Cumhuriyetçi Türk Partisi – Birleşik Güçler, AB ile çalışarak ilişkileri daima ileri götürmesine rağmen ana muhalefet partisi tarafından bir şey yapmamakla suçlanmaktadır. Partimiz, her zaman Avrupa Birliği vizyonuna sahip bir parti olarak, Kıbrıs Türk halkının AB’ye yakınlaştırılabilmesi için atılan tüm adımların öncülüğünü yapmıştır. Sanırım bunları bir kez daha hatırlatmamız gerekiyor.
AB’nin Kıbrıslı Türkler için sunduğu imkanları azami düzeyde kullanarak, ülkemizin yasal ve idari yapılarının AB ülkelerindeki örneklerle uyumlaştırılması için etkin girişimlerde bulunduk. Bu bağlamda AB Müktesebatına Uyum Programı hazırlayarak, örneği olmayan kapsamlı bir stratejiyi hayata geçirdik. Geçen süre zarfında, bir dizi AB uyumlu yasayı yürürlüğe koyarak, Kıbrıs Türk halkının içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal sıkıntıların aşılabilmesi için yeni düzenlemeler getirdik. Rekabet Yasası’nı onaylayarak Rekabet Kurulunu oluşturduk ve rekabeti bozucu faaliyetlerin önlenmesi yönünde önemli bir adım attık. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nı yürürlüğe koyarak, işyerlerinde çalışanların sağlık, güvenlik ve refahının sağlanması ve iyileştirilmesi için gerekli standartları belirledik. Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Yasası ile ülkemizin kara para aklayan ülke statüsünden çıkartılmasını sağladık ve kara para ile mücadele alanında uluslararası kuruluşların da takdirini alan bir dizi düzenlemeler getirdik.
Muhalefette olduğumuz dönemde de yasaların onaylanmasında gerekli desteği verdik. Halkımızın bizi hükümete yeniden layık görmesiyle birlikte, AB’ye uyumu ve diğer ekonomik, idari ve sosyal alandaki reformları şimdiki Hükümet programının merkezinde tuttuk ve AB uyum çalışmalarının etkin izlenmesinin sağlanması için bakanlar seviyesinde bir AB Uyum Yönetim Grubu oluşturduk. Daha sonra AB Koordinasyon Merkezinin eşgüdümünde 300 kadar Bakanlık teknik personeli ve üst düzey yöneticilerinin katılımıyla, Müktesebata Uyum Programı’nı güncelleyerek Bakanlar Kurulu’nda onayladık.
AB’nin bize sunduğu kısıtlı yardımlara ve Güney Kıbrıs’taki AB Komisyonu Temsilciğinin Kıbrıslı Türklere ilgisizliğine rağmen Hükümetimiz, Avrupa Komisyonu ile yakın istişare içerisinde hazırlanan 30 mevzuatı onaylayarak yürürlüğe koyduk. Tükettiğimiz gıdaların AB standartlarında daha sağlıklı bir şekilde üretilmesini sağlayacak olan çerçeve yasa niteliğindeki Genel Gıda ve Yem Yasası dahil olmak üzere dokuz adet yasa tasarısını Meclise sevk ettik. Günümüze kadar onaylanarak yürürlüğe giren veya Meclise sevk edilen birçok AB’ye uyumlu mevzuat yaptık. Ayrıca Kamu Yönetimi Reformu kapsamında yeni Kamu Görevlileri Yasası’nı da Bakanlar Kurulunda onaylayarak Meclisin gündemine taşıdık. Böylece kamu personel sisteminin verimliliğinin artırılması, atamaların liyakate dayalı gerçekleştirilmesi, siyasi atamaların kapsamının daraltılması başta olmak üzere bir dizi düzenleme ile kamu yönetimimizin daha çağdaş ve üretim odaklı bir yapıya ulaştırılmasının önünü açtık.
Liderler düzeyinde uzun süredir devam eden müzakereler kapsamında kabul edilen ortak açıklama metniyle birlikte devam edilen müzakere sürecinde, Kıbrıs Türk tarafı olarak ortaya koyacağımız yaklaşım ve yapıcı tutum, BM, AB ve diğer uluslararası kuruluşlar ile tesis edilen işbirliğinin daha ileriye taşınması, halkımızın yıllardır beklediği açılımların gerçekleştirilmesi için yeni bir fırsat penceresi oluşturacaktır. Bu bağlamda, AB de Kıbrıslı Türklerin yasal ve idari yapılarının AB müktesebatına uyumlaştırılması, ekonomik ve sosyal hayatın geliştirilmesi yönünde sunduğu destekleri artırma yönüne gidebilecektir. Bu bağlamda CTP’nin, AB ile yürüttüğü çalışmaları devam ettireceğini ve gelişmeleri halkımızla düzenli olarak paylaşacağımızı belirtmek isterim.

Editör: TE Bilisim