Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugünkü liderler görüşmesinde her Salı ve Cuma,  haftada 2 kez buluşma önerisinin kabul edildiğini söyledi. Bugünkü liderler  görüşmesinin ardından basına açıklama yapan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,   “Bugün vardığımız mutabakat daha sık bir araya gelmek ve mümkün olduğu sürece,  olağan dışı bir durum olmadıkça bunu haftada 2 kez olarak yapmak. Önerim Salı ve  Cuma günleri 2 kez buluşma yönünde oldu ve bu kabul edildi. 17 Haziran’dan  itibaren görüşme program her Salı ve Cuma haftada 2 kez olacak şekilde yapıldı. 1  Temmuz’da da aynı format Temmuz ayı için de planlayacağız” dedi. YENİ YOĞUN TEMPO Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, bugün itibarı başlayan yeni yoğunlaştırılmış  formattaki her görüşmede belli başlıkların ele alınacağını açıkladı. Cumhurbaşkanı  Akıncı, yeni yoğunlaştırılmış formatta görüşülecek başlıkların bugüne kadar henüz  sonuçlandırılamamış ve arada farklılıklar bulunan başlıklar olacağını belirtti. 17  Haziran’da federal devletin yetkileri konusunun ayrıntılı olarak ele alınacağını ifade  eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu yoğun tempoyla inanıyorum ki daha verimli bir  çalışma düzenine kavuşacağız” dedi. GÜNEYDE BELİRSİZLİK Rum tarafında görüşmeci konusunda bir belirsizlik olduğunu anımsatan  Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “13 Haziran günü Sayın Mavroyannis’in Birleşmiş  Milletler Genel Kurul Başkanlığı’na adaylığı  ile ilgili seçim söz konusu. Eğer seçilirse,  Rum tarafının yeni bir görüşmeci ataması söz konusu olacak. Eğer sayın  Mavroyannis yerinde kalırsa onunla devam edilecek. Tabii bu güneyin meselesidir ve  görüşmecilerinin kim olacağını kendileri kararlaştırır ancak bu konu da gündemin bir  parçası. Ne olacağını 13 Haziran’dan  itibaren göreceğiz” dedi. 2016 HEDEFİNDE MUTABAKAT Yıl sonuna kadar geçecek sürenin ne kadar önemli olduğunu defalarca dile getirdiğini  anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, bugünkü görüşmede aynı duyarlılığın tüm  taraflarda da olduğunu tespit etmekten memnuniyet duyduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle konuştu: “Sayın Anastasiadis de BM kanadı da yıl sonuna kadarki sürenin en verimli şekilde  kullanılabilmesi ve mümkün olursa çözümü bu yıl çıkmadan sağlamamız ve Kıbrıs’ın  gelecek kuşaklarına artık bir sorun olarak devretmememiz, yeni bir gelecek inşa  etmemiz konusunda aynı anlayışı sergilediğimizi söyleyebilirim. Bu anlayış  beraberliği benim için son derece önemlidir. Temenni ederim ki bu emeklerimiz boşa  çıkmaz”. “YENİ BELGEYE DEĞİL, ANLAŞMAZLIKLARI ÇÖZMEYE YOĞUNLAŞACAĞIZ” Rum lider Anastasiadis’in bugüne kadar sağlanan yakınlaşmalar ve anlaşmazlıkların  BM tarafından bir belge toplanması şeklindeki önerisinin herhangi bir zaman kaybına  yol açıp açmayacağına dair soruya Cumhurbaşkanı Akıncı şu cevabı verdi: “Bugünkü görüşmede böyle bir belgenin hazırlanmasının gereği olmadığı konusunda  anlayış beraberliği oluştu. Çünkü nerelerde yakınlaşmalar ve nerelerde farklılıklar  olduğunu zaten biliyoruz. Bunlar tabii ki kendi içimizde, kendimiz için hazırlamaya  devam edebiliriz. Onlar da kendileri için hazırlayabilirler. BM bazı hazırlıklar yapabilir  ama geçmişte varılan mutabakatlar her zaman söylendiği gibi, siyaha dönüşen  noktalardır ve bellidir. Dolayısıyla onlar üzerinde vakit kaybetmeyip anlaşmazlık  noktaları üzerine yoğunlaşmak akıl işidir ve onu yapmaya karar verdik. Bu nedenle  yeni bir belge hazırlama çabası içinde olmayacağız, buna gerek yoktur.  Yoğunlaşacağımız konular önümüzdeki 3­4 toplantı için üzerinde uzlaştığımız  başlıklar olacaktır. Örneğin gelecek toplantı federal yetkiler konusunu ele alacağız. O  konularda anlaşmazlık noktaları nedir,  hangi konularda yakınlaşma var, hangi  konularda henüz daha netlik yok, bunlar bellidir ama taraflar yeniden üzerinden  gidecektir. 