Aytaç , KAR-İŞ olarak uzun zamandan beri toplu taşımacılığın gelişmesi yönünde mücadele verildiklerini fakat tüm mücadelelerine rağmen toplu taşımacılığın sermayenin eline geçtiğini savundu.
Üniversitelere T izni verilmesinin toplu taşımacığı bitirmekle eş anlamlı olduğuna vurgu yapan Aytaç, hükümetle bu konu için taleplerde bulunduklarını dile getirdi.

‘’ENDİŞELİYİZ! TOPLU TAŞIMACILIK SERMAYENİN ELİNE GEÇTİ’’
Üniversitelere T izni verilmesiyle toplu taşımacılık sektörüne darbe vurulduğunu iddia eden KAR-İŞ Başkanı Menteş Aytaç, taşımacılığın istenilen noktaya gelmemesinin nedenlerini toplu taşımacılığın sermayenin eline geçmesi ve hükümetlerin toplu taşımacılığa teşvik vermemesine bağladı.

KAR-İŞ olarak endişelerini dile getiren Aytaç, hükümete taleplerde bulunduklarını ama sürekli değişen hükümetlerin mağduru olduklarını ifade etti. İki yıllık başkanlık döneminde 2 Başbakan, 2 Ulaştırma Bakanı, 3 Eğitim bakanı ve onlarca bürokrat değiştiğine dikkati çeken Aytaç, toplu taşımacığının istenilen potansiyeli yakalaması için mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladı.

Aytaç, hükümete toplu taşımacılığın daha ileriye taşınması için taleplerde bulunduklarını ve bu yönde yapılan çalışmaları Ulaştırma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile İzin Kurulu Başkanı Nazmiye Çelebi’ye aktardıklarını söyledi. Gördükleri ilgiden dolayı duydukları memnuniyeti dile getiren Aytaç, üç gün süren bir çalıştay gerçekleştirdiklerini ve çıkan sonucu Ulaştırma Bakanu Tahsin Ertuğruloğlu ile paylaştıklarını ifade etti. Çalıştayda çıkan sonucun ‘’toplu taşımacılığı toplu taşımacıların yapacağı’’ yönünde olduğuna dikkati çelen Aytaç; üniversiteler, gazinolar, acenteler ve oteller gibi kuruluşların toplu taşımacılık yapmaması gerektiğinin de altını çizdi.

‘’TOPLU TAŞIMACILIK MASTER PLANI HAYATA GEÇMELİ’’
Toplu taşımacılığın belli bir master planı çerçevesinde oluşturulması ve teşviklendirilerek bunun yapılmasının kararlaştırıldığına vurgu yapan Aytaç, gümrüklerin kaldırılması, mazotun fonsuz verilmesi, sitem içerisinde taşıma yapılan bazı bölgelerde yolcu olmaması nedeni ile o güzergahların devlet tarafından fonlandırılmasının toplu taşımacılığın istenilen düzeye gelmesi için olmazsa olmazlar arasında olduğuna dikkat çekti.

Çalıştaydan çıkan sonuçların devam niteliğinde İzin Kurulu Başkanı ve Kar-İş yönetimi Eskişehir’de toplu taşımacılık sistemini yerinde inceleyerek adaya döndü. Daha sonra yapılan toplantılarda Eskişehir’deki sistemin KKTC’de uyarlanması konuşuldu.

‘’TÜM KURULUŞLARA TOPLU TAŞIMACILIK HİZMETİ VERMEYE HAZIRIZ’’
Master Plan çerçevesinde çalışmaların devam edeceğini dile getiren Aytaç, üniversiteler konusunda İzin Kurulu’nun organize ettiği üniversitelerin tümü ile bir toplantı gerçekleştirdiklerini, üniversitelere toplu taşımacılık sektöründen hizmet satın alınması ve her yıl bu hizmeti %10 oranında artırarak beş yılda çoğaltılması söylendiğini vurguladı.
İzin kurulunun gerçekleştirdiği toplantıda, toplu taşımacılığın sadece toplu taşımacılık yapan şirketler tarafından yapılması gerektiği ve bundan sonraki süreçte de bunun böyle devam edeceği vurgulandı. Toplantı sonunda Kar-İ yetkilileri tüm kuruluşlara kendi imkanları çerçevesinde toplu taşımacılık hizmeti vermeye hazır olduklarını dile getirdi.
KAR-İŞ yönetim kurulu üyesi ve İtiraz Kurulu temsilcisi Beksan Bekir Akandere ise yaptığı açıklamada üniversite ve benzeri kuruluşların toplu taşımacılık yapmasından dolayı yaşanan sıkıntılara dikkati çekti.

