Yargıcın vermediği kararı Medyanın vermesine karşıyım,
Katil zanlısına “Katil” denmesine,
Uyuşturucu kullandığı iddia edilenlerin “uyuşturucu kullandı” diye fişlenmesine,
İnşaatta çalışırken polis tarafından alınıp 2 gün sonra suçsuz olduğu anlaşılıp serbest bırakılmasına rağmen “74 yaşındaki kadına tecavüz etti” diye manşetlere çekilmesine,
Asılsız suçlamalara,
Belge olmadan yapılan yayınlara,
Küfürlü kelimelere,
İnsanları karalamaya,
Özellikle seçim dönemini “geçim dönemi” olarak gören zihniyetlere,
Eline kalem/mikrofon alıp istediğini yazıp/söylenmesine,
Özel hayatın ihlal edilmesine,
Cebindeki Basın Kartını kendi kişisel işleri için kullanmasına,
Ben de sonuna kadar karşıyım arkadaş.
Karşıyım karşı olmasına da,
Elimize belge geldiğinde, bu belgeyi danışmakta neyin nesi?
Kamuyu ilgilendiren bir ses kaydı (yasal olmak kaydıyla), bunu paylaşamamak,
Kamuyu bilgisiz bırakmak,
Gücü olan herkesin güçsüzleri uyutması demek değil midir bu?
Bu yasanın basın örgütleriyle konuşulmaması,
Oldu bittiye getirilmesi kimden öğrenilmiş bir davranış, merak konusu.
Yanlış anlaşılmasın, medya mensubu olarak yaptığım işten eminim, yasa korkuttu sanılmasın,
Hatta,
Yukarda saydıklarımın bir tanesini yaparsam 7 yıla kadar hapsim değil, sahip olduğum varlığım-KALEM-im kırılsın.
Ama takdir buyrulmalıdır ki,
Belgeler açıklanır,
Kamu adına hesap sorulur,
Doğru yapılan işlerle vatandaş aydınlatılır.
Çıkarılan, tartışılmadan çıkarılan yasalarla gerçek medya mensupları zora sokulur,
Fikir özgürlüğü kısıtlanır.
Bunlara ek olarak stüdyolar basılır,
Gazeteciler tartaklanır,
Kimisi işlerinden kovulur,
Susturulur, susturulur..
Bu yasayla sosyal medyanın tüm sosyal mensupları da, yani bu ağları kullanan herkeste nasibini alır.
Yanlışa tamam da, doğruyu söyleyememek ne zor şey anne diye şiirler yazılır.
Mesleği, sosyal medyayı kendi çıkarlarına göre kullanmaya çalışanlara vurun,
Belden aşağı vuranlara da..
Disiplin şart, hem fikirim,
Ama, işini düzgün yapanların kalemine kelepçe takmaya çalışmayın,
Kırın ki, sahip olunan tek şey “gururla” yok olalım.
Yazmayı bildiğimiz gibi, kaybolmayı da biliriz…