Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Türkiye'nin 11 yıldır ara verilen AB ilişkilerini geliştirmesinden mutluluk duyduklarını belirterek, Kıbrıs'ta bulunacak bir çözümün Türkiye'nin AB ile ilişkilerini daha da geliştireceğini, Doğu Akdeniz’de olası enerji kaynaklı gerginlikleri bertaraf edeceğini ve enerji koridorunun Türkiye üzerinden geçerek AB'ye yönlenmesiyle Kıbrıs'ta gerginliğin yerine işbirliği ve istikrarın alacağına inanç belirtti.

Akıncı, müzakere sürecinde Kıbrıs Türk tarafına desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nde hak ettiği yeri almasını çok arzuladıklarını ve istediklerini de belirterek, Kıbrıs'ta bulunacak bir çözümün sadece Kıbrıs Türk tarafının değil Rum tarafının da faydasına olacağına, ilişkilerin düzeleceğine işaret etti.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu da, Kıbrıs'ta bulunacak çözümde; "iki kesimliliğe dayalı, adil ve siyasi eşitliğe dayalı yeni bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğması ve iki kurucu devlet temelinde birlikte yaşamanın güzel bir örneğinin sergilenmesi hepimizin ortak hedefidir" diye konuştu.

Davutoğlu, Türkiye olarak her zaman KKTC'ye desteği sürdüreceklerini ve müzakere sürecinde daima Cumhurbaşkanı Akıncı'ya desteklerinin devam edeceğini belirterek, Rum kesimine de; bu kez daha olumlu davranma ve çözüme giden yolu açması çağrısında bulundu, 2004'ten bugüne kaybedilen 11 yılın yeniden kaybedilmemesini temenni etti.

Türkiye Başbakanı Davutoğlu, su projesinde, suyun en verimli şekilde halka hizmet edebilmesi için suyun yönetiminin önemine de vurgu yaparak, bu suyun en doğru şekilde kullanılması için en doğru yönetimi birlikte bulacaklarını söyledi, ayrıca ek bir yatırımla ülkedeki bütün altyapıların yenileneceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, yaklaşık 2 buçuk saat süren görüşme ve çalışma yemeğinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanlığı avlusunda yer alan basın toplantısına, yerli basın yanında Türkiye ve Rum basını da yoğun ilgi gösterdi. Akıncı Davutoğlu görüşmesi süresince yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti.

Davutoğlu buradaki basın toplantısının ardından Lefkoşa Türkiye Büyükelçiliği Yunus Emre Merkezi’nin açılışını yaptı, Meclis Başkanı Sibel Siber ve Başbakan Ömer Kalyoncuyu ziyaret etti.

AKINCI

Yarım saat süren basın toplantısında ilk sözü Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı aldı ve Davutoğlu'na ziyaret için teşekkür etti, şahsında 64. Hükümete başarılar diledi, istikrarlı başarılı bir dönem geçirmelerini temenni etti.

Akıncı, Türkiye ile KKTC arasındaki yakın ilişkilere vurgu yaparak, bu dönemde bu yakın ilişkilerin Kıbrıs müzakere süreci ve çözüm sonrası kendi ayakları üzerinde duran sağlam bir KKTC yaratılması için büyük önem taşıdığını vurguladı.

Yarım yüzyıldır süren müzakerelerin artık her iki halkın da onay verebileceği bir çözüm bulunarak sonuçlandırılması gerektiğini belirten Akıncı, bu yolda gayret verdiklerini ancak "yolun engebeli" olduğunu söyledi.

Türkiye’nin sürece bir bütün olarak destek verdiğini ve bugün yaptıkları etraflı ve kapsamlı görüşmelerde de bu desteğin süreceğini gördüklerini belirten Akıncı, önlerindeki süreçte de Türkiye’nin yakın ilgi ve desteğinin Kıbrıs Türk tarafıyla olacağını vurguladı.

Çözüm sonrasında ortaya çıkacak federal ortaklıkta kurucu devlet olarak KKTC'nin en sağlam şekilde yer alabilmesi, AB içinde güçlü yaşayabilir olması için kendi ayakları üzerinde sağlam durabilmesi gerektiğini vurgulayan Akıncı, KKTC'nin Türkiye ile ilişkilerinin bu yönde de önemli olduğuna dikkat çekti.

