Genelde ‘manyak’ kelimesini kullanmam ama taş gediğine oturunca hoşuma gitti!
Seçim süreçlerinde bizlerin de telefonları eskiye göre katlanıyor…
Her kesimden, her bölgeden insanlarla konuşuyoruz.
Adaylarla, onlara destek veren partililerle, sempatizanlarla, sokaktaki sessiz çoğunlukla daha fazla haşır neşir olma durumumuz var…
Bu temaslarda çok ilginç saptamalar alabiliyor, bunları siz okurlarla paylaşıyoruz!
Ama bu seçim sürecinde hiç bu kadar doğru bir tespit yapılmamıştı…
Bir partiden dostum telefon görüşmemizde ‘seçim manyağı’ olduk deyince ‘işte bugünkü başlığım budur’ diye karar verdim…
Siyasetin göbeğindeki bir kişi bile seçimlerden bunalmış ve tepkisini böyle ortaya koyabiliyorsa vardır elbet bir hikmeti!
İlk kez bir seçimde kafalar bu kadar karışık olmamıştı!
Ne kamuoyu şirketlerinin yaptığı anketler birbirini tutuyor ne de sokağın anketleri…
Bir hafta önce konuştuğunuz bir seçmen çok kararlılıkla desteklediği adayı söylerken bir hafta sonra kararını değiştiriyor ve başka bir adaya destek vereceğini söylüyor…
Adayların yanından ayrılmayan fanatikler ise başka alem!
Yaptıkları açıklamalarda herkes kendi adayının seçileceğini söylüyor ama herkeste bir korku var, bunun nedeni ise belirsizliğin ilk günden beri devam etmesi…
Bir seçim öncesinde basın organları ve basın mensupları hiç bu kadar taraf olmamışlardı!
Neredeyse her gazetenin, her televizyonun ve gazetecinin desteklediği bir aday var…
Destek verilen adaylar manşete yerleşirken diğer adaylar rakip olarak görüldüğünden yeteri kadar ön planda yer alamıyor!
Sonuçta önümüzde dört tane ciddi aday var;
İkisi parti desteğiyle potaya girmek isterken diğer iki aday daha çok kendini sessiz çoğunluğun adayı olarak pazarlamaya çalışıyor haklı olarak!
Dün dört adayın da desteklediği seçmen kitlesi ile görüşme imkanım oldu hepsinin kafası karışık, hepsi de sonucu tam olarak tahmin edemiyor!
Herkes birbirinden bilgi çalma derdine düşmüş, mitinge katılan vatandaş sayısı tartışmalarında  bile sosyal medyada birbirlerine akıl almaz hakaretlerde bulunuyorlar…
Hele de kamu görevlileri!
YSK bu konuda açıklama yapıp kamu çalışanlarının seçimlerde taraf olamayacağını söylerken onlar kimseyi takmıyor aksine miting alanlarındaki ellerinde parti bayrağı olan resimleri bizzat sosyal medyada paylaşıp bununla gurur duyuyorlar!
Bu konuda birbirini gammazlayan gammazlayana!
Öyle bir seçim süreci yaşıyoruz ki hepimizi resmen ‘seçim manyağı’ yaptılar…
İtirazı olan?...
 
 
Hangi bet salonu hangi adaya?
 
KKTC’de seçim olacak ta gece kulüpleri, gazinolar ve bet salonları gündeme gelmeyecek hiç olur mu?
Dün bu konuda ciddi ihbarlar aldım:
Hatta şirket isimleri ve aday isimleriyle birlikte!
En önemlisi de bir bet şirketinin bir adaya verdiği destekti…
Aday belli olunca, adaya destek veren birkaç parti kurmayı ile görüştüm ve gelen ihbarları açıkça söyledim, görüş istedim:
Bana verilen cevap şu oldu:
“Parti MYK’sının böyle bir kararı yok, kesinlikle de olamaz”
Bu tür kararlara parti MYK’larının karar verdiğine ilk kez şahit oldum!
Ah benim temiz ve dürüst siyasetçi kardeşim, uyan da balığa gidelim…
 
 
Namsoy ve Hulusioğlu!
 
