Ülkemizdeki alt yapı durumu ortada.

Her geçen gün yapılaşmalarda yaşanan sıkıntılar gözümüze daha çok batmaktadır.

Üniversitelerdeki öğrenci yoğunluğu, araba sayısındaki artış, günden güne artan nüfusla başa çıkmak elbette ki kolay değil.

Bugün her evde 2-3 araç olması, yollarda trafik sorununu gündeme getiriyor. Resmen yollar ölüm yolu oldu. Önüne gelen direksiyon sallıyor. Yaşı 17’den 70’e herkes tarfikte…

Ölümlü kazaların sık sık yaşanması bu yapısal bozukluğun ne kadar farkındalık yarattığını ortaya koymaktadır.

Alt ve üst geçitlere açık olmayan bir ülkeyiz. Özellikle Lefkoşa Fuar alanı ve DAÜ’nün önünde bulunan üst geçitlerin süs olarak yapıldığına inanıyorum. Millet bir türlü karşıdan karşıya geçmekte zorlanıyor ve üst geçitleri kullanmamakta direniyor. Aslında bir nevi tembellik diyebiliriz.

Mademki bu üst geçitler kullanılmıyor neden trilyonlarca para sokağa atılıyor?

Özellikle geceleri Hamitköy çemberinin oradaki yola atılan insanlar trafik kazasına meydan okuyor. Gece fark edilmesi güç olan bu insanların bir araç tarafından karşı karşıya gelmemesi mucizedir. En usta şoförün dahi zar zor fark ettiği bu kişileri herhangi bir kaza esnasında kim koruyacaktır? Ayni durum Haspolat çemberinde de geçerlidir. Üniversite öğrencilerinin yolun karşısından karşına geçerken yaşadığı tehlike ölme davetiye çıkarmak gibi bir şey.

Kimse bir hiç uğruna ölmek istemez elbette ama yetersiz alt yapı yüzünden yaşanan bu olaylar maalesef ki kafalarda soru işaretleri bırakıyor.

Bir değer konu yön tabelalarındaki yetersizlik. Yani ana yollara verilen önemle köylere verilen önemin ayni olduğunu söylemek mümkün değildir.

Köy içlerinde yetersiz olan yön tabelaları bölgeye yabancı insanların yönünü bulmasına engel oluyor. Bu bölgelerdeki yetersiz tabela yönlendirmelerinden Karayolları sorumludur. Şuan yol kenarlarındaki çalışmalarını takdirle izlediğimiz Karayolları Dairesi, yol kenarlarında silahlara hedef olan ve kurşun izleri ile dolup taşan tabelalarla ilgili büyük sıkıntı yaşıyor. Milli servete külfet. Her önüne gelen elindeki tabanca ya da tüfekle tabelalara nişan alırsa ne olacak halimiz. Kimse doğruyu bulmak ya da yapmak adına çalışmadığı sürece 1 adım ileriye gidilmesi mümkün değildir.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na da üst geçit konusunda büyük görevler düşmektedir. Önce halkın can güvenliğini sağlamak, sonra yetersiz alt yapıların daha rantabl kullanılmasını sağlamak sanırım bizlerin değil yetkili mercilerin görevidir.