Dernekten yapılan açıklamada,  yangının meydana gelmesinde ve sonrasındaki gelişmelerde, en temel hak olan yaşam hakkının kamu otoriteleri tarafından korunamadığı savunuldu.

Açıklamada,  edinilen bilgiye göre;  laboratuarın kısmi olarak faaliyete geçmesiyle birlikte,  personelin sağlığının çalışma ortamındaki kimyasal kalıntılar nedeniyle kötü yönde etkilendiği ve bu sebeple çalışmaların bir haftadan beri durdurulduğu belirtildi.

Sebze, meyve ve suda tahlillerin yapılamamasının  halk  ve çevre sağlığı  açısından birçok sağlık problemine sebep olma potansiyeli taşımakla birlikte, yangın sonrasında faaliyete geçirilen laboratuarın iş sağlığı ve güvenliği açısından da ciddi sorun olduğu iddia edildi.

Dernek, sağlık otoriteleriyle işbirliği konusundaki istencini tekrarlayarak,  Sağlık Bakanlığı’nı   gerek yasal, gerekse idari düzeyde, yaşama hakkını koruma yükümlülüğünü tam ve etkin olarak yerine getirmeye davet etti.

Açıklamada,  derneğin “Hastanın Sesi” projesi kapsamında kasım ayında 846 hane halkıyla yüz yüze görüşerek yapılan Hasta Hakları Algı Anketi’nin sonuçları paylaşıldı.

Anket sonuçlarına göre, ankete katılanların yüzde 68’inin sağlık hizmetlerini dünya ile karşılaştırdığında  “yerlerde süründüğünü düşündüğü”,  yalnızca yüzde 32’sinin  sağlık otoritesine ve sağlık hizmeti veren devlet kuruluşlarına güven duyduğu kaydedildi.

Ankete göre, halkın, sağlık otoritesinin hasta haklarına duyarlı olmadığını düşündüğü ve hasta haklarının büyük oranda ihlal edildiğine inandığı belirtildi.

Anket Sonuçları ek'te

Editör: TE Bilisim