Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın açıkladığı Demokratikleşme Paketi birçok yanıyla yetersiz veya eksik bulunsa da, Türkiye’de geniş bir tartışmayı açması itibarıyla son derece önemli bir gelişmedir.

Madem “Türkiye’de hiç kimse dilinden, ırkından, milliyetinden, renginden, inancından, gereğini yerine getirmekten dolayı ayrımcılığa maruz kalmayacak” diyor Türkiye Başbakanı; paket yasallaşırsa, Türkiye’nin yanıbaşında yaşayan Kıbrıslı Türklerin daha fazla ayrımcılığa maruz kalmayacağına inanabilir miyiz?

“Yeni süreçte nefret, ayrımcılık, yaşam tarzına müdahale gibi suçlarla daha etkin biçimde mücadele etmeye başlıyoruz. Belirli suçların cezalarını daha da artıyoruz. Belirli suçlar, kişinin dili, ırkı, rengi, cinsiyeti, engelliliği, siyasi düşüncesi, dini veya mezhebi nedeniyle işlenirse cezası daha da ağırlaşacak” diyor Erdoğan. Bir topluma ‘besleme’ diyerek ayrımcılık yapmak da nefret suçları kapsamına girecek mi Türkiye’de?

“Bir kimsenin inanç, düşünce veya kanaatlerinden kaynaklanan tercihlerine müdahale edenlere bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası getiriyoruz” diyor ya Sayın Erdoğan; öyleyse, kendi yaşam tarzı ve kanaatlerine göre mini etmek giymeyi, özgürlüğünün müdahale edilemez bir parçası olarak gören kadınlara Kıbrıs sokaklarında kem gözlerle bakanlara artık rastlamayacak mıyız?

“TCK’da belirli harflerin kullanılmasından dolayı var olan cezai müeyyideyi kaldırıyoruz. Bir nevi klavyelere özgürlük getiriyoruz. Yani Q, X ve W harfleri klavyelerde kullanılabilecek” diyor Erdoğan; Kıbrıslı Türk karikatürcü ve yazar Hüseyin Çakmak’ın ‘Gappellari Fuad Dayı’da Kıbrıs Türk Ağzı’na kattığı harfler de resmiyet kazanabilecek mi?

“Köy isimlerinin değiştirilmesindeki yasal engeli kaldırıyoruz. Dayatma içeren ifadeleri kaldırıyoruz” diyor Erdoğan; ya benzeri bir adım Kıbrıs’ın kuzeyinde ne zaman atılacak? Halkın dilinde Rumcadan geçtiği haliyle kullanılan, resmi olarak Türkçeleştirilen ve çoğu insanın Türkçeleştirildiği haliyle bilmediği köylerin isimleri hangi gün özüne geri döndürülecek?

“Kişilerin özel bilgileri ilgisiz kişiler tarafından kullanılamayacak”sa Türkiye’de, bir başka ülkenin Başbakanı’na kamuoyu önünde artık maaşı sorulamayacak mı peki?

“İlkokullardaki öğrenci andı uygulamasını kaldırıyor” Türkiye. Kıbrıslı Türk çocukların kimliklerine aykırı olarak sadece ve sadece Türk oldukları söyletilmeyecek mi bundan böyle?

Soruları uzatmak mümkün. Türkiye’deki demokratikleşme tartışmalarının seyri nereye evrilirse evrilsin, cevapları biz bulmalıyız sanırım.