarak tepki topluyorsunuz. Tamam genç ve enerjiksiniz ama biraz da ağır olmak her zaman iyi gelecektir…

Sayın Serdar DENKTAŞ, Türkiye’den KKTC’ye para akışı durdu mu? Başbakan Özgürgün Türkiye ile hiçbir sorunun kalmadığını belirtirken ne oldu da yine maddi konularda sıkıntılar yaşanmaya başladı! Bu ay ki maaş ödemelerinde sıkıntı yaşanacak mı!

Sayın Ali KİŞMİR, Basın-Sen başkanlığı için artık saatleri saydığınız söyleniyor. Şimdiden hayırlı olsun ama bilirsiniz ki davulun sesi uzaktan geldiği gibi çok da hoş olmuyor. Özellikle özel sektör çalışanları için bakalım ne gibi formüller üreteceksiniz!

Sayın Afet ÖZCAFER, genel sekreterlik elbette ciddiyet ve sorumluluk isteyen bir görevdir ama son zamanlarda bazı partililerinize çok sert çıkışlar yapıp onları  kırdığınız söyleniyor. Onların gönüllerini alabilirseniz ne ala artık!

 Sayın Hasan UZUN, hem siyasette hem de özel hayatınızda çok köklü bir değişim başlatmak üzere olduğunuzu öğrendik. Bu değişim kararının niçin aldınız bilmiyoruz ama eğer hayırlısı olacaksa olsun deriz…

Sayın Bekir KILIÇ, son 15 günde çok sıkı bir diyete girdiğiniz ve toplamda 50 gram kadar verdiğiniz konuşuluyor. Bir hesap hatası var ama artık biz de anlayamadık. Yakınlarınız diyet hocanızı uyarmaya hazırlanıyor, bilesiniz…

Sayın Ayhan ARIKLI, evinizi değiştirdikten sonra uyku problemi diye bir şey kalmadığınızı paylaştıktan sonra bütün yakınlarınız sizin bölgede ev arayışına girmişler. Temiz hava ve bol oksijenin bunda payı büyük olsa gerek değil mi!

Sayın Asım VEHBİ, Çetinkaya camiası artık şampiyonluk için sabırsızlanmaya başladı. Yeni sezonda öyle bir kadro kurmanız gerekiyor ki başka da seçeneğiniz yok gibi görülüyor. Şimdiden kolları sıvamanız öneriliyor…