Böyle bir dönemde halen daha yatırım yaparak iş sahası ve istihdam açan iş adamları veya iş verenler ortaya çıkıyorsa tebrik edip, destek çıkmak gerekir.
Gerek Devlet olarak, gerekse toplum olarak bu gibi şahsıyetlere kriz ortamında istihdam sağladıkları ve olanak sağladıkları için teşvik bile verilmelidir.
Hele birde yapılan yatırım kendi bütçeleri ve mevduatları çerçevesinde gerçekleşecekse bir o kadar daha takdirle karşılanmalıdır.

Fakat gelgelelim siyasi düşünceleriniz veya kişiye özel rantlarınız doğru adreste değilse ağzınızla kuş tutsanız sizi barındırmazlar.
Nedeni mi?
Çok basit...
Ya bendensin, yada düşmandan.
Cahil olan ve beyni para ile yıkanmış beyinlerin yatırımcılık, iş adamlığı, iş hayatı yada ekmek parası gibi yaplıması ve olması gereken işlerle alakası yoktur.
Bir düşünelim, kırsal kesim olan bir bölgeye Yüksek kapasiteli bir firmanın yada, şirketin açıldığını.
Bu kesinlikle iş verenin veya firmanın hizmet anlayışıyla ilgilidir. Sizin siyasi çıkarlarınızla bir bağlantısı yoktur.

Gün geçtikce bu güzelim ülkede ''Esnaf'' diyebileceklerimiz azalmakla kalmıyor, ülkeyi terk ediyor. Bunun üzerine hükümetten yetkili birisi çıkıp bir açıklama yapıyor. Sonra basıyorlar yaygarayı 'İstanbulda şu kadar para harcayan kıbrıslı var'', ''Güneyde bu kadar para harcayan kıbrıslı var'' diye. Ama her şeye rağmen esnaf ve halk memnun.
Böyle bir durum mevzubahis ise bu açıklamayı yapan kişi en ağır cezaya çarptırılmalıdır.

***
Aslında bakarsanız söylemek istediğim esnaflıkla, iş, güçle hiçbir bağı olmayan insanların hiç bir hakkı olmadan nasıl olurda bu konular hakkında yorum yapma yada açıklama yapma hakkı olur anlamış değilim.
Hükümetten kimse esnafı ziyaret etmiyor, temsiliyet hakkı alan vekillerde kahveden çıkmıyor nasıl olurda piyasadan haberleri var.
Kimisi, benim param var istediğim aracı alırım diyor, sonra arkasından hemen krizden bahsediyor.
Kimisi, halkın verdiği vergileri havaya savurup, ''bize bir enkaz bıraktılar'' diyor.

Kimseyi suçlamaya hakları yok (!)


''Formulümüz var'' diyerek başa geldiniz, formulünüzü kendiniz bile çözemediniz.
Partizanlığı hat safhada tutuyorsunuz, ne devlet dairelerinde nede belediye başkanlarınız kendinden olmayanlara elinden gelen zorlukları çıkarıyor. Sonrada utanmadan özür dilenmesini istiyor.

Bir gün değil, her gün bu halk kaybetti.
UBP' nin en büyük kozu insanları ''ekmek parası'' ile tehdit etmek. Bu işi çok güzel başarıyorlar, buna bağlı olarakta, yaşama şansınızı elinizden almaya çalışılıyor.
Düşününü ki, bir köşeye kediyi sıkıştırdınız ve ona sadece saldırma faktörünü bırakmış oluyorsunuz.
İşte hükümette eli kolu bağlanıp hatta kilitlenmiş olup tek çıkar yolu, kanını kusarak köşeye sıkıştırdığı insanlara saldırmakla çıkış yolu bulmaya çalışıyor.
Bu gidişle varılacak olan nokayı bilemem ama gidilen yolun doğru olmadığından eminim.
Kırsal da kaldık LEFKOŞA, sendikalar, örgütler, birlikler miting yapmıyor diye bizleri huzur ve rafah içinde sanma.
İskele ve Karpaz'da hem kırsal, hem açıkta kaldı, buda böyle biline.