KKTC'de yaşayan 8 bin kadını kapsayan projeyle, ülkenin ilk kadın sağlığı haritası oluşturuluyor.

Oxford ve Doğu Akdeniz Üniversitelerinin desteklediği "Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi" adıyla geçen ocak ayında başlayan ve alan araştırması iki yıl sürecek projede, şu ana dek 2 bin 500 kadına ulaşıldı.

Proje ekibinin ülke genelinde sürdürdüğü çalışmayla yüz yüze görüşme yöntemiyle doldurulan anketi https://anket.kisad.org/ adresinden online olarak doldurmak da mümkün. Araştırmaya katılan kadınlardan isterlerse tükürük örneği alınıyor, ayrıca kadınlar ücretsiz olarak pelviks ultrason taramasından da geçiriliyor.

Araştırmanın, ülkedeki sağlık stratejileri için veri oluşturması hedefleniyor.

Çalışmalarını İngiltere’deki Oxford Üniversitesi bünyesinde sürdüren epidemiyoloji (hastalıkların toplumlar içindeki dağılımlarını inceleyen bir bilim dalı) uzmanı Dr. Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, bölgesel kadın sağlık ve hastalık dağılımlarını ve görülme sıklıklarını belirlemek ve Doğu Akdeniz toplumlarına özgü Akdeniz yaşam tarzının ve genetik faktörlerin kadınların sağlıkları üzerindeki etkisini araştırmak için bir kadın sağlığı kaynağı oluşturmayı amaçlayan KISAA İnisiyatifi hakkında TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.

Ramiz, son sekiz yıldır Oxford Üniversitesi'nde kadın sağlığı üzerinde çalışmalar yürütüyor. Türk Maarif Kolej mezunu olan Ramiz, lisans eğitimini burslu olarak ABD'de Clark Üniversitesi'nde kanser biyolojisi ve toksikoloji konusunda yaptı.

Harvard Üniversitesi'nde çevre sağlığı dalında yüksek lisans eğitimi gören Ramiz daha sonra doktora için İngiltere'ye gidip King College St. Thomas Hastanesi'nde epidemiyoloji üzerine eğitim aldı.

Kıbrıs'a beş yıl önce dönme kararı veren ancak Lefkoşa'daki ev ofisinden Oxford'daki master ve doktora öğrencileriyle çalışmalarını sürdürerek her ayın on gününü de İngiltere'de geçiren Nilüfer Rahmioğlu Ramiz'in baş araştırmacısı olduğu KKTC'deki proje, bir Kıbrıslı Türk olarak ülkesi için de bir şeyler yapma isteğinden ortaya çıktı.

Kıbrıs'a döndükten sonra İngiltere ve ABD bazlı projelerde çalışan Ramiz, doktora tezini de 500 ikiz kadın üzerinde yaptığı epidemiyolojik çalışmalardan hazırlamış ve endometrioziste kalıtsal faktörlerle ilgili araştırmalarını sürdürüyor.

ÜLKESİ İÇİN GÖNÜLLÜ PROJE

ABD ve İngiltere'yi kapsayan endometriozisin genetiği konusundaki çalışmasının, çalıştığı en büyük konulardan biri olduğunu ifade eden Ramiz, iş tanımının yüzde 10'unu tuttuğunu belirttiği Kıbrıs'ta projeyi ise ülkesine geri dönüşünün ardından topluma yararlı olmak ve birşeyler yapılabileceğini göstermek için gönüllü olarak başlattığını vurguladı.

Kıbrıslı Türk akademisyenlerin politik durumdan dolayı ciddi fon eksikliği nedeniyle belli projelerin yapılamayacağını düşündüğünü ifade eden Ramiz, "Bu projeyle göstermek istediğimiz geleneksel yöntemlerin dışında hem sivil toplum örgütlerinin hem akademik kurumların, hem de özel kurumların iş birliğiyle bu gibi projelerin yapılabileceği ve yapılması gerektiğidir" ifadelerini kullandı.

EKİMDE ABD'DEN ÖDÜL

Genç araştırmacı akademisyen Dr. Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, ekim ayında ABD'de düzenlenecek bir kongre sırasında endometriozisin genetiği konulu çalışması nedeniyle yeni bir ödül alacağını da açıkladı.

Ramiz, yaptığı çalışmayla, 65 bin endometriozis hastası kadının gen haritasını çıkardığını, bunları hastalığı olmayan 500 bin kadının gen haritasıyla karşılaştırıp hangi genetik varyantların yatkın olduğunu belirlediğini söyledi. Ramiz, eskiden 4 genetik varyantı bilinen hastalığın bu çalışmayla 28 farklı genetik faktörünü ortaya çıkardıklarını, bunun da bu hastalık konusunda ciddi bir atılım olduğunu kaydetti. Ramiz, bu çalışmayla hastalığın altyapısını nelerin tetiklediğini ortaya çıkarıp daha etkili ilaç tedavileri ve teşhis yöntemleri geliştirilmesi için ortaya bir amaç koyduklarını anlattı.

