1863 yılında ABD’de köleliği kaldıran ABD’nin 16. Başkanı Abraham Lincoln’ün köleliği kaldırmak için verdiği siyasal mücadeleyi konu edinen, Spielberg’in ‘Lincoln’ adlı filmde Lincoln’ün meşhur bir cümlesine yer verilir:

“Araştırmalarım sonucunda öğrendim ki bir pusula size bulunduğunuz yere göre tam kuzeyi gösterir ancak yolunuzun üzerinde karşılaşacağınız bataklıklar, çöller ve çukurlar hakkında sizi uyaramaz. Eğer varacağınız yere ulaşmak için engelleri hiçe sayarak yola koyulup da, bir bataklığın içine gömülmekten öteye gidemezseniz kuzeyi bilmek ne işinize yarar? Savaş bitmek üzere, öyle değil mi? Bir ceset daha neye yarar?”

Yarınki seçimler öncesinde, seçmene uyarı tonundaki Abraham Lincoln’ün tarihi cümlelerini bir kenara not etmeli.

Tüm siyasal partilerimiz sabah akşam bizlere güya güzel bir gelecek tasarımı sunuyor. Hepsinin pusulası kuzeyi gösteriyor elbette ama kimse de çıkıp gelecekteki Kuzey Kıbrıs’ın “bataklıklar”dan, “çöller ve çukurlar” dan hangi toplumsal uzlaşıyla nasıl geçeceğini anlatamıyor bir türlü...

Yıllardır ülkeyi girdiği bataklığın içine aynı partiler sürüklememiş gibi, hala doğru pusulanın kendilerinde olduğunu iddia ediyorlar. Kendi ayakları üzerinde duran bir Kuzey Kıbrıs’a ulaşmak için engelleri nasıl aşacağımızı seçmenle paylaşmayan, seçmene ödeyeceği bedeli açıklamaktan itinayla kaçınan partiler ve siyasetçileri ısrarla etrafı çiçekli, dümdüz bir yolda yürünerek, hayali kurulan kuzeye ancak kendi partileri ile varılacağını öne sürüyor.

Yeni bir seçim süreci daha tüketilirken bu partilere verilecek oy neye yarar hakikaten? Bataklığı hep beraber nasıl kurutacağımızı, çölleri nasıl yeşerteceğimizi, çukurları nasıl kapatacağımızı halka anlatamayan, zaten böyle bir derdi de olmayan mevcut siyasal partileri ve adaylarını seçmek, seçmene 2 sene daha kaybettirmekten öte neye yarar gerçekten?

Toplumun ‘son şans’ıymış bu seçim... Yoo, bu seçim patronaj partilerinin şanslı olabileceği son seçim sadece! Mevcut partilerin bizi bataklıktan çıkarma potansiyeli olmadığını gösterecek ve bataklık düzeninin meşruiyetini kaybedeceği 28 Temmuz seçimleri kuşkusuz onların son şansı. Toplumun değerli zamanını ve yıllarını çalabilecekleri son seçim aynı zamanda...