Dün basında çıkan haberler herkesin beklediği duyumlardı. DP-UG’li dört vekilimiz istifa edeceklerini artık net bir şekilde dile getirdi. Her ne kadar beklediğimiz tarz bir açıklama yapılmamışsa da yapılan açıklamalar atılan adımın bu yönde olduğunu kesinleştirmiştir.

Bu 4 vekilimizin istifa kararları öncesinde DP-UG PM toplanarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde bağımsız aday çıkması halinde Cumhurbaşkanı Dr Derviş Eroğlu’nu destekleyeceğini açıkladı. PM’nin aldığı karar sonrası ise DP-UG’de görüş ayrılığına düşen vekillerimiz ise istifalarını çok yakında açıklayacaklarını dile getirdiler.

Bu durumunun neticesinde ise şu ortaya çıktı; çok önce planlanmış olan ve alınan bu karar artık dayanılmayacak raddeye gelmiştir. Bu vekillerimiz halen DP-UG rozetinin altındadırlar.

Zorlu Töre’den sonra istifa ettikleri anda bağımsız vekillik sürdürecek olan vekillerimiz, önümüzdeki süreçte çok zor bir dönemden geçecekler.
Zaten bir takım görüşmeler neticesinde bu kararı alan vekiller, bugün bağımsız olarak ne kadar diretebilirler bilemem ama bağımsız bir vekil yerine parti çatısı altında güç birliği oluşturmak istediklerini de kapalı kapılar ardında dile getirdiler. Yani DP-UG’de aradıklarını bulamayan vekillerimiz için önümüzdeki süreç birçok şeye gebedir.

DP-UG’nin rozetini ha bugün ha yarın indirecek olan vekillerimiz geçtiğimiz günlerde UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün ile görüşerek bağımsız vekil olarak uzun süre beklemek istemediklerini dile getirdiler. Bunun da anlamı şudur; ‘’biz UBP çatısı altında toplanarak güç birliği yapmak istiyoruz.’’

Özgürgün, bu olaya her ne kadar sıcak baksa da önemli olan tabanın bunu kabul edip edemeyeceğidir.

Bugün alınan kararlarla atılan bu adım Cumhurbaşkanı Dr Eroğlu’nu tedirgin etmiştir. Çünkü seçime ramak kala alınan bu kararın ucu Eroğlu’na dokunacaktır. Eğer bu süreçte istifa eden vekiller Nisan’dan önce UBP çatısı altında yer alırsa Serdar Denktaş bu durumdan hoşnut kalmayacaktır. Geçen akşam açıkladığı destek kararını da düşünecek olursak, Serdar Denktaş’ın bu durumu kolay kolay hazmetmeyeceği kesindir. Ahmet Kâşif, Menteş Gündüz, Ergün Serdaroğlu ve Hamit Bakırcı attıkları adımı doğru atmazsa bunun bedeli ağır olmakla kalmayacak, Parti içerisinde Hüseyin Özgürgün’ün durumunu da zorda bırakacaktır.

Kısacası, bu gidişler kıyamet nisandan önce kopacaktır.