Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Çevre Komitesi, ülkeyi tehdit altına alan lağım ve atık sularla ilgili, bugüne kadar gereken önlemleri almayan ve sorunun ciddi boyutlara ulaşmasına neden olan yetkili makamların, bugün yapmayı planladıkları icraatların da çare olamayacağı uyarısı yaptı.

 TDP Çevre Komitesi Başkanı Mehmet Barışsever, gerçekleri göz ardı ederek, bölgeye üç tane doğal arıtma tesisi kurarak sorunu çözeceğini iddia eden Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Ünal Üstel, İçişleri Bakanı Nazım Çavuşoğlu ve Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer’in büyük bir yanılgı içinde olduklarına dikkat çekti.  

İnsan sağlığını tehdit eden ve çevreyi kirleten atık suların birçok bölgeyi tehdit eder hale gelmesi ve denizleri de kirletebilecek potansiyel bir tehlike yaratması üzerine, yıllardır bu konuda sessiz kalıp çare üretemeyen yetkili makamların konuya ilişkin açıklamalar yapmaya başladıklarını belirten Barışsever, önemli olanın kalıcı çözümler üretmek olduğunu kaydetti.

Mehmet Barışsever, son olarak Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Çevre Koruma Dairesi yetkililerinin Mağusa’da yaşanmakta olan sorunun, Lefkoşa-Mağusa güzergahında bulunan köy ve kasabalardaki eksik kanalizasyon altyapısından kaynaklandığını ve bölgede üç tane doğal arıtma tesisi kurularak sorunun çözüleceğini açıkladıklarını anımsattı.

Bu soruna yönelik bugüne kadar sorunu ne olduğunu ortaya koyarak, çözümün de nasıl olması gerektiğini gerek sözlü, gerekse de yazılı olarak defalarca açıkladıklarını anımsatan Barışsever, sanayi atığı kapsamında bulunan süt işletmeleri atıkları (noro suyu) vb. atıklarla evlerden boşaltılan tuvalet atıkları ve mutfak sularının oluşturduğu evsel atıkların arıtılmasının farklı konseptler olduğunu ve noro sularının doğal arıtma sistemleri ile arıtılmasının olanaksız olduğunun bilinmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) mevzuatı içinde bu işlemleri tanımayan direktifler olup ülkemizdeki yürürlükte bulunan 18/2012 Sayılı Çevre Yasası’nın AB mevzuatına uyumlaştırıldığının hatırlanacağına dikkat çekti. Barışsever, AB mevzuatına göre, nüfusu 2 bin kişiyi aşan yerleşim birimlerinde, evsel atıkların arıtılması için arıtma sistemleri kurulup, arıtılacak atık suların tarımsal üretimde kullanılması gerektiğini kaydetti.        

Ülkemizde yaşanmakta olan sorunun çözümü için öncelikle bu alandaki gereksinimin ne olduğunun hesaplanması ve çözümün bu doğrultuda planlanması gerektiğinin altını çizen Mehmet Barışsever, halen ülkemizde günde 350 ton süt işletmekte olan süt işletmelerinin hiçbirinin arıtma sisteminin bulunmadığı, teorik olarak bu faaliyetleri sırasında işlenen sütün 2-3 katı atık su üretilen   bu sektörün, mevcut Haspolat Atık Su Arıtma Sistemini de bozacak potansiyel bir tehdit olduğu uyarısında bulundu, ayrıca, Lefkoşa’daki süt işletmelerinin atıklarının Haspolat’a gittiği, Lefkoşa dışındakilerin ise derelere döküldüğünün bilindiğini kaydetti.

Tuvalet atıkları, evsel atıklar ve mutfak sularının oluşturduğu sorunun artan nüfusla birlikte katlanarak arttığını, çözüm için ise gerekli ilave arıtma sistem ihtiyacının bugüne kadar göz ardı edildiğini belirten Barışsever, “Güney Lefkoşa’da Haspolat’taki tesislerin kapasitesinde ikinci bir arıtma tesisi kurulup çalıştırıldığını hatırlatmakta yarar vardır” dedi.

Mehmet Barışsever, ülkemizde yaşanmakta olan Mağusa, Geçitkale, Serdarlı, Paşaköy, Akdoğan, İnönü Belediyeleri ile Beyarmudu Belediyesine bağlı Çayönü köyü sınırları ile çevrelenen bu alandaki sorunu çözmek için Haspolat’taki tesisin benzeri bir tesisinin planlanıp inşa edilmesine ve kanalizasyon ağının kurulmasına gerek duyulduğunu kaydetti.

Evsel atıkların arıtılmasında, uygun koşulların bulunması halinde kullanılan doğal arıtma sistemleri ile süt imalathanelerinin atıklarının arıtılmasının olanaksız olduğunu belirten Barışsever, “yaz aylarında sıcaklığın 50-55 dereceyi bulduğu ortamlarda, aylık, üç aylık ve altı aylık bakımları sırasında sistemde biriken atıkların kaldırılıp uzaklaştırılması gerekirken, böyle bir sistem ile buradaki sorunu çözebileceğini zannedenler kendi kendilerini kandırmaktadırlar” dedi.

Mevcut sorunun çözümü için yapılanların ve yapılacak olanların bilimin süzgecinden geçirilerek planlama gerektiğini belirten Barışsever, bunun dışındaki geçici çözümlerin boşuna kaynak israf ederek, ülkeye zaman kaybettirmekten ve sorunun daha da içinde hal almasından başka bir işe yaramayacağı uyarısında bulundu.

Editör: TE Bilisim