UBP kan kaybederken birileri UBP’yi ayakta tutmak için canla başla çalışıyor. Geçen gün kaleme aldığım yazıya Çavuşoğlu’ndan cevap geldi.
Çavuşoğlu UBP’nin ana taşlarından biri. Zamanında fikir ayrılığına düştüğü kişilerle bugün bir araya gelmekten çekinmiyor. Nedeni var tabi. Her şey UBP’nin yeniden güçlenmesi ve kan kaybetmesini önlemek adına. Yani Çavuşoğlu bunu dile getiriyor. Kendisini eleştirmemdeki amaç dün yaptıkları ile bugün yaptıklarının bağdaşmamasıdır. Tabi ki bu eleştirim Eroğlu’na yakınlık göstermesinden dolayı doğdu.

Geçmişte sorun yaşadıkları için bugün bu sorunun parti içinde büyüyerek, farklı algılanmasını istememiş Sayın Çavuşoğlu.

Hal böyle iken tavşan partisi yapmış. Yerel seçimlerden önce Halil Orun ile yan yana yürüyenlere verdiği sözler varken bir anda bu sözü yerine getirmek yerine Eroğlu’na yemek vermesi çok manidar oldu. Kabul edilmeyen aslında Çavuşoğlu’nun verdiği sözler değildi. Çavuşoğlu’nun Halil Orun döneminde Eroğlu’na aldığı tavrın tam tersini yapmasıydı. Yadırgayanlar oldu. Ama açıklamasına göre UBP’lilerin kendi içerisinde bir şekilde toparlanması gerektiğine inanıyor. Kısacası UBP’nin kan kaybetmesi Çavuşoğlu’nun işine gelmediği gibi Eroğlu’nun da işine gelmiyor. Yoksa bu kadar yaşanmışlıklardan sonra Eroğlu Çavuşoğlu’nun davetine katılıp, hiçbir şey yokmuş gibi yapar mıydı?

Küçük bir bilgi vermek isterim. Eroğlu Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gireceğini açıklamadan önce UBP’nin gücünü sınamak zorundadır. Bir zamanlar güçlü bir UBP varken UBP’nin şuan ki durumu enine boyuna değerlendirmesi gerekir. Eroğlu Cumhurbaşkanlığına adayım demeden önce atacağı her adımı düşünmelidir. UBP içerisinde liderlik özelliğine haiz başka bir siyasetçi yoktur. Şuan en güçlü isim Eroğlu’dur. Bu yolda arkasından gelecek isim ise Tahsin Ertuğruloğlu olacaktır.

Eroğlu her ne kadar Tahsin Ertuğruloğlu ile sorunlar yaşamış olsa da ortada kabul edilecek bir gerçek vardır. Tahsin Ertuğruloğlu UBP’nin içerisinde en ağır siyasetçilerden birisidir. Bilgi ve tecrübesi ile zamanında Başbakan olabilecekken her şeyi geri tepmesi bugün pasifize olmuş görüntüsü verebilir. Ama bu durum var olan gerçekleri değiştirmez. Ertuğruloğlu’nun bu kadar süre sessiz kalmasının bir açıklaması vardır. Bilen bilir günü gelmeden de konuşmayacaktır.

UBP gücünü yeniden toparlamak için radikal kararlar almalıdır. Genel Başkandan başlayarak Milletvekillerine kadar değişim şarttır. Bugün partinin ayakta durmasını sağlayan bazı görünmez dış etkenler vardır.

40 yıldır değişmesi gereken ve değişmeyen her şey değişirse işte o zaman UBP yeniden güçlenebilir. Yoksa durum ayni iken UBP’nin harikalar yaratmasını beklemek saçmalık olur.