Akıncı, Türkiye'nin AB sürecinde yaşanan yeni gelişmelerden duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, AB yolunda Türkiye için yeni bir açılım doğmasının sevindirici olduğunu, 11 yıl ardından sonra bir takım fasılların açılmasının kendileri için de önemli olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin AB'de hak ettiği yeri almasını arzuladıklarını ve istediklerini söyleyen Akıncı, çözüm mücadelesini sürdürürken Türkiye’nin de AB ile ilişkilerini geliştirmesinden mutluluk duyduklarını, bu yönde atılacak adımların Kıbrıs’ta gerginlik yerine işbirliği ve istikrar yaratacağına inanç belirtti.

Olası bir çözüm sonrasında ortaya çıkacak Birleşik Federal Kıbrıs’ın Türkiye ve Yunanistan ile iyi ilişkilerinin gelişeceğini ve çözümün herkesin yararına olacağına işaret eden Akıncı, Davutoğlu'na destekten dolayı teşekkür etti.

DAVUTOĞLU

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu da, 64. hükümetin kurulmasının ardından ilk ziyareti KKTC'ye yapmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Gelenek haline getirilen karşılıklı ziyaretlerin, Türkiye’nin KKTC'ye verdiği önemi göstermesi açısından önemli olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, Türkiye olarak her zaman tüm kapasite ile KKTC'nin yanında olduklarını ortaya koyduklarını kaydetti.

KKTC'nin sağlam demokrasisi, ekonomik ve kültürel yapısıyla kendi ayakları üzerinde olmasının en büyük arzuları olduğunu belirten Davutoğlu, siyasi olgunluk ve demokrasinin KKTC'de en belirgin şekilde yaşandığına işaret etti, geniş tabanlı hükümete destek belirtti.

Davutoğlu, "Türkiye hükümeti olarak önümüzdeki 4 yılda da KKTC'ye her türlü katkıyı vereceğiz" diyerek, müzakere sürecine değindi.

Ahmet Davutoğlu, görüşmede Kıbrıs Müzakerelerini çok kapsamlı bir şekilde ele aldıklarını, Cumhurbaşkanını dinlediklerini ve bilgiler aldıklarını, görüşlerini aktardıklarını ifade ederek, Türkiye'nin bu konudaki tavrının gayet açık olduğunu kaydetti ve Annan Planı döneminde olduğu gibi adada kalıcı, adil, barışçıl bir çözüm için her türlü katkıyı vereceklerini vurguladı.

Davutoğlu, "Bu çözüm için iki kesimliliğe dayalı, adil ve siyasi eşitliğe dayalı yeni bir Kıbrıs Cumhuriyeti’nin doğması ve iki kurucu devlet temelinde birlikte yaşamanın güzel bir örneğini sergilemesi hepimizin ortak hedefidir" diye konuştu.

Bugün Doğu Akdeniz çevresinde çok büyük krizler yaşandığına işaret eden Davutoğlu, çevredeki tek olumlu sürecin Kıbrıs’ta devam eden müzakereler olduğuna dikkat çekerek, bu olumlu sürecin en kısa sürede sonuç alıcı şekilde nihayete ermesini temenni etti.

Davutoğlu bu süreçte her zaman Cumhurbaşkanı Akıncı'nın yanında olacaklarını vurguladı. Rum kesimine de bu kez daha olumlu davranma ve çözüme giden yolu açması çağrısında bulunan Davutoğlu, 2004'ten bugüne kaybedilen 11 yılın yeniden kaybedilmemesini temenni etti.

"KATKI VERMEYİ SÜRDÜRECEĞİZ"

Bu noktada BM'nin yürüttüğü müzakerelere katkı vermeye devam edeceklerini belirten Davutoğlu, Türkiye’nin diğer garantör ülkelerle birlikte Kıbrıs'taki çözümün asli unsurlarından biri olduğuna işaret ederek, çözümün olumlu sonuçlanması için olumlu adımlar atmaktan geri kalmayacaklarını kaydetti.

Doğu Akdeniz'de tüm yer altı ve doğal kaynak zenginliklerine rağmen şu anda krizler yaşandığını ifade eden Davutoğlu, Kıbrıs'ta Rum ve Türklerin uzlaşabilmesi durumunda Doğu Akdeniz’in kaderinin değişeceğine ve bölgeye huzur ve refah getireceğine inanç belirtti.

Davutoğlu, Kıbrıs Türk halkının refahı ve Türk halkının huzurla yaşaması için her türlü önlemleri aldıklarını ve almaya devam edeceklerini ifade etti.

