2 Şubat Pazar günü DP-UG Kurultayının gerçekleşeceği tarihi gün.

4 aday genel başkanlık için yarışıyor. DP-UG Genel Başkanı Serdar Denkatş, Genel Sekreter Bengü Şonya, Dr Fuat Ciner Türköz ve Gazi Hacı Abdurrahman Ömeroğlu Genel başkanlık koltuğuna oturmak için yarışacak.

Bu yarışın bir galibi olacak ama yarışı iki kişi başa baş devam ettirecek. Serdar Denktaş ve Bengü Şonya arasında geçecek olan kıyasıya mücadele her ne kadar sessiz sedasız geçecek dense de kıyasıya bir yarış olacağı kesindir.

Ama bu yarışta çok ilginç bir detay dikkatimi çekti. Delege sayısındaki fazlalık!

Bugün UBP gibi büyük partinin bile 1400’e yakın delegesi varken nasıl oluyor da DP-UG’nin 2300’ün üzerinde delege sayısı ortaya çıkıyor?

Henüz delege listeleri de ortada yok… Kimse delege listelerinden haberdar değil.

İşin garibi delegeler kimin delegesi o da belli değil.

Bu seçimin çok adil bir seçim olacağını düşünmüyorum. Yani delegelerin nerdeyse yarısı UBP’nin listesinden DP-UG’ye yazıldı. Yani listeleri karşılaştırsanız emin olun nerdeyse yarısının UBP delegesi olduğu ortaya çıkar. Bu insanlar hem DP-UG’de hem de UBP’de olmak üzere 2 yerde delege olarak yazılmıştır.

Peki, bu her iki partide delege olarak yazılı delegelerin 2 Şubat günü oy kullanmasında sakınca var mı yok mu? Biri bunu açıklamalıdır.

Bu şaibe ile gerçekleşecek olan kurultayın galibi kim olur diye düşünmüyorum bile. Delege listelerinin askıya asılması halinde bu listeler UBP’nin listeleri ile karşılaştırılacak ve işte o zaman farklılık var mı yok mu ortaya çıkmakla kalmayacak şaibeli seçimin yankıları basında yer bulacaktır. Her iki yerde delege olan kişilerin oy kullanması nasıl etik olacaktır?

Yani yeni bir ‘Eroğlu partisi’ yaratılmak adına çalışılıyor. UBP içerisindeki etkisi halen devam eden Cumhurbaşkanı Dr Derviş Eroğlu, DP-UG’yi de etkisi altına almıştır.

1500 fazla delege Bengü Şonya’yı siyasetten silme amacı ile çalışacak ve Serdar Denktaş’ın şişme delegelerle gücünü ortaya koyacaktır.

Siyaset çökmüştür.

Artık naylon delegeler, naylon üyeler ve naylon adamlar meşhurdur. Serdar Denktaş Tüzükte yeni gelenlere oy hakkı verelim derken listeye birçok UBP delegesini DP-UG delegesi olarak yazılması için çalışma başlatmıştır ama her nedense bunun demokratik bir seçim olduğunu düşünmüyorum.

Antidemokratik bir seçimdee naylon delegelerle seçim kazanmak kazanmak mıdır?