Halkın Partisi’nden yapılan açıklamada “mevcut devlet yapısının denetim özürlü olduğu bizzat devlet yetkilileri tarafından dile getirildiği bilinmektedir. Devletin denetim acizliği, yollarda neden on binlerce kayıtsız aracın olduğunu, ve dolayısıyla milyonlarca liralık seyrüsefer kaybının neden yaşanıyor olduğunun açık göstergesidir. Devlet yetkilileri etkin ve sürekli denetim yolları geliştiremedikleri ve uygulamaları gereken kuralları uygulamadıkları için başka yollara sapmakta, piyasayı pahalılaştıracak ve adaleti bozacak olan bir davranışa kalkışmaktadırlar” denildi.
Açıklamada “son yıllarda birçok ülkede “Motorlu Araç Vergisi” olarak adlandırılan seyrüsefer ruhsat harçlarının etkin bir şekilde tahsil edilebilmesi için teknolojik imkanlardan yararlanılmış, ödeme çeşitliliği ve taksitlendirme ile ödeme kolaylıkları sağlanmıştır. Dünyada örneklerine rastladığımız en önemli değişiklik, seyrüsefer matrahlarında ve vergi hesaplamalarında araç ağırlığı yerine motorlu araçların motor hacimlerinin ve araçların çevre kirliliğine etkilerinin (egsoz emisyon)esas alınmasıdır. Seyrüsefer ödemeleri konusunda bir yandan araç ağırlığı yerine bu türden farklı kriterler üzerinden hesaplama yöntemine geçilmesi diğer yandansa bugünkü seyrüsefer uygulamasından ciddi şekilde mağdur olan kesimlere özel bazı düzenlemeler getirilmesi düşünülmelidir. Ancak bugün yaşanan sıkıntıları aşmanın yolu, piyasada pek çok kesimin pahalılığa neden olacağını dile getirdiği ve diğer sonuçları açısından da öngörülebilir olmayan akaryakıt üzerinden alınacak bir seyrüsefer uygulamasına geçmek değildir. Hükümet yeni eşitsizlikler yaratacak bu uygulamaya geçme yanlışından yol yakınken dönmelidir” ifadelerine yer verildi.
Halkın Partisi hükümetin uygulamaya koymayı düşündüğü yeni seyrüsefer yaklaşımının üreticilerin girdi maliyetlerini de artıracağını ve öngörülebilir olmayan bir durum yaratacağına da dikkat çekerek şu noktalara dikkat çekti: “Üreticiler tarafından da dile getirildiği üzere, bu uygulama traktör,biçerdöver, dozer, jeneratör ve sair üretim araçlarını daha maliyetli hale getirecektir. Girdi maliyetleri artan üretici de maliyet artışını tüketici fiyatlarına yansıtacak ve piyasada genel bir fiyat artışı yaşanacaktır. Benzer bir durum da sanayiciler için geçerli olacaktır. Sektörlerimizde yaşanacak olan bu fiyat artışı sadece iç pazarı olumsuz etkilemekle kalmayacak, ihracatçılarımızın dış pazarlarda rekabet gücünü de düşürecektir. Seyrüsefer ruhsat harçlarının akaryakıt fiyatlarına eklenmesi sadece çiftçi, üretici ve sanayicileri değil aynı zamanda ithalata dayalı ekonomimizin en büyük sektörü olan ticareti de sekteye uğratacaktır. Yaşanacak olan maliyet artışı yerli üretilen ürünler gibi ithal ürünlerde de önemli fiyat artışlarına neden olacaktır.” Halkın Partisi etkin ve sürekli denetimler yapılarak, teknolojinin sağladığı ödeme yöntemleri ve kolaylıklarının uygulanması, ve araç sahiplerinin taksitlendirme imkanından yararlandırılması ile seyrüsefer ruhsat harçlarının tahsilatında yaşanan tüm sıkıntıların giderilebileceğini düşünmektedir. Ayrıca, vergi adaletinin sağlanması için, araç ağırlığını esas alan hesaplama yönteminden vazgeçilerek, dünyada örneklerine rastlanılan, araçların motor hacmine göre hesaplama yöntemi uygulanması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu yenilik ve değişiklikler piyasada yaşanacak pahalılaşmanın önüne geçeceği gibi, araç sahiplerinin yükümlülüklerini yerine getirmelerinde kolaylık sağlayacak ve kamu maliyesine önemli katkı yapacaktır.”
HALKIN PARTİSİ BASIN BÜROSU