Profillerini güvercinle süsleyenlere şaşıyorum...
Ama şaşkınlığım güvercinlere değil!
Onları bir gecede oradan söküp atanlara!
Mont Pelerin'den kötü haber gelir gelmez birçoğu aynı anda güvercinlere kıydılar...
Bir kaç günlükmüş demek ki barış istençleri!
Buna ancak sıkıyı görünce ortadan sıvışmak derim ben...
Demek ki yürekten inanmamışlar!
Kandırmışlar toplumu...
İlla ki barış diye!
Aksine asıl mücadele şimdi başlamalı...
Güvercin değil güvercinler koymalı herkes profiline!
Yürekte olmazsa bir şey, nasıl gerçekleşsin ki...
...
Bir de kelimelere takılanlar var...
Onlar başka alem işte!
Barış Burcu'yu topa tutuyorlar...
Maksimalist dedi diye!
Başka ne desin ki adam...
Süreci baltalayan kesime kaymaklı ekmek kadayıfı mı ikram etseydi yani!
Yoksa gidip Akıncı'ya iki tokat mı patlatsaydı...
Niçin bu işi Mont Pelerin'de buturmedi diye!
Akıncı ta başından söylemişti, Kıbrıs Türkünün onay vermeyeceği bir anlaşmanın altına imzasını atmayacağını...
Şimdi de söylüyor, 'biz oraya Kıbrıs Türkünün haklarını teslim etmeye gitmedik' diye!
Tavla teslim olması mı bekleniyordu masada...
Şimdi Denktaş'tan beter ettiler adamı!
...
Bizde ne yazık ki biraz aşağılık kompleksi var...
Birilerinin gözüne girme hevesi bu!
Donumuzu indirmemizi isteseler kabul edecek kesim bu...
Çözüm olursa nasıl olursa olsun diyenler!
İlerisini göremeyenler, geçmişi çabuk unutanlar...
Kelimelere takılıp kendi insanımızı suçluyorlar sadece!
Biç suçlu, onlar zemzem suyu ile yıkanmış sanki...
Hadi kendilerini geçtim, hiç mi düşünmezler gelecek nesileri!
...
Dün de yazdık, yineleyelim...
Kıbrıs'ta bir çözüme her iki toplumun da ihtiyacı vardır!
En çok da bizim...
Ama bu demek değildir ki nasıl olursa olsun bir çözeme evet diyelim!
Rumların da hakkı var Kıbrıs Türkünün de...
Rumlar kendilerininkini savunurken biz onlaır mı alkışlayacağız, bunadır isyanımız!
Barış ve çözümden yana olduğundan şüphemiz olmayan Akıncı ve ekibine bu ne şiddet bu celal...
İnsaf da dinin yarısıdır, kendimize gelelim!
 
 
 
 
Akansoy 'yıldız'mı olmak istiyor!
 
Mont Pelerin sonrası CTP aslında epey sakin...
Ufak tefek açıklamalarla üzgünlüklerini getiriyorlar!
Tufan Erhürman imzalı bir açıklama da yapılmadı...
Doğrusu da bu!
Yorum yaparken aceleci olmamak gerek, hele de siyasetçiyseniz...
Ama Asım Akansoy daha ilk günden silindir gibi gidiyor!
Dere tepe düz...
Güney'in değil bizim ekibe saldırıyor!
Tamam heyecanlı genç bir siyasetçi arkadaşımız ama yorum şu;
"CTP susarken, Akansoy parti içinde yıldız olmak, parlayıp farkındalık göstermek istiyor"
Ha keşke böyle keskin yorum yapmadan bugünkü Akıncı'nın Meclis'i bilgilendirme toplantısını bekleseydi...
 
 
Gerekirse referandum yapılsın!
 
Kıbrıs Rum kesimi Mont Pelerin'de görüşünü açıkça ortaya koydu...
Adada asker istemiyorlar, Türkiye'nin garantörlüğünü istemiyorlar, bu açık ve seçik!
Bizim ise olmazsa olmazımız bunlar...
İşte içimizden bazıları buna çok bozuluyorlar!
Akıncı'dan esnek olmalarını istiyorlar...
Hatırlarsanız Ali Erel geçenlerde bir televizyon kanalında ne demişti;
"Kıbrıs Türkü'nün çoğunluğu Türkiye'nin garantörlüğünü istemiyor"
Bize göre ise tam aksidir bu görüş!
O zaman buyurun sahaya...
Halka soralım, bu konuda bir referandum yapalım!
Ve konuyu kökünden temizleyelim...
Ki bir daha bu tartışmalar yaşanmasın!
 
