Eroğlu, Küçük’ün, aydın bir Kıbrıslı Türk doktorun halkının ihtiyaçlarını görerek büyük bir toplumsal bilinç ve sorumluluk anlayışıyla dava adamına, lidere dönüşünün bir örneği olduğunu belirterek, “O’nun, halkçı yanı, doktor olarak kurduğu bağlantılar, elde ettiği saygınlık, toplumsal birlik sağlanarak varoluş mücadelesinin başlatılabilmesinde önemli etkenlerden biri olmuştur” dedi.

Dr. Fazıl Küçük’ün  1960 yılında Rumlarla ortaklaşa kurulan devletin yaşaması için azami gayret gösterdiğini belirten Eroğlu,   Makarios’un baştan beri Enosis’i amaçlaması ve kurulan devleti bunun için bir sıçrama tahtası olarak görmesi dolayısı ile başarılı olamadığını ifade etti.

Küçük’ün gerek, 21 Aralık 1963 Rum saldırıları başlayana dek geçen süre içinde, gerekse Kanlı Noel saldırıları ve ortaklık devletinin yıkılışı sırasındaki liderliğinin  Kıbrıs Türk toplumunun süreci mümkün olan en az zararla  atlatmasında önemli rol oynadığını kaydeden Eroğlu, “Doktor Fazıl Küçük, 1963 sonrasında önce Kıbrıs Türk Genel Komitesi, ardından da Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanlığını yaparak  devlet kurma, kendi yönetimimize sahip olma sürecimizin gelişiminde tarihi görevi yerine getirmiştir” dedi.

15 Kasım 1983’te bağımsızlık ilan edilirken oldukça hasta olan ama halkının o heyecanına coşku ile katılan Dr. Fazıl Küçük’ün, özgürlük ve  bağımsızlıkla ilgili sözlerinin  Kıbrıs Türk halkının kulağına küpe olması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, Kıbrıs konusunda yine kritik bir aşamada olunduğunu ve  yeni bir evreye girildiğini kaydetti. Eroğlu mesajında şunları ifade etti:
 

“Biz bir antlaşma istiyoruz ama Rum’un buna niyeti yoktur. O halde yeni bir yol haritası ile haklarımız için mücadeleye devam etmeliyiz. Bu yol haritası için en büyük ışık ise Dr. Fazıl Küçük ve arkadaşlarının verdikleri mücadeledir.

Bu duygu ve düşüncelerle varoluş ve özgürlük mücadelemizin lideri Dr. Küçük’ü bir kez daha rahmetle anar, Kıbrıs Türkü’nün açtıkları yoldan ilerlemekte kararlı olduğunu vurgularım.”

Editör: TE Bilisim