Önceki günkü yazımın bu kadar ses getireceğini hiç tahmin etmezdim…
Daha doğrusu Kamu-Sen tarafından bu kadar tepki gösterileceğini beklemezdim!
Çünkü ‘bazı’ hemşirelerin aralarında çete oluşturarak maaşlarına yakın ek mesai aldıklarını ilk olarak dün yazmadım ki…
Son iki senedir bu konuda bana gelen ihbarlar neticesinde hem de hastane isimleri vererek yazılar yazıyorum, yetkilileri göreve davet ediyorum…
Bu konuda hem Maliye Bakanlığı’nın hem de Sayıştay Başkanlığı’nın da soruşturma başlattığını biliyorum çünkü!
Aslında dünkü yazımda kesinlikle hemşireleri hedef almadım aksine yıllık 80 milyon TL ek mesai ücreti ile devlete yüzlerce gencin istihdam edilebileceği mesajını vermeye çalıştım ama ne hikmetse ilgili sendika şimdi tepki göstermeye başladı…
Çünkü bazı hemşireler bu yazıdan çok rahatsız oldu ve sendikayı harekete geçirdiler!
Hükümet güven oyu aldıktan sonra bu konuda ilgili birimlerle görüştükten sonra demek ki çok daha ciddi ve hatta belgeye dayalı yazılar yazmak artık şart oldu gibi görülüyor…
Bu arada inanın ki ben sendikadan bile daha fazla hemşire camiasına karşı duyarlıyım ve onların bir çoğunun hangi ağır şartlarda çalıştığının da bilincindeyim…
Değerli dostum Kamu-Sen Genel Sekreteri Metin Atan dün önce telefonda aradı ve dünkü yazık konusunda üyelerinden sitemler aldığını ve açıklama yapmak durumunda olduğunu biraz da sıkılarak söyledi…
Ona aynen şunu söyledim;
“Elbette yayınlayacaksın kardeşim, dostluk başka iş başkadır, sen sendikacılığını ben de gazeteciliğimi yapacağım…”
Olay bu kadar basittir…
İşte değerli kardeşim Atan’ın gönderdiği o yazı;
Sayın Levent Özadam,
Kıbrıs Postası Köşe Yazarı
22.07.2015 tarihli " Yılda 80 milyon TL ek mesai mi olur!" başlıklı yazınızda
bazı hemşirelerle ilgili yazmış olduğunuz ek mesai konusunda, çete oluşturduğu ile
ilgili yazınızda mesnetsiz, tutarsız ve araştırılmadan yapılan ve bilgi kaynağından
uzak eleştirilerinizi okumuş ve hayretler içerisinde olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
Böyle bir yazı yazılırken sizin gibi bir araştırmacı gazetecinin nasıl olur da
Hemşirelerin, çete oluşturduğunu ve tezgahın içinde oldukları ile ilgili yazıyı
yazarken bunun iyi araştırılmadan, hemşireleri töhmet altına almanızı esefle
kınıyoruz.
Emeklerinin karşılığını alamamakla birlikte en zor en riskli grubu başında olan
hemşirelerimizin hep kendilerinden ve ailelerinden verdikleri, kötü bir vardiya
sisteminde çalıştıkları için, yıpranan aile, sosyal yaşamları kalmayan, bu emekçi
kesiminin, bu şekilde itham edilmeleri kabul edilemez.Ayrıca sağlıkta hemşirelere ne
kadar mesai ödendiğini, yatak sayı ve sağlık merkezlerine göre kaç hemşire olması
gerektirdiğini araştırdınız mı? Aynı gün içerisinde personel yetersizliği nedeni ile
amirleri tarafından iki defa nöbete çağrıldığını (yasal olarak zorunlu) biliyor musunuz?
Yıllarca bakanlığa hemşire alımı ile yazışmalar yapılmakta ancak bu konu ile
ilgili bakanlık maddi olanakların yeterli olmadığını ileri sürerek, hemşirelerimizin
istememeleri halinde ek mesai yaptırılmakta ve kendilerine emek hırsızlığı
yapılmaktadır.
Bizler Kamu-Sen olarak yazmış olduğunuz bu yazıyı hele sizin gibi araştırmacı
bir gazetecinin " Eğer böyle bir çete varsa" , kabullenemeyeceğimizi bilmenizi, böyle
bir yazıyı yazdığınızdan dolayı sizi kınadığımızı bilmenizi istiyoruz. Bu iddianızın
doğruluğunun ispatlayamamanız durumunda yasal hakkımızı saklı tutuyoruz ve bu
olayın takipçisi olacağımızı bilmenizi istiyoruz.
 
