İlginç bir istifa hikayesi olacak bu…
Bu memleket çok istifa gördü ama böylesini ilk yaşıyor;
4 Milletvekili DP-UG’den istifa etmeye karar vermişler ama bunu Pazartesi günü uygulamaya koyacaklarmış…
Birkaç günlük opsiyon yani!
Perde gerisinde ne gibi pazarlıklar dönüyor bilemeyiz ama hafta başı geldi mi de istifa etmezlerse sakın şaşırmayın!
Benim merak ettiğim konu şu;
Pazartesi günü Meclis’e istifalarını verirken kamuoyuna nasıl bir açıklama yapacaklar?
Hele de Ahmet Kaşif ve Hamit Bakarcı…
Daha düne kadar bakan iken bakanlık gidince nasıl bir istifa gerekçesi gösterecekler heyecan içinde bekleyeceğim…
Bakanlık gitti ortaklık bitti diyemeyeceklerine göre ne diyecekler?
Çok büyük ihtimalle ‘Serdar bizi adam yerine koymadı’ olacak istifa gerekçeleri…
Peki, Menteş Gündüz ne diyecek?
“Bakanlık alamadım istifa ettim” diyecek hali yok tabi ki…
Ha keşke öyle dese de gerçekleri söyleyen siyasetçi olduğunu da bilse bu ülke…
Burada Ergün Serdaroğlu’nu bir yana koyuyorum çünkü o zaten hiçbir zaman DP’li olamamıştı…
DP içindeyken bile ‘ben UBP’liyim’ diyordu, on lafım olamaz, hatta gidip UBP rozeti bile taksa kendisini kınayamam.
4 istifa sonrası olasılıklar şöyle;
Birincisi Yeni Doğuş Partisi ruhunu bir kez daha canlandırmak…
Zira Ahmet Kaşif Yeni Doğuş Partisi döneminde siyasetle tanıştı ve siyaseti başladığı parti ile bitirmek isteyebilir…
Hamit Bakırcı, “Ahmet Kaşif ile birlikteyim” dediğine göre zaten YDP’nin ruhuna uygun bir duruşu olduğundan bu partiye kolayca uyum sağlayabilir…
Menteş Gündüz, böyle bir  riske girer mi bilemeyiz!
Zira onun gönlü UBP’den yana ve son günlere kadar UBP’ye katılacağı konuşuluyordu.
Ergün Serdaroğlu’nun ise YDP modeli bir partiye sıcak bakacağını hiç zannetmiyoruz.
İkinci olasılık ise UBP’den iki milletvekilinin istifası ile ancak gerçekleşebilir…
DP-UG’den  4 vekilin istifasından sonra UBP’den de iki vekilin istifası konuşulmaya başlandı.
6 kişi ile kurulacak yeni bir parti ve 21 milletvekiline sahip CTP ile, 27 sayısıyla yeni bir hükümet…
Bu aşama UBP’den istifa edebilecek iki vekilin isimleri de telaffuz edilmeye başladı bile ama onların da yapısı CTP ruhuyla kesişmiyor!
Ayrıca böyle bir riske girerler mi o da ayrı bir tartışma konusu…
DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, 4 kişinin istifa edeceğini bildiğinden önceki akşam Parti Meclisi’nde aday olması halinde Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na destek kararını çıkardı…
Bu akıllıca alınmış bir karardı…
Bir anlamda böylelikle Ahmet Kaşif’in oyunu da bozulmuş oldu!
Çünkü Cumhurbaşkanı UBP’ye tamamen hakim iken DP içindeki UG kanadına da halen hakim ve seçimlerde DP’nin desteğine ihtiyacı olduğu için DP’yi hükümetten götürmek istemeyecektir...
Ama DP parti meclisinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik aldığı karara ne kadar uyulur, DP kökenliler sayın Eroğlu’na ne kadar oy verir o da başka bir mesele!
Zaten Serdar Denktaş da bunun bilincinde olduğu için dün parti meclisinde alınan karardan sonra yaptığı konuşmada ‘önemli olan adaya destek değil onun sonuna kadar arkasında olmak’ diyerek bu korkusunu ortaya koymuştur.
Tüm bu senaryolara rağmen benim en çok merak ettiğim konu başta da söylediğim gibi 4 vekilin istifa gerekçesidir…
Bunu öğreninceye kadar ki bu da demektir hafta sonu bana zehir olacaktır Pazartesi gününü iple çekeceğim…
 
 
DP’nin bakanlık sayısı düşecek mi?
 
DP-UG’den istifa edecek olan 4 vekilden sonra DP-UG’nin meclisteki sandalye sayısı 7’ye düşmüş olacak…
CTP’nin 21 vekiline karşı 6 bakanlığı var DP’ye ise 4 bakanlık 12 vekili varken verilmişti.
Önce Zorlu Töre, ardından 4 istifa 7 vekil ile 4 bakanlıkta kalabilir mi?
CTP kulislerinde şimdi sadece bu konuşuluyor…
DP’ye 3 bakanlık kalırsa hangi bakan görevden alınır o da istifacılara katılır mı bir başka kriz de o zaman yaşanır…
 
 
Senetler ne olacak?
 
