Kurucu Rektör ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, yasaların ve mahkeme kararlarının uygulanmaması durumunda kurumların karşı karşıya kalacağını ve “kısasa kısas” uygulamasının devreye gireceğini belirtti.
“KKTC’de de kendi içinde paralel bir yapı oluştu” diyen Akpınar, “KKTC’de bir sonuca varamamamız halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurarak kendi devletimizi ve ilgili kurumu dava edeceğiz” dedi.
Basın toplantısına, GAÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Memduh Erdal, Kurucu Rektör ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, Yöneticiler Kurulu Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Asım Vehbi ile Cemile Esenyel, Rektör Prof. Dr. Kutsal Öztürk, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Olgun Üstün, Yönetim Kurulu Üyesi Hukuk Danışmanı Avukat Aral Doğu, Avukatlar Mustafa Asena ve Oktay Çınar katıldı.
ÖZTÜRK
İlk sözü alan Rektör Prof. Dr. Kutsal Öztürk, GAÜ olarak haklarını aramakta olduklarını belirtti.
GAÜ’nün 30 yılı aşkın süredir yükseköğretimde kendini kanıtlayan, bugün 3 kıtada 6 kampüse ulaşan bir dünya üniversitesi olma hedefinde ciddi ilerleme sağlayan 16 bini aşkın öğrencisi bulunan bir üniversite olduğunu ifade eden Öztürk, GAÜ’nün KKTC için de ekonomik bir değer olduğuna dikkat çekti.
“Hak ve hukuk yolunda ilerlerken haksızlığa uğruyoruz “ diyen Öztürk, amaçlarının ve isteklerinin yalnızca hak ve hukukun uygulanması olduğunu, belgelerle konuştuklarını vurguladı.
Öztürk, gerçekleştirdikleri toplantının amacının kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu kaydederek, “Bizim haklarımız var ve bunları YİM kararı ile ortaya koyduk. KKTC’deki üniversiteler, bir üniversite hariç, yasa ve yönetmeliklere uygun hareket ediyor. Eğitim adası olabilmemiz için herkesin çabası gerekir” dedi.
YÖK kataloğu için diğer üniversiteler gibi GAÜ’nün de hazırlık yaptığını ancak YÖDAK’a başvurduklarında bekletildiklerini ifade eden Prof. Dr. Öztürk, “Bir üniversite ise hiçbirşey tanımıyor. YİM kararlarına uyulması gerekir. Bu vurdumduymazlık ve meydan okumayı halkın değerlendirmesi gerekir. Ülkemizi seviyorsak bilinçli düşünmeye ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
ÇINAR
Avukat Oktay Çınar hukuki süreç hakkında bilgi vererek, GAÜ’nün 2013 yılında başlattığı bir hukuki süreç bulunduğunu, YİM’e yapılan başvuru ile Girne Üniversitesi’nin tescilli isminin hatalı olduğunu ve iptalinin istendiğini anlattı. Çınar, YİM’in de isim tescilinin geçersiz olduğu kararını ürettiğini belirtti.
Bir üniversitenin bu kararı yok saydığını savunan Çınar, adaletin yargıdan ibaret olmadığını, adalet için yargının aldığı kararı idarenin de uygulaması gerektiğini söyledi.
“Karara rağmen isim kullanılmaya devam edildi ve kararın uygulanması için ikinci davayı dosyaladık” diyen Çınar, dosyaladıkları ara emri ile de YİM’in bu dava sonuçlanana kadar Girne Üniversitesi isminin kullanımını durdurduğunu ifade etti.
Bu davanın sürdüğünü ancak ara emrine de uyulmaması nedeniyle ileri işleme gittiklerini vurgulayan Çınar, “İptal edilen isim yerine Cyprus Kyrenia University Ltd. tescil edildi. Bu isim de karara ters düştüğünden bir başka davayla da yeni tescil edilen ismin de alınan kararın hilafına olduğunu, idarenin de hata yaptığı konusunu ortaya koyduk. Bu ara emri duruşmasında da dava sonuçlanana kadar ismin kullanılması, tescili durduruldu”dedi.
ASENA
Avukat Mustafa Asena da, yargı süreci devam ederken detay verilmesinin etik olmadığını, bu nedenle sadece verebilecekleri bilgileri vermekte olduklarını söyledi.
