CTP’den yapılan yazılı açıklamada, hükümetin göreve getirdiği yönetim kurulu başkanıyla bazı üyelerin, bankanın ve mudilerinin menfaatlerini korumakla yükümlü olduklarını hiç akıllarına getirmeden idari ve mali kararlara imza attıkları ileri sürüldü.
Açıklamada, keyfi uygulamalara ek olarak, bankaya ve bağlı iştiraklerine aşırı biçimde personel istihdam edildiği, bankanın alacaklarının yok sayıldığı, teminat dışı kredi kullandırıldığı ve gelişigüzel harcamalarla bünyesinin hasara uğratılmakta olduğu iddia edildi.
Kooperatif Merkez Bankası’nın, Kıbrıs Türk halkının yarattığı en önemli kurumların başında geldiği 196 küçük köy kooperatifinin iştirakiyle kurulan bankanın bugün bankacılık sektörünün yüzde 20’den fazlasını oluşturduğu belirtildi.
Konuyla ilgili olarak CTP Milletvekilleri Birikim Özgür ile Erkut Şahali’nin şubat ve mart aylarında Meclis oturumunda konuyu gündeme getirdikleri ve hükümeti uyararak yönetim kuruluna çeki düzen verilmesini talep ettikleri belirtilen açıklamada, aradan geçen zamanda Kooperatif Merkez Bankası’ndaki keyfi ve yasadışı yönetim anlayışının hız kesmeden devam ettiği, bugün oluşan hasarın sorumlusunun hükümet ve göreve atadığı yönetim kurulu olduğu savunuldu.
Açıklamada, “CTP, ülkemize ve halkımızın öz varlığı olan kurumlarımıza duyduğu bağlılık gereği, Kooperatif Merkez Bankası’nda olup bitenlerle ilgili sansasyonel ifadelerle konuya temastan özellikle kaçınmıştır ve bu konuda görüş belirtecek, açıklama yapacak herkesi aynı sorumluluk bilinci ve hassasiyetle davranmaya davet etmektedir” denildi.
Açıklamada, gecikmeden atılması gereken iki adımdan ilkinin Kooperatif Merkez Bankası Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerinin hükümet tarafından görevden alınması, ikincisinin ise Merkez Bankası’nın derhal banka hakkında detaylı bir denetleme yaparak mevcut raporunu güncellemesi ve hükümete bir yol haritası belirleyerek sunması olduğu vurgulandı.
Açıklamada, konunun takipçisi olunacağı ve tahribatın sorumlularından mutlaka hesap sorulacağı kaydedildi.