"ÜLKEMİZDE ÇOK CİDDİ VERİ EKSİKLİĞİ VAR, VERİ OLMADAN STRATEJİ YARATMAK MÜMKÜN DEĞİL"

KKTC'de 8 bin kadını kapsayan araştırmasıyla ilgili soruları yanıtlamaya "Ülkemizde ne yazık ki çok ciddi veri eksiklikleri var. Veri olmadan strateji yaratmak, problemleri tanımlamadan çözüm üretmek mümkün değil" diyerek başlayan Ramiz, Sağlık Bakanlığı'nın sadece devlet hastanelerine ait web sitesine de yüklediği verilerin revizyonunu yaparak hastalıklarla ilgili verilerden de bir yayın çıkardığını ifade etti.

Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, KKTC'de insanların sağlık alanında birçok kayıt noktası bulunduğunu, devlet hastanelerinden yararlansa da birçok özel klinik ve hastaneye de başvurulduğunu, dolayısıyla Sağlık Bakanlığı'ndaki verilerle hastalık oranlarını ortaya çıkarmanın pek de mümkün olmadığını, ayrıca verilerin toplanma şeklinde de sorunlar ve yetersizlikler bulunduğunu anlattı.

Ülkede ciddi bir kayıt sistemi gerektiğini, böyle bir şeyi kurmadan önce de şu andaki sağlık problemlerinin fotoğrafını çekmek istediklerini kaydeden Ramiz, projeye 18-55 yaş arası kadınlarla başladıklarını, sağlıklı veriler elde edebilmek için detaylı bir anket hazırladıklarını ve daha çok kadınlarla yüz yüze yöntemle bu anketlerin yapıldığını söyledi.

HER BÖLGEYİ TEMSİL EDEN BİR KADIN SAĞLIĞI HARİTASI

18-55 yaş arasındaki kadınlarda sadece jinekolojik problemlerin değil, kadınlarda sık görülen kronik ağrı, pelvik bölge ağrıları, migren, tiroit hastalıkları, endokrin hastalıkları gibi tüm hastalıkların araştırıldığını anlatan Ramiz, “Amacımız Kuzey Kıbrıs'ın her bölgesini temsil eden bir kadın sağlığı haritası ortaya çıkarmaktır” dedi.

BÖLGELERDE GÖRÜLEN HASTALIKLARIN SEBEPLERİ SAPTANACAK... KALITSAL MI, ÇEVRESEL Mİ?

Ramiz, tüm bölgelere giderek kadınlara ulaşmaya çalıştıklarını, sivil toplum örgütleriyle de iş birliği yaptıklarını kaydederek araştırmanın sonucunda, hastalıkların bölgesel oranlarını da ortaya çıkaracaklarını, böylece herhangi bir hastalık bir bölgede daha yoğun görülüyorsa bunun saptanacağını ve o bölgede yaşayanları o hastalığa yatkın yapan sebeplerin araştırılacağını ifade etti.

Bu sebeplerin kalıtsal veya çevresel olabileceğine işaret eden Ramiz, araştırmaya katılacak kadınlarda vatandaşlık şartı aramadıklarını, çünkü KKTC'deki sağlık hizmetlerinden yararlanan herkesin verisinin kendileri için önemli olduğunu ancak verilerin değerlendirmesinde etnik kökenle ilgili karşılaştırmalar yapılacağını belirtti.

KIRSALDAKİ KADINLARIN İLGİSİ DAHA FAZLA

Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma İnisiyatifi projesinde karşılaştıkları ilginç gözlemleri ve zorluklarıyla ilgili soruya karşılık, özetle şunları ifade etti:

"Kırsal kesimdeki kadınlarda daha zorlanacağımızı düşünmüştük ama tersi oldu. Kırsal bölgedeki kadınlar hatırlandıkları için mutlu oldu ve ciddi bir katılım var. Diğer taraftan çalışan kadınlara ulaşmakta çok daha zorlanıyoruz açıkçası... O yüzden iş yerlerini ziyaret ediyoruz. İş yerinde ulaştığımız kadınların çoğu da katılmak istemiyor. Benim baştaki görüşüm, eğitimli kadınların böyle bir araştırmaya katılmaya daha istekli olacağıydı."