Asena, adalet kelimesinin geniş anlamlı bir kelime olduğunu, adalet dendiğinde yargının anlaşılmasının yanlış olduğunu belirterek, “Yasama, yürütme ve yargı adaletin ayaklarıdır. Yürütme de karara uymalı” dedi.
Bir bakanın kullanılması yasaklı ismi kullanarak açılış yapmakta ve toplantılara katılmakta olduğunu savunan Asena, “Hükümet adil olmalı. Yargı ülkede tutunabilecek son kalemiz” ifadelerini kullandı.
Asena, YİM’in kararının uygulamasını takip edecek bir merci olup olmadığıyla ilgili bir soru üzerine, yargının aldığı kararların kayıtsız şartsız uygulanması gerektiğini, bunun demokrasinin olmazsa olmazı olduğunu söyledi.
“Demokrasi bunu gerektirdiğinden Anayasa’da bu konuda bir müeyyide yoktur” diyen Asena, yargının aldığı kararın uygulanmasını sağlayacak yöntemleri olduğunu da belirtti.
AKPINAR
GAÜ Kurucu Rektörü ve Yöneticiler Kurulu Başkanı Serhat Akpınar, “Yargının aldığı karar manipüle ediliyor. İdarenin kararı uygulamakta tereddüt ettiği, söz konusu üniversitenin de karara uymadığı görülüyor” dedi.
“YİM kararı açık ve net” diyen Akpınar, “ Hükümet ve devlet yetkilileri kararı yok sayıyor. Uygulanmayan kararın uygulanması için ara emri davası devam ederken, kararın uygulanmaması halinde 12 aylık hapis cezası dosyalandı” dedi.
Daha sonra kararın uygulanmaya başlandığını ancak Kıbrıs Girne Üniversitesi isminin tescil edildiğini ve ikinci kararla bunun da durdurulduğunu ifade eden Akpınar, “YİM kararının hayata geçmesinde idarenin tereddüdüyle süreç sürdü” dedi.
Adı yok sayılan bir üniversitenin yön tabelalarının kaldırılmasında bile sorun olduğunu savunan Akpınar, Ekonomi Bakanlığı’nın bu konuda Başsavcılık’tan görüş istediğini, Başsavcılığın da bunun Bayındırlık Bakanlığı’nın görevi olduğunu belirtmesinin ardından Ekonomi Bakanlığı’nın konuyu Bayındırlık Bakanlığı’na aktardığını, Bayındırlık Bakanlığı’nın da Başsavcılık’tan istediği görüşte, “bundan sonra tabela konmaması” ifadesi bulunmasını gerekçe gösterip işlem yapmadığını savundu.
İsmi yok sayılan bir üniversitenin açılışına hükümet yetkililerinin katıldığını, TC’den siyasi isimlerin getirtilip konferans verdirildiğini ileri süren Akpınar, bu üniversitenin TC’den öğrenci alımını da takip ettiklerini söyledi.
“Basın da iki kurum arasında kaldı ancak hak ne ise ona göre hareket edilmeli, YİM kararı göz ardı edilmemeli” diyen Akpınar, “Söz konusu üniversite GAÜ’nün yerini almaya çalışıyor. Girne Belediyesi kararı ile GAÜ kampüsü yanına Girne Üniversitesi adı ile orman yapmaya çalışıyor” dedi.
“KISASA KISAS…”
Sorulara da cevap veren Akpınar, bunun KKTC’de ilk kez deneyimlenen bir dava olduğuna da işaret etti ve Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu’nun karara uymasını istedi.
“Eğer bu konuda susturulursam bilin ki bu toplum her şeyini kaybetti” diyen Serhat Akpınar, “Rekabetin yasal konuma getirilmesi elzem. Yasalar uygulanmazsa kurumlar karşı karşıya kalır” dedi.
Sosyal medyada ciddi saldırı altında olduklarını da iddia eden Akpınar, “Her türlü adıma karşılık vereceğiz. Kısasa kısas uygulamasına gideceğiz” ifadelerini kullandı.
AİHM
Başka bir soru üzerine “KKTC’de de kendi içinde bir paralel yapı oluştu” diyen Akpınar, “KKTC’de bir sonuca varamamamız halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde devleti ve ilgili kurumu dava edeceğiz” dedi.
Editör: TE Bilisim