DP-UG Genel Başkanı Serdar Denktaş geleceği görmüş olmalı ki genel seçimler öncesinde milletvekilliğe aday olanların hepsi ile senet imzalamıştı.
Zorlu Töre çoktan partiden istifa edip UBP’ye girdi henüz bir işlem başlatılmadı…
Şimdi sırada 4 vekil var!
Belli ki onlara da hiçbir yasal işlem başlatılmayacak…
Madem ki böyle Serdar Denktaş şimdi bir açıklama yapıp senetlerin tarih olduğunu ve hiçbir geçerliliğin kalmadığını açıklayabilir…
En doğrusu da bu!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, DP-UG’den 4 milletvekili azalıyor sizin partide bakanlık sayısının artırılması konusunda sesler yükselmeye başladı bile. Bu konu önümüzdeki pafta başınızı çok ağrıtacağa benziyor bizden uyarması…
Sayın Sibel SİBER, UBP’li vekiller dün akşam 15 Kasım etkinlikleri çerçevesinde verdiğiniz yemeğe sırf Cumhurbaşkanı  adayı oldunuz diye katılmamışlar. Bu fikir kimden çıktı bilemeyiz ama doğrusu çok ayıp ettiler.
Sayın Derviş EROĞLU, KKTC siyasetinde bir ilk gerçekleşti ve siz daha adaylığınızı açıklamadan DP’den destek kararı çıktı. Serdar bey bu konuda öyle hararetli konuştu ki duyanlar kendisini UBP milletvekili zannetti. Şimdi top sizin kucağınızda artık.
Sayın Hasan TAÇOY, Ankara ziyaretiniz öncesinde Kadri Bürüncük ile fena halde kapıştığınız için son anda size katılmaktan vazgeçmiş. Hayırdır neyi paylaşamadınız da  
Aranıza kara kediler girdi?
Sayın Cemil KARZAOĞLU, beklenen oldu ve müdürlük gitti. Eğer son 400 bin TL’lik ihaleyi iptal ettirme girişiminiz olmasaydı şu anda hala o koltukta oturacaktınız. Büyük geçmiş olsun…
Sayın Bilge NEVZAT, Tayyip bey ile görüşmeniz olumlu sonuçlanmış olmalı ki Londra’dan güzel haberler gelmeye başladı. Biz iddia ederiz ki 22 aydan çok daha önce Asil bey buraya gelecek ve aktif siyasete atılacak…
Sayın Hüda HÜDAOĞLU, sesiz ve sedasız olarak Mağusa Serbest Liman Müdürlüğü yönetim kurulu başkanlığına getirildiniz. Tebrik ederiz. Bir kolda 5 karpuz taşımak böyle bir şey olsa gerek değil mi?
Sayın Ali ÇIRALI, Sanayi Bölgesinin sorunlarının bitmesi için aylık 35 bin TL’lik bir bütçe gerekiyorsa bölgedeki iş yerlerinden ayda 50 TL toplasanız bu iş oldu demektir. Buna öncülük edebilir ve yılların pisliğini tarihe gömebilirsiniz.
Sayın Erhan ARIKLI, DP’nin Eroğlu’na destek kararından sonra şimdi bütün gözler sizin üzerinize çevrildi. Arşivlerde bu durumda aday olabileceğiniz yazıyor. Söz de ağızdan çıktığına göre hadi bakalım kolları sıvayın…
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, gecede sadece 4 saat uyku ile bu işi nereye kadar götüreceksiniz hiç düşündünüz mü? Bir hekim olarak önce sağlık geldiğini unutmamak gerek. Bu arada dün sabah Göçmenköy’de çok tehlikeli bir grupla sabah kahvaltısında görülmüşsünüz, hayırdır inşallah!
Sayın Ahmet KAŞİF, istifa haberleri dün yayılmaya başlar başlamaz UBP’nin telefonları da işlemeye başladı. Eğer UBP’ye geri dönerseniz çok sayıda partili ve yönetici istifa edeceklerini söylediler. Sanırız yeni bir parti kurmak kaçınılmaz gibi görülüyor…
Sayın Sunat ATUN, üç gün üst üste İstanbul’a günübirlik ziyaretler gerçekleştirdiniz ve bu dikkatlerden kaçmadı. Hayırdır ziyaretleri neye borçluyuz?  Hem vekil hem de iş adamı olunca elbette normaldir ama hadi neyse artık…
Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, ha keşke bu memleketin bütün derdi tasası soyadınızın yanlış yazılması olsa. Siz vatandaşı aydınlığa kavuşturacak güzel icraatlar yapın gerisini bize bırakın. Sizin için şiirler bile yazarız…
Sayın Tekin SÖYLEMEZ, bakalım kimin damarına kötü bastınız da işi kundaklamaya kadar götürdüler. Büyük geçmiş olsun diyoruz. Bu devir artık güvenlik önlemlerini artırma devridir. Önlem almakta yarar var değil mi?
Sayın İsa DİREK, Orman Müdürlüğü görevi size epey yakışacak çünkü bu işin tam bir uzmanısınız. Yakın dostlarınız da sizi öve öve bitiremiyorlar. Hayırlı uğurlu olsun, tebrik ederiz…
Sayın Derviş DOĞAN, Lefkoşa’ya geldiğinizde bir uğrayın da kahve içelim lütfen. Size aktarmak istediğim bazı konular var. En iyisi yüz yüze konuşup konuları ilk ağızdan dinlemek değil mi?
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI: 


 
Günün Fıkrası
 
Tramvay çanı
 
Çok genç bir kadın ile yaşı epeyce ileri olan bir adam evlenmişler. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra adam yatak odasında ölmüş. Karısını mahkemeye çıkartmışlar. Hakim olayı anlatmasını istemiş. Kadın anlatmış:
- Sayın hakim biz kocamla çok mutlu bir evlilik yaptık. Haftada 2 kez düzenli olarak sevişirdik. Kocamın kalp rahatsızlığı olduğundan tempolu sevişirdik. Bu amaçla her 2 saniyede bir çan sesi çıkaran bir saat aldık. Kocam her çan sesi ile ileri geri hareket ediyordu. Ta ki o tramvay evimizin önünden geçerken çan çan diye ses çıkarana kadar...