TÜRKİYE'NİN AB İLE İLİŞKİLERİ

Türkiye AB zirvesine de değinen Davutoğlu, AB ile ilişkilerin olumlu bir atmosferde yoluna girdiğini ifade ederek, oradaki olumlu atmosferin adaya da yansıması ve bu ada ve tarihi için barış havzasının oluşmasını temenni etti.

Türkiye’nin AB üyeliğinin; bir kıtanın geleceği ve küresel barış ile dinler arası kültürler arası barış açısından da son derece önemli olacağına vurgu yapan Davutoğlu, bu barış adımının ilk önce Kıbrıs’ta atılarak, müslümanla hristiyanların Türklerle Rumların yan yana barış içinde yaşadığı bir Kıbrıs adasının Ortadoğu’da örnek, Avrupa’da da yeni bir çığırın açılmasını sağlayacağına inanç belirtti.

Davutoğlu, "Her şartta Türkiye KKTC'nin yanında olmaya devam edecektir" dedi.

SORULAR

Akıncı ile Davutoğlu soruları da yanıtladı.

Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, AB Türkiye zirvesinde Rum Lider Nikos Anastasiadis ile yaptığı görüşmenin sorulması üzerine; Rum Liderle diğer liderlerle olduğu gibi ayak üstü medeni bir ortamda görüşme gerçekleştirdiklerini, bunun bir sohbet şeklinde geçtiğini, hal hatır sorduklarını söyledi.

Davutoğlu, orada da vurguladığını ifade ederek, "Bütün Avrupa formlarında KKTC temsilcisi eksik oldukça aile fotoğrafı eksik kalır, inşallah bir gün çözüm olur ve adanın tümünü temsil eden liderler bu formlarda olur" dedi.

Cumhurbaşkanı Akıncı da, Rum basınından garantilerle ilgili gelen bir soru üzerine, müzakerelerin 6 başlıkla yürütüldüğünü, şu anda mülkiyet konusunun görüşüldüğünü ve en son toprak ile garantiler konusunun görüşüleceğini ifade ederek, garantilerin en son 5 tarafın katılımıyla yapılacak toplantıda ele alınması ve hepsinin uzlaşması gerektiğini anlattı.

Garantilerden önce önemli olanın; neyin garantisinin ele alınacağının ortaya çıkması olduğunu belirten Akıncı, "Mülkiyette sonuca ulaşılırsa tünelin ucunun görüldüğünü düşüneceklerini" söyledi.

Davutoğlu da, Kıbrıs konusunun en çok tartışılmış konulardan biri olduğunu ve artık önemli olanın siyasi irade olduğunu ifade ederek, siyasi iradenin ortaya konması durumunda herşeyin başarılacağına inanç belirtti.

2004'te Türk tarafının güçlü bir irade ortaya koyduğunu ancak Rumların "hayır" demesiyle kaybedildiğini, ancak şimdi o güçlü iradenin ortaya konmasını gerektiğini ifade eden Davutoğlu, müzakerelerin karşılıklı iyi niyetle sonuçlanmasının önemine vurgu yaptı.

Ahmet Davutoğlu, Türkiye’den KKTC'ye getirilen Asrın Projesi’nde su yönetimi ile ilgili soru üzerine, su projesinin hiçbir masraftan kaçınılmadan yapıldığını ve suyun adaya getirildiğini, bu projenin ekonomik değil, stratejik ve psikolojik bir mesaj olduğunu vurguladı.

"SU ARTIK KIBRISLI TÜRKLERİNDİR"

Davutoğlu, ayrıca bu suyun barış açısından da önemli olduğunu ve aslında bir barış projesi olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:

"Hayal gerçek oldu, şimdi bu suyun en iyi şekilde yönetilmesi ve Kıbrıslı soydaşlarımıza hizmet etmesi büyük önem taşıyor. Bu yönetim modeli önemlidir. Su varlığı ayrı yönetimi ayrıdır. Bir model üzerinde çalışıyoruz, sayın Cumhurbaşkanı ve sayın Başbakanla konuşacağız. Bu su artık Kıbrıslı Türklerindir. Önemli olan bu suyun en doğru yöntemle kullanılmasıdır, ara yöntemler üzerinde düşünüyoruz, hiç merak edilmesin, işin zor tarafı bitti, su Kıbrıs'a geldi. Altyapı düzenlemeleri de ek bir yatırımla bütün altyapı yenilenecek ve bu suyun en doğru şekilde kullanılması için en doğru yönetimi birlikte bulacağız." 
Editör: TE Bilisim