‘’ÜNİVERSİTELER ARASINDAKİ REKABET BİZE ZARAR VERİYOR’’

İzin Kurulu’nun gerçekleştirdiği toplantı sonucunda üniversiteler arası rekabetin ortaya çıktığını gözlemlediklerini ifade eden Kurulu temsilcisi Beksan Bekir Akandere, üniversitelerin kendi aralarında doğan rekabetin toplu taşımacılığa zarar verdiğini savundu. Üniversiteler arası rekabetten duyduğu endişeyi dile getiren Akandere, hükümetin bu konuda somut bir adım atması gerektiğinin altını çizdi.

‘’ÜNİVERSİTE VE BENZERİ KURULUŞLARA T İZNİ VERİLMEMELİ’’

Akandere konuşmasında şu sözlere yer verdi;
‘’Hükümet, somut adım atarak üniversiteler eve benzeri kuruluşlara artık izin verilmesini kesinlikle durdurmalıdır. Düşünülen Master Plan çerçevesinde daha hızlı adım atılmasını istiyoruz. İlgili bakanlık ve ilgili İzin Kurulu’nun çalışmalarını destekliyoruz ve yakından takip ediyoruz. Birliğimiz Avrupa Birliği tarafından tanınan uluslar arası tanınmışlığı olan bir birliktir. Bu bağlamda toplu taşımacılığın istenilen noktaya gelmesi ve Master Planı çerçevesinde çalışmalar yürütülmesi kaçınılmazdır.
Üç gün süren çalıştayımız sonucunda çok ciddi sıkıntılar ortaya çıktı. Bu bağlamda bilimsel yönlü bir Master Planı ile bu sorunların çözüleceği yönünde hem fikir olduğumuz bir Ulaştırma Bakanı ve İzin Kurulu başkanına sahibiz. Bizlerle ayni görüşte olmaları bizleri memnun etmiştir. Ekip olarak yaptığımız çalışmalarda KKTC’de toplu taşımacılık sisteminin ‘’ben merkezli değil’’, ‘’tek çatı altında’’ toplanarak, tüm bireylerin hizmet alabileceği bir yapıya kavuşturulması ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda üniversiteler fırsatçılık yaratarak, toplu taşımacılığı her ne kadar ücretsiz ürettiklerini iddia etseler de bir ticari anlayışla icra ettikleri ortadadır. Dolayısı ile üniversitelerin, otellerin, gazinoların, acentelerin ve buna benzer kuruluşların toplu taşımacılığı icra etmekten vazgeçiren, mevcut potansiyellerini tek bir çatı altında toplumun da hizmet alabileceği bir şekilde doğru bir taşımacılık sistemi üretilerek, gerçek taşımacıların kamu araçlarının ircaa edeceği, uzun vadeli bir toplu taşımacılık palanının ortaya koyulacağı bir Master Planı hedefliyoruz. ‘’

TOPLU TAŞIMACILKTA TEŞFİK YOK

Akandere; üniversitelere, gazinolara, otellere ve bu gibi kuruluşlara yeni izinler verilmektense bu soruna Master Planı ile köklü bir çözüm getirilmesinin en doğru yaklaşım olduğunu söyledi. İzin Kurulu Başkanının da bu bağlamda hareket etmesi ve çözüm araması KAR-İŞ yönetimi olarak kendilerini memnun ettiğini dile getiren Akandere, Master Planı’nın hayata geçmesi ile herkesin kazanacağını vurguladı. Master Planı’nın hayata geçmesi ile toplu taşımacılığa sistemin geleceğini savunan Akandere, kazaların büyük bir oranda önlenebileceğini, bireylerlere tasarruf sağlayacağını, insanların hayatlarını daha kaliteli idame ettireceğini iddia ederek, bunun hükümet değil devlet politikası olarak toplu taşımacıkta uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu savundu.

TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINA GÜMRÜK MUHAFİYETLERİNİN UYGULANMASI
Akandere, toplu taşımacılığın gelişmesi için otobüs ve minibüs kapsamındaki araçlarda gerekli gümrük indirimlerinin yapılmasının da şart olduğunu ifade ederek şu sözlere yer verdi; ‘’Ülkemizde toplu taşımacılığın gelişmesini istiyorsak yeni araç alımları ve yeni ortamlar yaratılması kaçınılmazdır. Ancak görüyoruz ki 2015 yılında ithal edilen otobüs ve minibüslerde gümrüklerde uygulanan kıymet bedellerinin 2016 yılında iki buçuk katına çıkarılması bu sektörü ircaa eden bizlerin otobüs ve minibüs alma imkanını ortadan kaldırmıştır. Gümrüklerde T izinli araçlara özel muafiyetler yapılıp sektörün yenilenmesi sağlanması gerekirken, 2016 ocak ayı itibari ile otobüs ve minibüslerin gümrüklerde değerlendirme bedellerinin 2.5 kat oranında artırılması çok yanlış bir yaklaşım olmuştur.’’


 
Editör: TE Bilisim