Karagözoğlu, öğretmenlik mesleğini icra ederken farklı eğitim kademelerinde çeşitli görevlerde hizmet ettiğini öğrencilere anlatarak ilkokul ve ortaokul dereceli eğitimde, öğrenmenliğin ‘esas öğe’ olduğuna dikkatleri çekti.
Karagözoğlu sunumunda başarılı öğretmeni mesleğini ve alanını seven, öğrenciyi motive etmeyi bilen, işlediği konuyu çeşitli örneklerle açıklayan ve uygulamaya çalışan, ders işlerken aktif davranan, çeşitli öğretim yöntemlerini kullanan, ödüllendirmeye önem veren ve öğrenciyi cesaretlendiren öğretmenler olarak açıkladı.
Öğretmenlik mesleğinin kutsal bir görev olduğunu söyleyen Karagözoğlu,“okul sıraları öğretmenlik mesleği için en kutsal yerdir, çünkü öğretmenlik mesleğinde yeterlilik bu sıralarda alınır, bunun kutsallığını da hizmet vermeye başladığınızda anlayacaksınız” dedi.
Öğretmen yetiştirmeyi ‘nicelik’ ve ‘nitelik’ olmak üzere iki yönde ele almanın daha anlaşılır olacağını ifade eden Karagözoğlu, öğretmenlerin yaptıkları işin gerçek anlamda sanat olduğunu, bundan dolayı da öğretmenlerin toplumun ‘eğitim önder’leri olduğunu vurguladı. Karagözoğlu, öğretmen yetiştirmede en büyük sorumluluğun eğitim fakültelerine düştüğünü belirterek, öğrencilerin bu fakültelerde alacakları kaliteli eğitimle, sorumlu birer öğretmen adayı olma yolunda ilerleyeceğini söyledi.
Sunumunun devamında Türk Milli eğitiminin amaçlarına da değinen Karagözoğlu bireyleribeden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, topluma karşı sorumluluk duyan, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek olarak özetledi.
Öğrencilerden gelen soruları yanıtlayan Karagözoğlu’na, konferansın sonundaLAÜ Dr. Fazıl Küçük Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz Serin tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.
Editör: TE Bilisim