Metin Atan
KamuSen
Genel Sekreter
 
 
Nöbet kulübesinin görüş açısını kısıtlıyormuş!
 
Ercan’da telli bölgede kesilen ağaçlar konusunda dün bölgenin polis komutanı Hüseyin Sağıroğlu’na bir mesaj göndererek bu kesimin niçin yapıldığını ve kesilen odunların nereye götürüldüğünü sormuştum…
Odunların nereye götürüldüğünü öğrenemedim ama ağaçların nöbetçi kulübesinin görüş açısını kısıtladığı için kesildiğini öğrendim…
Bu konuda bize bilgi veren teşkilata teşekkür ederim
 
 
Işıklı tabelalar sürekli çalınıyormuş!
 
Bahset Aytekin’in alkollü bir sürücü tarafından ezilip yaşamını yitirmesi olayı;
Dünkü yazımda bu konuya değinip kazılan yollarda niçin geceleri ışıklı tabela olmadığını eleştirmiştim…
Dikkat ederseniz Karakum-Çatalköy yolunun bazı kısımlarında aydınlatma lambası bile yok!
Yol çalışmasını yapan şirketin KKTC müdürü Kemal Deveci bu konuda bir açıklama yaparak şirket olarak bu konuya büyük önem verdiklerini ve yol boyunca ışıklı tabela koyduklarını ama her seferinde de bunların çalındığını ifade etti…
Bunları çalanlar ne yapıyorlar bilemem ama çok vahim bir durumdur bu!
 
 
Sosyal yardım alanlara maaş artışı yok!
 
