Dünkü paylaşımım belli ki hedeflediği yere ulaştı. Bu tartışma ortamını yakalama ve gündem yaratabilme adına yaptığım paylaşımın sadace 'özelleştirme' vurgusuna endekslenmesi üzere bir paylaşım yapma ihtiyacı daha doğdu.

Öncelikle şahıs olarak özelleştirme olgusuna karşı olduğumu belirtmek isterim. Bunu sadace söylemde değil, eylemde de yerine getiren bir kişiyim. DAİ ve DAK'ın peşkeş çekildiği dönemde hapse atılmış, 2 yılı aşkın bir süre mahkemelerde yargılanan bir kişiyim. Bundan onur duydum. Bedelini de aile olarak ödedik, ödemeye devam ediyoruz.

Ancak halk olarak bunu gerçekten istiyormuyuz? Kendi malımıza, bizim olana gerçekten sahip çıkıyormuyuz? Halk olarak çevremize saygımız varmı? Bireyler olarak gereğini yapıyormuyuz? Bence ufak bir kesim evet ama halk olarak maalesef. Halk olamadık çünkü. Bunu söylemek acı ama birilerinin bunu söyleme zamanı geldi. Kral çıplak çünkü. Nasıl ki DAİ ve DAK peşkeş çekilirken halk olarak bir kesim bedel ödemiş, büyük bir kesim ise halkın malına sahip çıkmamışsa, diğer yerlerimize de sıra gelince aynısı yaşanacaktır, yaşanıyor da. Bu bilince ulaşamazsak, halk olarak çevremize, denizimize ve kurumlarımıza sahip çıkmazsak eğer, kendimize ve çevremize biraz olsun saygı göstermezsek eğer, bir uyarı ve endişe olarak vurgu yapmaya çalıştığım 'özelleştirme' kaçınılmaz olarak karşımıza çıktığında çok geç olacaktır.

Böyle bir tartışma yarattığım için mutluyum. Bunun için de bir bedel ödemem gerekiyorsa da tekrar öderim. Benim siyasi kariyerim bu toplumun menfaat ve çıkarlarının çok ama çok gerisinde, sadece bir teferruattır. Halkın malına sahip çıkmak hepimizin görevi. Bunu gösterelim ama burdan değil fiiliyatta yapalım. Kendimizle yüzleşelim, değişimi başkasından değil, kendimizden başlatalım. Zaten bunu başarabilirsek göreceğiz ki halk olarak değişmişiz... Sevgiyle kalın.

Editör: TE Bilisim