YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı dün katıldığı bir televizyon programında Akıncı’nın New York ziyaretini değerlendirerek, Müzakere masasına tekrar dönülmesinin imkan dahilinde olmadığını, bu yönde bir zeminin bulunmadığını söyledi. Arıklı; BM Genel Sekreteri iki lideri de dinleyecek, pozisyonlarına bakacak ve şu anda bir müzakere zeminin olmadığını dolaylı olarak itiraf edecektir. Arıklı, Anastasiadis’in seçilmek için hem sağ hem de sol seçmene mesaj vermek mecburiyetinde olduğunu, sağa mesaj verirken “Sıfır asker, sıfır garanti” tezini tekrarlayacağını, sola ve kuzeyde mal bırakan kesime mesaj verirken de “Müzakerelerin devam edeceğini ve Türk tarafına her şeyi kabul ettireceği” yönünde propaganda yapacağını söyledi. Türk tarafının pozisyonunu da değerlendiren Arıklı; “Türk tarafı Crant Montana’da çözümü zorlamak adına verebileceği tavizin azamisini vermiştir. Tabir caiz ise sırtını duvara yaslamış durumdadır. Bundan ötesi yoktur. Bundan ötesi tam teslimiyettir. Bundan ötesini ne Akıncı ne de bir başkası aklına bile getiremez” dedi. İç politikaya da değinen Arıklı; “Bu ülkede özelleştirme kaçınılmazdır. Elektrik de, Su da özelleşecektir. Buna direnmenin anlamış yoktur. Uzman geçinen birisi Eletirik bedava verilse bile 30 kuruş maliyeti vardır diyor. Bu maliyet nedir? Kıb-Tek’te ortalama 12.000 lira maaş alan çalışanın ve sendikanın hakkını korumak için özelleştirmeye karşı çıkmak bu halka ihanettir. 200 km lik boruya para bulamadığı için vatandaşı asbestli borulardan su içmeye ve kansere mahkûm etmek bu halka ihanettir. Hala daha suyun ve elektriğin maliyeti konuşuluyor. Varsın birkaç kuruş daha fazla ödeyelim. Ama bacasız santrallerden elektrik üretip kanser olmayalım. Varsın bir iki lira daha fazla su parası ödeyelim ama asbestli borulardan su içip kanser olmayalım. Kanser vakasında dünya birincisiyiz. Allahtan korkun ve insan sağlığı ile oynamayın” dedi. Yaklaşan seçimleri de değerlendiren Arıklı, “Bizim baraj problemimiz yok. İktidara gelmek alın yazımız. Biz iktidara güçlü gelmenin hesabını yapıyoruz. Barajı aşamayacağını bilen DP ve seçimlerde büyük güç kaybedeceğini bilen UBP seçimleri mümkün olduğu kadar ileri tarihe atmaya çalışıyor. Ama korkunun ecele faydası yok. Er veya geç bu sandık halkın huzuruna gelecek. Gelecek ve bu siyasiler tedavülden kalkacak” dedi