Dün öğlen saatlerinden itibaren seçim kulislerinde konuşulan konuların başında Lapta ve Çatalköy Belediye Başkanlarının Kudret Özersay’a verdikleri destek kararı oldu…
UBP ve DP’nin destek vererek bölgelerine başkan olan iki isim seçimlere üç gün kala ansızın Kudret Özersay’a destek vereceklerini açıkladılar!
Peki ne oldu da bu karara vardılar?
Bu kararda birilerinin payı oldu mu?
Sanırım senaryo şu;
Bu iki başkanın adımı ile KKTC’de yeni bir oluşum için düğmeye basılmıştır…
Var mı iddiaya giren?
 
 
Gözler Nidai Güngördü’de!
 
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik dün deyim yerindeyse deprem yaşandı!
Lapta ve Çatalköy Belediye Başkanları Kudret Özersay’a desteklerini belirttikten sonra üçüncü isim de konuşulmaya başlandı…
Bize gelen bilgilere göre Fuat Namsoy ve Mehmet Hulusioğlu’na giden ekip önceki gün Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü’ye gitmiş ve Kudret Özersay için destek istemiş!
Alsancak Belediye Başkanı Fırat Ataser’i de bir kenara yazın…
Bu iki belediye başkanının seçimlerde Kudret Özersay’a destek vereceği ama bunu resmi olarak açıklamayacaklarını duyduk!
 
 
 
 
Kelle başı 100 TL!
 
Bir okuyucum aradı Lefkoşa Surlariçi’nde UBP’nin kimlik numarası aldığını ve seçimlere yönelik herkese 100 TL dağıtacağını iddia etti…
Tam bir seçim klasiği!
Sonra UBP’li bir milletvekilini arayarak ihbarı ilettim…
“Asla öyle bir şey yok” diye cevapladı:
Sonra şunu ekledi;
“Biz değil ama başka bir parti dağıtıyor”
Hep aynı tantana!
 
 
“Kimse oy vermesin”
 
Kıbrıslı genç bir arkadaşla tesadüf eseri aynı mekanda sabah tostlarımızı yiyoruz…
Sabahın erken saatlerinde konuşulan tek sonu seçimler…
Herkes görüşünü söylüyor seçim tahminini yapıyor…
Bu genç ve heyecanlı arkadaş çok sert bir şekilde elini masaya vurup kükredi:
“Hiç kimseye oy vermeyin hepsi de satılmış!”
İlgimi çekti ona dönerek sordum;
“Oy vermeyip de ne kazanacağız…”
Cevabı hayli ilginç oldu;
“Kendimizi abi”
Sizlerle paylaşma ihtiyacı duydum…
 

GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 

KUDRET NEREYE KOŞUYOR: Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonuna doğru Kudret Özersay ve ekibi tempoyu artırdı. 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Derviş EROĞLU, anlaşılan düğmeye basıldı ve yıllar öncesinin bir hesabı görülmek için seçimlerden birkaç gün öncesi seçildi. Girne’deki gelişmelerden sonra UBP ve DP’de büyük bir moral bozukluğu yaşanıyor. Bu durumu lehinize çevirmek olasıdır, çünkü size gönül verenler şimdi daha da hırslandı. Gösterin bakalım ustalığınızı…
Sayın Fuat NAMSOY, daha iki gün önce sizi arayıp bana gelen ihbarları sordum ‘kesinlikle öyle bir şey olamaz’ dediniz! Bu iki günde ne değişti de çok ciddi bir karar alarak seçimlerde dengeleri alt üst ettiniz? Yıllar sonra yine Girne sahilinden çıkarma başlatıldı değil mi? Hayırlısı olsun…
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, dün telefonlarınızı sabahtan akşama kadar kapalı tuttunuz. Bunun elbette bir tek nedeni vardı değil mi? Özersay’a destek tamam ama resmi açıklama yapmayacağınızı duyduk. Haklısınız çünkü daha siyasette çok yenisiniz. Hakkınızda hayırlısı artık!
Sayın Mehmet ZAFER, Pazartesi akşamı Yedidalga’da yemek yediniz ve tam destek beyanında bulundunuz. Ama ertesi gün bunu duyanlara kendine destek vermeyeceğini söylediniz. Hadi artık bir karar verin ama!
Sayın Kudret ÖZERSAY, boyunuz bir hayli uzun ama anlaşılan o ki bir o kadar da yerin altında varmış. Son bir hafta zaten çıkıştaydınız dünkü operasyon ile bütün dengeleri alt üst ettiniz. Hatırlarsınız değil mi geçenlerde arkanızda kim var diye sormuştum. Ben hiç unutmayacağım çünkü. Gazanız mübarek olsun…
Sayın Ertuğrul HASİPOĞLU, dün Girne’de yaşanan operasyondan sonra Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Derviş Eroğlu’na destek verme kararı aldığınızı duyduk. Böylelikle yaşadığınızı da öğrenmiş olduk…Böyle bir seçim hiç yaşanmadı değil mi?
Sayın Sümer AYGIN, aylar sonra nihayet seçim çalışmaları için araziye indiğiniz söyleniyor. Biraz geç kalmadınız mı? Yoksa küskünlüğünüz hala devam mı ediyor? Şimdi birlik ve beraberlik zamanıdır, evde oturmak size bir şey kazandırmaz!
Sayın Kutlay ERK, sizin gençlere söyleyin de Cumhurbaşkanı adayınızın afişlerini mezar duvarlarına yapıştırmasınlar, çünkü tepki mesajları gelmeye başladı…Bu arada Kudret Özersay operasyonu Sibel hanımın işine yarayacak gibi görülüyor değil mi? Bir ara konuşalım…
Sayın Ünal ÜSTEL, kankanız Fuat Namsoy’u geri döndürmek için çok uğraş verdiniz ama bir türlü başaramadınız. Eğer Çarşamba akşamı Mağusa’daki mitingi tercih etmeyip de bölgede kalsaydınız daha farklı olabilirdi…
Sayın Mahmut HÜDAVERDİ, Derviş beyin Acapolcoda’ki seçim etkinliğinde ekranlara da yansıyan el hareketinin sırrı bir türlü çözülememiş. Bana sordular sizi tanımadığım için cevap veremedim. En iyisi küçük bir açıklama yapıp merakları gidermek…
Sayın Tansel DORATLI, Akıncı’nın Mağusa etkinliklerine davul zurna getirmek isteyince epey tepki aldığınızı duyduk. Eski geleneklerinizi hala unutamadınız değil mi? Bu arada görüşmeyeli yıllar oldu, seçim sonrası yemeğe bekleriz!
Sayın Hüseyin Avkıran ALANLI, sizin bölgede Derviş beyin en az yüzde 45 oy alacağını iddia ediyormuşsunuz. Bu rakamın aşağısına düşerseniz sorumlusu siz olacaksınız bilmenizde yarar var…
Sayın Ramazan ÖZÇELİK, hastaneden çıkmak için önünüzde sadece iki gün kalmış ve saatleri saymaya başlamışsınız. Bu arada seçimlerde oy kullanmadan İstanbul’a gitmemekte inat ediyormuşsunuz. Hala bıkmadınız mı siyasetten!
Sayın Türkay TOKEL, seçimlere az bir süre kala her bölgeye özel ekip hazırladığınızı duyduk. UBP’li vekiller de sizin kadar çalışsa fena olmayacak değil mi? Bakalım sizin bölgede at başı giden seçimde ipi kim göğüsleyecek?
Sayın Turgay KONTİ, hadi aktif siyasetten vazgeçtiniz anlarız da telefon numaralarınızı niçin değiştirdiniz işte onu anlayamadık. Bundan böyle duman yoluyla mı haberleşeceğiz yoksa! Bizce hiç mahsuru yok, sakladığınız pastırmaları ortaya çıkarın yeter…