Özkan Yorgancıoğlu hükümeti giderayak güzel bir karar alarak devlet çalışanlarına zam kararı aldığını açıklamıştı…
Yeni işe girenlere daha fazla artış yapılma kararı doğru bir karardı…
O günlerde hükümete sosyal yardım maaşı alanlara zam olup olmayacağını sormuştuk…
Üzülerek öğrendik ki onlara zam yokmuş!
Adı üstünde hiçbir gelirleri olmadığı için devletin onlara sağladığı bir olanak bu ama ne yazık ki bu hayat pahalılığına rağmen bu artıştan onlar faydalanamayacak…
Adil bir düzen kuracaklarını iddia eden yeni hükümet için bir çelişkidir bu!
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Prof.Dr. Necdet OSAM, dün bir gazeteye açıklama yaparak bazı internet gazetelerini yalan yazmakla suçladınız. Hatta Özlem Avcı’nın da görevden alınmadığını söyleyerek yalanın en büyüğünü siz kendiniz söylediniz. Çok ayıp ettiniz doğrusu! Bu kararı alıp sonra bakanlıktan tepki gelince geri adım attığınızı çok iyi biliyoruz ve isterseniz bunu ispatlarız da!
Sayın Ömer KALYONCU, devlet çalışanları bu ay sonu zamlı maaşlarını alacak ama sosyal yardımdan maaş çekenler bundan yararlanamayacak! Böyle bir adalet nerede görülmüştür ki? Bu konuda yoğun eleştiri mesaj ve telefonları alıyoruz lütfen kararı bir kez daha gözden geçiriniz…
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, bakanlık pazarlıkları sırasında ortağınızın size Meclis Başkanlığı ve dört bakanlık teklifine şiddetle karşı çıkıp 5 bakanlıkta ısrar ettiğinizi öğrendik. Yani zaman zaman elinizi masaya vurmayı biliyorsunuz ya doğrusu da bu değil mi?
Sayın Ünal ÜSTEL, genel başkan adaylığı konusunda son kararınızı verdiğinizi ve önümüzdeki hafta adaylığınızı açıklayacağınızı öğrendik. Son bir haftadır bu konuda yaptığınız ciddi temasların bunda çok etkili olduğu söyleniyor. Hayırlara vesile olsun…
Sayın Özgün FARUK, LAÜ Mütevelli Heyeti Başkanlığı için operasyona başladığınızı gözlemliyoruz. Üyeliğiniz garanti ama başkanlık konusunda fazla hevesli olmayın deriz çünkü o ismi de yarın bu sayfada açıklayacağız…
Sayın Sunat ATUN, Kıbrıs Sigorta’ya atanacak müdür konusunda başınız epey ağrıyacağa benziyor. Bu konuda 5 tane aday var hem de CTP konuyu mercek altına aldı, bazı isimlere şerh koymaya hazırlanıyor. Allah sabırlar versin…
Sayın Özkan KORUN, DAÜ VYK başkanlığı konusunda adınızın listenin en başında olduğunu biliyor muydunuz? Camiayı iyi tanıyan birisi olarak son dakika sürprizi olmazsa bu iş oldu demektir…
Sayın Meral AKINCI, yaptığınız ziyaretlerde samimiyetiniz ile yaşlı ve hasta insanları şefkatle bağrınıza basmanız dikkatlerden kaçmıyor. Bir de onların sorunlarına merhem olabilirseniz ne mutlu size…
Sayın Ali POLATKAN, yeni hükümet programını bir kaz kez okuduktan sonra özel sektörün çok da hayrına olmadığına kanaat getirmişsiniz. O zaman özellikle de turizmcileri örgütleyip daha fazla gecikmeden operasyona başlamak gerek değil mi?
Sayın Nurcan KILIÇ, iki senelik bir aradan sonra kendinizi ansızın yine Kemal Dürüst’ün bakanlığında buluvermişsiniz. Demek ki Sayın bakan geçmiş yıllardaki hizmetlerinizden dolayı bir hayli memnundu. Hayırlı uğurlu olsun, Allah utandırmasın artık…
Sayın Zafer KODAN, muhterem validenizin vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhumeye Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve başsağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler nasip etsin…
Sayın Derviş EKŞİCİ, Basın ve Halkla İlişkiler makamı belki şimdilik elden gitti ama yakında Vakıflar Bankası yönetim kurulu üyeliği gelecek diyorlar. Bu arada kısa bir süre sonra DAÜ’nün tepesinde resmen deprem yaşanacak, sabırla bekleyip görün olur mu?
Sayın Faiz SUCUOĞLU, CTP’li bir milletvekilinin sizin bakanlığın atamalarına müdahalede bulunup bazı isimlere şerh koyması parti içinde fırtınalar kaparmış diyorlar! Bu vekilin ismini açıklamayı düşünüyor musunuz yoksa sin da geçsin mi?
Sayın Erhan ARIKLI, Yeniden Doğuş Hareketi olarak köy ziyaretlerine başlamışsınız bile…Ardından yeni bir siyasi oluşum gelir mi bilinmez ama eğer olacaksa da elinizi çabuk tutmanızda fayda var. Artık siyasette neyin ne zaman olacağı hiç de belli değil!
Sayın Hasan UZUN, Çarşamba Akşamları diye bir ekip oluşturup ciddi toplantılar yapmaya başladığınız söyleniyor. Hayırdır Girne’nin petrol kralı olarak yoksa sizde mi aktif siyaset için ön hazırlıklara başladınız yoksa?