KIBRIS TİME-ÖZEL

"Belki de siyasi yaşamımda ilk kez bu denli rahatsız olduğum, bir söylemle karşı karşıyayım.

Etik olmayan basın yolu ile suçlama yapma, ve aynı şekilde yanıt verme.

Tam bir sokak politikası.

Sn. Başbakanı ve Sn. Birikim Özgür'ün basın yoluyla Vergi indirimi diye isimlendirdikleri "Bilançoların düzenlenmesi (değişiklik) Yasası" ile ilgili suçlamalara etik olmayan bir şekilde mütekabiliyet esasına dayanarak yanıt hakkımı kullanıyorum. Tüm vatandaşlarımızdan özür dilerim.

Hükümetin öngörmüş olduğu vergi indirimi ve birçok devlet alacağının tahsilinin hızlandırılması ile ilgili yasa hakkında, geçtiğimiz çarşamba günü sayın Başbakan beyanatlar sallamış ve faturayı DPUG vekillerine mal etmeye çalışmıştır.

Geçtiğimiz pazar gün ise, komite başkanı Sn. Birikim Özgür Bilançoların düzenlenmesi yasasıyla ilgili yine beyanatta bulunmuş ve bu sefer suçu Sn. Cumhurbaşkanı Eroğlu ve DPUG Gazi Mağusa milletvekili sn. Hakan Dinçyürek'e çıkarmaya çalışmıştır.

Doğası ile komitedeki DPUG Millevekillerini de suçlu olarak ilan etmişti. O milletvekillerinden bir taneside şahsım, Hasan Taçoy'dur.

Gelelim işin aslına, şu suçlanan DPUG Milletvekillerinin "Bilançoların düzenlenmesi yasa" tasarısı komitede görüşüldüğü dönem içerisinde yasanın düzgün olarak komiteden genel kurula gidebilmesi için ne kadar çaba sarfettiğini tutanaklardan takip etmek gerekir.

Burada bir komite başkanının komite üyelerini suçlarken komitede o suçlanan üyeleri dinlemediği ve bildiğini okuduğunun en açık göstergesidir.

Sn. Özgür, komite tutanaklarını alın ve okuyun. Anlaşılan toplantıda yapılan yorum ve saptamalardan aklınızda hiçbir şey kalmamış.

Ayrıca, "I am my masters voice" diyerek yönettiğiniz toplantıları anımsatma isterim. Bir diğer anlamı ile ben aldığım emir ve talimatlara tamamen uyarım, banane sizin yapmış olduğunuz çalışmadan, banane sizin yapmış olduğunuz saptamalardan, diyerek suçlu bulmaya çalışma, sadece emirlere değil mantığın emrettiğine ve bu doğrultuda yapılan önerilere de bir bak.

Yine söylüyorum ve söyleyeceğim, Sn. Özgür bunun bu şekilde sonuçlanacağının ikazı, yapılmıştı.

Bu daha fazla indirim için değil.

KKTC Anayasasının eşitlik ilkesine aykırı olduğu için sn. Cumhurbaşkanı tarafından geri gönderildiğini dahi saptırıyorsunuz.

Bir inat bin murat çamur atıp izini bırakmaya çalışıyorsunuz.

Sn. Başbakan, Sn. Özgür benim size mecliste gerek komitede gerekse Mecliste Başbakanın odasında söylediklerimi ve verdiğimiz örnekleri anımsatmama gerek yok herhalde.

Bu suçlamaları yaparken sessiz kalınacağını umarım düşünmediniz.

Şundan vazgeçin lütfen, talepleriniz herzaman doğru olmaya bilir. O zamanda karşınızdakine çamur atma yerine, onların sunduğu önerileri de bir dinleyin.

Eğer insiyatif alamıyorsanız ve size verileni yanlış olsa dahi kabul ediyorsanız, o zaman iş değişir.

Unutmayın ki, Yürütme ve yasama iki ayrı bağımsız organdır.

Yasama yürütmeden farklı da hareket edebilir.

Şikayet olursa Yargı yolu mutlaka açıktır.

Ama anlıyorum ki, sizden başka birinin birşey düşünmesini istemiyorsunuz. Sadece, sizlerin söylediğini ister doğru ister yanlış kabul edilmesini arzuluyorsunuz.

Nitekim, daha öncede söyledim, böyle bir zihniyetle siyaset yapılmaz, sizlerin düşündüğü herzaman da doğru olmaz.

"Buradan Sn. Meclis Başkanına da bir ağrı yapma ihtiyacı hisediyorum. İlgili konu hakkında tutanakları okumasını ve kamuoyuna doğru bilgiler vermesinin şart olduğunu belirtmek isterim. Çünkü komite başkanı komite üyelerini bu şekilde suçlayamaz.

Gelelim Cumhurbaşkanının suçlanmasına.

Bildiğim, Cumhurbaşkanlığı gerek hukuki görüş, gerekse konu hakkında ilgili kişilerden görüş alma yetkisini tüm yasalar için kullanır.

Burada da bu yetkisini kullandığına yürekten inanıyorum. Hatta daha ileri giderek en yakın çalışanlarının bu konularda akademik uzmanlıkları da olduğunun fevkalade farkındayım.

Burada yapılan o kişiyi bu kişiyi kayırmak değil tüm vatandaşları ve ilgilileri verilecek olan haklardan eşit olarak yararlandırmaktır.

Ama neler duyup neler yaşıyorum tamamen ayrı.

CTP-BG intikamcı zihniyetiyle ortaya atlamış iki tane er biri Başbakan diğeri Komite Başkanı. Sürmüş savaş boyalarını çekmiş mızrağını, ve saldırmış.

Dostlar, eski vergi dairesi müdürleri, mevcut vergi dairesi elemanları ile görüşerek hazırladığımız önerileri niye kabul etmiyorsunuz.

Beni kimden ne alacağınız, nekadar af ne kadar ceza alacağınız ilgilendirmez. Kimin "Matrah"ını ne kadar artıracağı ise hiç.

İlgilendiren bir tek kısmı varsa herkesin terazide aynı olmasıdır.

Devlet baba kendi yapmış olduğu noksan işlerin faturasını vatandaşlarına kesemez.

Hükümet etme marifeti ile ayrımcılık yaparak vatandaş cezalandırılamaz..."
Editör: TE Bilisim