Koalisyon hükümetinde hiç değilse Emine Çolak’ın Dışişleri Bakanı olması beklenirken yeni hükümetin bakanları arasında hiçbir kadının yer almamasını nasıl açıklamalı? Sibel Siber başbakanlığındaki geçici hükümetin icraatları genellikle olumlu bulunmuşken kurulan yeni kabinede kadınlara yer açılmaması Özkan Yorgancıoğlu’nun sadece kurultay hesapları ile mi ilişkili? KKTC’nin ilk kadın başbakanını göreve getiren CTP-BG, kadınların siyasetteki başarısını erkek siyasetçiler için bir tehdit olarak mı görmeye başladı yoksa?

Kadınlar geçici hükümetlerin vitrinine yerleştirilen birer ‘süs bebeği’ midir yani? ‘Süs bebeği” olarak görülmesi tercih edilen kadın siyasetçiler erkek siyasetçilerden daha başarılı bulununca korkulan, dişli rakiplere mi dönüşür? Eğer öyleyse, aman ha bunları bakan makan yapmayalım, bizi koltuklarımızdan edecekler telaşı mıdır bu? Sibel Siber’le başlayan, Doğuş Derya yemini ile katmerlenen bir korkudan bahsedebilir miyiz artık? Ne yapacağı tahmin edilmeyen güçlü kadınlar karşısında erkeklerin derhal birbirlerine yanaşıp, kadınları ezmek için güç birliği yapmaları mıdır bunun öteki adı? İş bilmeyen, erkek sözü dinleyen kadınlar canımız; baskı altında susmayan kadın düşmanımız mıdır? Kutlay Erk Dışişleri Bakanı oluyor da Emine Çolak nasıl olamıyor yahu?

Bizde adet, kadınların arka planda kalmaya zorlanarak, siyasetçi kocalarına evde ders vermesinden mi ibarettir? Koalisyonun diğer ortağında bu gelenektir de CTP-BG’ye ne oluyor? Geçici hükümete bir kadın başbakan koyduk boyumuzun ölçüsünü aldık, tepemize çıkıyorlar vallahi korkusu mudur bu nedir?

Korkunun ecele faydası yoktur beyler... Kadınlar ezseniz de, sustursanız da, yok saysanız da vardır beyler; vardır ve daha fazla olacaklardır! Erkek kabineye en az kadınlar kadar karşı çıkan erkekler de vardır beyler ve o erkekler bizim canımızdır...