Kültür demişken….
Yeni mezun iki tıp fakültesi mezunu arkadaş yolda yürüyüp,bir yandan da birbirlerine ben daha iyi doktorum havaları atıyorlarken karşıdan iki büklüm,sancı çektiği yüzünden rahatlıkla okunan ve hatta yürümekte zorluk çeken bir adamcağız görürler. Biri hemen,
-Bak yahu adama nasılda Siyatik ağrısı çekiyor,görüyormusun? Der. Diğeri,
-Yok canım sende ..der. Ne Siyatiği ,bak belini tutuyor.Bu düpedüz Bel Fıtığı… Siyatikti,Bel fıtğıydı derken bunlar anlaşamaz ve adama sormaya karar verirler..
-Afedersiniz ..der biri kibarca acı içinde yürümekte olan adama…Arkadaşım bu acılı ifadeleriniz nedeniyle sizin Siyatik olduğunuzu iddia ediyor.Bense Bel fıtığı konusunda ısrar ediyorum..Acaba hangimiz yanıldık söylermisiniz lütfen..der.
Adam acı içinde,birazda inleyerek cevaplar.
-Hepimiz yanıldık arkadaşım hepimiz…..Bende gaz var diye bi ıkındım altıma ……..m…
Şimdi benim aklıma bu adam niye bir tuvalete gitmedi diye bir soru getiriyor…Ve hemen ardından da “Bulamamıştırki gitsin” diye kendim cevaplıyorum..Çünkü o anda bu adamın Kıbrıs’ta yaşadığını varsayıyorum.
Değerli arkadaşım Levent Özadam Face book’a bir başlık atmış sabahleyin. Dün akşam bir turistin ülkemizdeki çevre kirliliği konusundaki düşüncelerini dinlemek zorunda kalmış ve çok büyük mahcubiyet duymuş haklı olarak.
İnanın bende zaman zaman yaz kış demeden gerek Lefkoşa’ya,gerekse Girne’ye gittiğimde kendimi hep o turistlerin yerine koyarak geziyorum oraları ve bazen içimden “İnşallah bunu görmezler” diye geçirdiğim bir çok utanç verici manzaralarla karşılaşıyorum..
Özellikle Rehberlerimizin peşine takılmış Turist kafilelerinin gezdirildikleri yerler hakkında düşüncelerinin neler olduğunu tahmin edebilmek beni çok yaralıyor.Mesela diyorum bu adamlar kendi ülkelerinde öyle bir tuvalet yapıyorlarki mobilyası,konforu,hijyeni ve görünüşü ile bizim beş yıldızlı oturma odalarına benziyor.
Şimdi gel sen bu adama tuvalet diye Lefkoşa’daki veya Girne’ deki amonyak kokusundan içine girilmeyen,girilsede canhıraş bir şekilde acele dışarı kaçılan yerleri göster..Rehberlerimizin bu konuda nasıl mahcup olduklarını düşünmek bile istemiyorum.
İşte o nedenledirki hep söylerim,”yerel seçimlerde partilerimizi değil aklımızı kullanmalıyız” diye..
Arkadaşlar Belediyelerimize mutlak kadın elide değmelidir.Ben buraya öyle kadın isimleri sıralarımki,onlar değil kentlerimizi ülkenin tarihini bile değiştirirler..Hiç değilse bu seçimlerde bize dünyamızı renklendirebilecek kişilere oy versek diyorum..
Tabi bu herkesin kendi bileceği bir iş. Ama benim bir bildiğim varki günün birinde bi yerlerden para çıkarda zengin olursam, başta Lefkoşa olmak üzere bir çok turistik bölgemize o dediğim tuvaletlerden yaptıracam…
Hiç değilse herkes oraya eder..Memleketin içine değil.
