Tahsin Ertuğruloğlu,ABHaber’e Kıbrıs sorununda gelinen aşamayı değerlendirdi:
‘’KKTC cumhurbaşkanlığı,Türkiye mevcut müzakere sürecinin 2016 sonuna kadar olduğunu ortaya koyuyor.2017 Rum tarafında seçimler var artık sürecin uzatılamayacağı bir döneme girmiş bulunuyoruz.50 yıldır Kıbrıs sorunu defalarca müzakere edildi.Müzakere edilecek yeni bir şeyde kalmadı.Türk tarafı ve diğer aktörler açısından artık doğal olarak bir takvim oluştu.Müzakereler tam anlamıyla çözüm ile noktalanmalı yada bunun olmayacağı ortaya çıkmalı.Rumlar müzakere masasında Türkleri oyaladıklarını sanıyorlarsa yanlış düşünüyorlar.Rumlar referanduma gidilmesine sıcak yaklaşmıyorlar.Süreci uzatıp bir 50 yıl daha masada kalınmasını amaçlıyor.Rum tarafı referandumdan evet diyeceği anlaşmayı çıkartamayacağını düşünüyor.İkinci bir hayırda demek istemiyor.
Kıbrıs sorunuyla ilgili Rumların aslında dünyada birilerini kandırdıkları da yok. Açık müzakere süreci artık devam etmeyecektir.ABD ve İngiltere’nin desteğiyle uluslararası kamuoyunda Kıbrıs’ta ortaklıktan atılan Türk tarafı cezalandırılırken Rumlar ödüllendirildi. Böyle bir süreçte bile bile Türk tarafı suçlu sandalyesine oturtuldu.
Kıbrıs’ta sürdürülen müzakerelerde hem Kıbrıs Türk tarafı hemde anavatanımızın önü açık müzakerelere artık fazla izin vermeyeceği bir noktaya gelinmiştir.
Kıbrıs sorunu konusunda Rumları bu kadar şımartan İngiltere ve ABD’dir. Bilhassa İngiltere’dir.Kıbrıs sonunun en inceliklerini bilen İngiltere, Kıbrıs’taki 2 egemen üssün güvenliğini sağlamanın eseri haline geldi.İngiltere Rum tarafını kızdırmayacak politikalarda ısrar ederek durum idare ediliyor.
Brexit sonrası İngiltere’nin AB üyeliğinden uzaklaşma ihtimalide çıkmıştır.AB’den bağımsız hareket ederek soruna daha farklı yaklaşabilir.
Bir kere şunu söyleyelim.Gerçekten İngiltere (AB) ve ABD Güney Kıbrıs’ta evet çıkmasını öngören politikaları olsaydı referandumundan evet çıkardı.Birbirimizi kandırmayalım.
Esas burada çözüme darbe vuran BM’dir.BM’den 1964’te Güvenli Konseyi kararıyla Rumlara Kıbrıs Cumhuriyetinin yasal temsilcisi olduğu iznini verdiren İngiltere’dir
İngiltere’nin Dikelya ve Trodos’da dinleme istasyonlarıyla diğer iki askeri üsse ihiyacı var.Bugüne kadar bu oyun oynandı.Rumlar sıkıştıkları zaman sürekli İngiliz askeri üslerini gündeme getirerek birbirleriye paslaşarak bugünlere gelindi. Ben oynanan oyunun artık değişeceğine inanıyorum.
Annan Planı ile dönüm noktası yaşandı.Kıbrıs Türk tarafına evet dedirtilen bir süreç yaşandı. Ben o zaman Annan planına karşıydım.Kıbrıslı Türklerin uzlaşı yanlısı olmaları ve Türkiye’nin istemesinden dolayı plana evet dendi.Rumlar ise hayır dedi.Şimdi bakın AB,ABD gerçekten isteyecek Güney Kıbrıs Annan planına hayır diyecek.Yok böyle bir dünya.50 yıldır oynanan oyunun sonuna gelindi.Kıbrıslı Türkleri izolasyonlar altında tutmaya devam edeceğini sananlar gerçekten yanılıyor.İşin sonuna gelindi.
Artık önü açık müzakere süreciyla yola devam edilemeyeceği ortaya çıktı.Müzakerelerle bu iş olmazsa başka şeylerin konuşulacağı sürece gireceğiz.
Rumlar AB’deki zayıflığı gördü Rusya’ya ambargoları kaldırdı
AB’nin bütün yükünü Almanya çekiyor.Brexit sonrası Almanya AB içinde çatışma, gerginlik yaşanmasını istemiyor.Rumların Rusya’ya amgargoları kaldırmasına ses çıkarmaz.Oysa AB Rusya’ya ambargo koymuş durumda.Güney Kıbrıs aldığı kararla AB’yi hiçe sayıyor.Almanya ve diğerleri fazla bir ses çıkaramaz.Rumlar Brexit sonrası AB’de bu zayıflığı gördü meclislerinden Rusya kararını çıkarttı.
Kıbrıslı Rumlar AB’de veto kullanamaz hepsi bir oyun
AB’de bazı ülkeler Kıbrıslı Rumlara veto kullandırıyor.Onlarda bu vetonun arkasına saklanıyor. Türkiye’nin AB üyeliğini öngörmeyenler daha önce Yunanistan’ı şimdide Rumların vetolarının arkasına saklanıyor.Bunu da herkes biliyor.
(AB HABER)
Editör: TE Bilisim