“TAHMİN ETMEDİĞİMİZ KADAR OKUMA YAZMA BİLMEYEN KADIN VAR”

Ramiz, DAÜ'den 4 kişilik bir ekibin sürdürdüğü anket aşamasında özellikle kırsal kesimde hiç tahmin etmedikleri kadar okuma yazma bilmeyen kadınla veya bilse bile anketi okuyup anlayacak seviyede olmayan kadınlarla karşılaştıklarını, o yüzden anketi mülakat şeklinde yaptıklarını söyledi.

Ne kadar çok kadına ulaşırlarsa çıkacak verinin de toplumu o kadar iyi temsil edeceğine dikkat çeken Ramiz, bu yüzden tüm bölgelerden dengeli katılım sağlamak için çalıştıklarını anlattı.

Projeye birçok sponsörün destek verdiğini kaydeden Ramiz, Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği'nin de bu projeye ciddi destek sağladığını kaydetti.

Ramiz, anketin online olarak da doldurulabileceğini vurgulayarak, şu anda online katılımcı oranının yüzde 15 civarında olduğunu bildirdi.

PROJEDENİN SONUÇLARI NE İŞE YARAYACAK?

Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, kadın sağlığıyla ilgili bu araştırmanın sonuçlarının ne işe yarayacağı sorusunu yanıtlarken, "Birçok amacımız var. Ülkemizde toplumsal olarak ciddi sağlık verisi eksikliğimiz var. Sağlık problemlerimizin neler olduğunu belirleyip, belli bölgelerde belli sağlık sorunları daha fazla görülüyorsa ona göre strateji geliştirmeyi istiyoruz" dedi.

Araştırmanın Doğu Akdeniz bölgesinde yaşayan kadınları temsil eden bir proje olduğunu ifade eden Ramiz, "Hastalıklarda eğer dünyanın diğer bölgelerindeki kadınlara göre farklılıklar varsa bunların sebeplerini de araştırmak istiyoruz. Yaşam biçimimizde, diyetimizde, tarzımızda bizi belli hastalıklardan koruyan veya daha yatkın yapan faktörler var mı? Bu çalışma, bunu araştıracak temel veriyi ortaya çıkarmayı amaçlıyor" diye konuştu.

Ramiz, anketin çalışmanın birinci basamağı olduğunu, anketi dolduranların takip edebileceği opsiyonel basamaklar da bulunduğunu, hastalıklara daha yatkın yapan kalıtsal sebepleri araştırmak için tükürük örneği vermenin ve projede gönüllü yer alan doktorlardan alınacak randevularla jinekolojik problemlerin takibi ve teşhisi için pelvik ultrason yaptırılabileceğini etti.

Nilüfer Ramiz, özellikle miyomlarda ultrasonun çok önemli olduğunu, polikistit over sendromu veya endometriozis (çikolata kisti) hastalıklarında farkındalık yaratmak istediklerini Avrupa'daki araştırmalara göre her sekiz kadından birinde görülen bu rahatsızlığın kendini ağrılı adet olarak gösterdiğini kaydetti. Ramiz, bu hastalıkla ilgili araştırmalara göre Avrupa'da 10-15 yıl geç teşhis yüzünden birçok kadının uzun yıllar ağır dozda ağrı kesici almak zorunda kaldığını anlattı.

Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, araştırmadan elde edecekleri veriyi hem toplumla, hem de Sağlık Bakanlığı'yla paylaşacaklarını belirterek, "Ortaya çok ciddi veri çıkacak. Derneğin de çıkan bu veri sonucunda ne yapılması, nasıl politikalar geliştirilmesi gerektiği noktasında ciddi rolü olacak" diye konuştu.

Ramiz, projeyle, hastalıkların ekonomik yükünün de belirleneceğini söyledi.

"KAHVE İÇİN TOPLANIN, BİZİ ARAYIN"

Nilüfer Rahmioğlu Ramiz, kadın sağlığıyla ilgili araştırmanın sağlıklı verilerle sonuçlanması ve amacına ulaşması için tüm kadınlara katılım çağrısı yaptı.

Anket formlarının online doldurabileceğini belirten Ramiz, ayrıca sabah kahvesi için toplanacak üç beş arkadaşın da kendilerini araması halinde araştırma ekibinin anket doldurmak üzere onlara ulaşacağını söyledi.

Kıbrıs Kadın Sağlığı Araştırma Derneği’nin bu projeye destek için bir dizi faaliyet yaptığını ve yapacağını kaydeden Ramiz, projenin veri toplama sürecinin Ocak 2020'de biteceğini ama analizi ve sonuçlarının 2021-22'de çıkacağını kaydederek KISAA’nın sürdürdüğü projeyle ilgili bilgilere ve ankete https://kisaainsiyatifi.com/ adresinden ulaşılabileceğini ekledi.

Haber: Özgül Gürkut Mutluyakalı – Fotoğraf: Hüseyin Sayıl

Editör: TE Bilisim