17’sinde bir araya geldiğimizde yakınlaştığımız noktaları da bileceğiz.  Henüz mutabakata varamadığımız noktaları da bileceğiz ve nasıl aşabiliriz onun  üzerine yoğunlaşacağız”. Müzakereciler ile ilgili bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı şöyle devam etti: “Müzakerecilerin görevi bitmez.  Biz haftada iki gün çalışırken müzakereciler her gün  çalışır. Onlar haftada iki gün buluşacak olan liderlere altyapı hazırlayacaklar.  Zemin  hazırlayacaklar.  Şu anda Mavroyannis burada olmadığı için belki bu olamıyor ama  olduğu dönemlerde zaten müzakereciler daha fazla zaman harcadılar ve yine aynı  işlevi gördüler. Müzakereciler liderlere hazırlık yaptı.  Dolayısıyla yine benzeri şekilde  olacak.  Biz önceden belirlenen olan başlığı o hafta ele alırken, öncesinde  müzakereciler de o başlığın ayrıntılarını konuşacaklar. Eğer kendi aralarında bizim  de onayımızla yakınlaşmalar sağlarlarsa bizim yükümüzü hafifletmiş olacaklar. Bizim  gündemimizin daha az anlaşmazlık noktasıyla geçmesini sağlamış olacaklar.  Dolayısıyla müzakerecilerin bu süreçteki rolü çok önemlidir.  O anlamda biran önce  Mavroyannis’in konumunun da belli olması ve olamayacaksa bundan sonraki süreçte  Sayın Mavroyannis o zaman onun yerine bir an önce bir müzakerecinin atanması  önemli olacak çünkü rolleri gerçekten önemli.” HEDEF ÜNİTER veya KONFEDERAL DEĞİL, FEDERAL BİR KIBRIS Son günlerde güney Kıbrıs’ta sıklıkla Kıbrıs Türk tarafının müzakerelerde  konfederasyon talebi olduğu iddialarının hatırlatılması üzerine Cumhurbaşkanı Akıncı  şunları kaydetti: “Bu konu gereksiz ve anlamsız bir şekilde gündeme getirilmeye başlandı. Kıbrıs Türk  tarafı olarak ciddiyetle federal bir çözümü görüşüyor. Biz bu ülkede neyin mümkün  neyin mümkün olmadığının bilincinde hareket ediyoruz.  Konfederasyon iki tane ayrı  bağımsız tanınmış devletin aralarında çok sınırlı, dar kapsamda bir işbirliğini tesis  edebilir.  Konferderasyonun anlamı budur.  Konferedasyonda iki tane ayrı bağımsız,  tanınmış devlet vardır. Bir de tabi bunun tam zıddı vardır. Konfederasyonun tam  zıddında da üniter devlet vardır. Şimdi biz de çok argümanlarla ortaya çıkıp Rum  tarafınında bazı önerilerinin üniter devlete yakın öneriler olduğunu iddia edebilirdik  ama yapmadık bunu.  Türk tarafı olarak bu konuları müzakere masasında konuşmayı  her zaman yeğledik. Bu davranış biçimimizi sürdürmek istiyoruz. Ancak bizim ortaya  koyduğumuz bazı düşüncelerin konfederal düşünceler olduğunu söylemek ve bunu  yaymak ya da bunun kamuoyuna bu şekilde yansımasını sağlamak, doğru bir tavır  değildir. Çünkü böyle bir gerçeklik yoktur ortada. Ne yapıyorsak hep 11 Şubat 2014  Çerçeve Antlaşması’na uygundur,  tüm öneri ve çalışmamız federal yapılanmanın  ruhuna uygun önerilerdir. Çünkü biz bu adada mümkün olanın iki kesimli, iki toplumlu  siyasi eşitliğe dayalı iki kurucu devletli bir federasyon olabileceğinin bilincindeyiz.  Dolayısıyla  yaptığımız önerilere konfederal yakıştırmasının yapılmaması gerekir,  çünkü öyle bir niyet, öyle bir tavır yoktur. Bunun mümkün olmayacağının  bilincindeyiz”. Cumhurbaşkanı Akıncı, “diğer tarafın da kesinlikle üniter devlet yaklaşımlarından da  uzak durması lazım çünkü biz Kıbrıs’ta üniter bir devlet kurmayacağız. Birleşik bir  federal devlet kuracağız. “United” bir devlet kuracağız, “unitary” bir devlet değil. İngilizce terminolojisi ile   “United Federal” bir yapı olacak. Birleşik Federal bir Kıbrıs kuracağız.  Ve bunun da  tabii ki iki tane kurucu devleti olacak. Onların yetkileri olacak. Ayrıca federal  hükümetin yetkileri olacak. 17’sindeki ilk toplantıda da işte bu federal hükümetin  Birleşik Federal Kıbrıs hükümetinin federal yetkileri ne olmalıdır o konuda geri kalan  anlaşmazlık noktalarında uzlaşma arayacağız” dedi.
Editör: TE Bilisim