Yaptığım görüşmelerde seçimde oy kullanmayacağını söyleyen iş insanı sayısı özellikle Lefkoşa şehir merkezinde oldukça yükseliyor. Sandığı boykot eden ve Avrupa Birliği normlarına uygun yaşam yanlısı olan pek çok iş insanının boykot gerekçesi neredeyse aynı:

İktidara gelen her partinin devlette istihdam yapması ve istihdamlar yoluyla artan bütçe açığını iş insanlarından fahiş re’sen vergiler talep ederek, kapatmaya çalışılması.

İktidara yakın olmayan iş insanlarının başta vergi gelmek üzere, değişik yollarla baskı altına alınması, iktisaden tehdit edilmesi.

Devleti yöneten iktidarların özel sektör şirketlerine borçlarını, teşvik ve muafiyet kapsamındaki iadeleri ödememesi ya da çok geç ödemesi ancak devletin şirketlerden alacağını derhal talep etmesi ve geciken ödemelerde Avrupa bölgesi ortalamasının çok üzerinde faiz uygulaması.

Peşin ödenen stopajları devletin iade etmemesi ve gümrük işlemlerinde stopajın kaldırılmaması.

İktidara gelen her partinin sürdürülemez düzeni popülist politikalarla sürdürmeye çalışması ve bunun özel sektörün önünü tıkaması.

Özel sektöre bürokratik işlemlerde sürekli zaman kaybettirilmesi.

Devlet yöneticilerinin ve bakanların deneyimlerinin oldukça az olması…

Daha önce de yazdığımız gibi, liberal sol ve sosyal demokrat görüşteki pek çok iş insanı ilk kez bu kadar yoğunluklu olarak seçim boykotuna katılacak gibi görünüyor ve devlet patronajının son bulması için siyasilere mesaj vermeyi hedefliyor. 

28 Temmuz seçimlerine yönelik bu tepki örgütlü bir tepki olmamakla birlikte, eğer seçimlerden sonra yıllardır yapılan hatalar yeni iktidar partileri tarafından tekrar edilirse, bir sonraki ilk seçimde liberallerin ve liberal solun bu sefer örgütlü bir biçimde tepki göstermesi beklenmeli.