 
"Akıncı oyumuzu geri versin!"
 
Maalesef iş buraya kadar geldi...
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ikinci turunda Mustafa Akıncı'ya oy verenler bazıları Mont Pelerin sonrası 'Akıncı oyumuzu geri versin' demeye başladı!
Bunu söyleyenler hem de aydın kesimden insanlar...
Akıl ve mantık almıyor işte böylelerini!
Türkiye'nin garantörlüğünü savunan Kıbrıs Türkünün liderine acımasızca saldırmaya başladılar...
Denktaş'a Eroğlu'na bile bu kadar saldırı yapılmamıştı zamanında!
Artık bundan ne medet umuyorlarsa...
 
 
Kıbrıslı çözüm zor!
 
Genelde düşünülen müzakerelerde Kıbrıslı Türk ve Rumların etkin olacağı bir çözüm…
Buna Kıbrıslı çözüm diyorlar!
Belki doğrusu bu ama…
Bu da imkansız gibi görülüyor!
Türkiye, Yunanistan ve İngiltere var…
Adında Kıbrıs olmayan hangi bir ülke olursa olsun bu işin içinde Kıbrıslı olmazı imkansız!
Hatta dahası var;
Su ve hidrokarbon, Ortadoğu’da son gelişmeler…
ABD ve Rusya!
Onlarsız bir Kıbrıs sorunu hiç çözülür mü…
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Asım AKANSOY, müzakereler konusunda yaptığınız açıklamalarda dozu biraz fazla kaçırıyorsunuz gibi sanki. Parti içinde de bu konuda homurdanmalar başladı biraz daha ılımlı olmak en iyisi olacak gibi görülüyor!
Sayın İsmet ESENYEL, Larnaka’dan gelecek olan turistler için de teşvik uygulaması belki ilk bakışta yaralı olabilir ama bazı turizm acenteleri buna şiddetle karşı çıkacak sanırız. Tepki mesajları gelmeye başladı bile!
Sayın Süleyman MANAVOĞLU, polis teşkilatında bazı üst düzey subayların aralarındaki tartışmalar artık dışarıya sızmaya başladı. Alın karşınıza bir konuşun bakalım neleri paylaşamıyorlarmış!
Sayın Mehmet Ali TALAT, Mont Pelerin konusunda hemen herkes görüşünü bir şekilde ifade etti ama sizin ağzınızdan çıkacak olanlar da çok önemli diyorlar! Bu arada masada siz olsaydınız aynı durum yaşanır mıydı!
Sayın Necdet OSAM, İskele’ye turizm fakültesi kurulması doğru bir karar ve özellikle o bölgedeki turistik tesislerin ara elaman açığının giderilmesi için büyük fırsat. Umarız bölge gençleri de okula itibar eder ve istihdam konusuna da büyük katkı sağlanmış olunur.
Sayın Serdar DENKTAŞ, dövizdeki şahlanış borçlu kesimi yine tedirgin etmeye başladı. Fiyatların sabitlenmesi konusunda çalışma yapmanız isteniyor. Ya da en azından vatandaşı bu konuna uyarın ki ne yapacaklarını bilsinler!
Sayın Sermet NERELİ, DAÜ’nün İskele’ye kampus kurma kararında sizin de payınızı büyük olduğu düşünülüyor. Her bölge insanı böyle insanını sahiplense ne olurdu sanki değil mi! Şu siyasetin gözü kör olsun!
Sayın Zorlu TÖRE, Mont Pelerin’de millet hayal kırıklığı tartışmaları yaşanırken sizin bu konuya girmemek için özen gösterdiğiniz gözleniyormuş. Ama kesin bıyık altından gülüyorsunuzdur değil mi!
Sayın Engin ARI, sizin komşu Mont Pelerin’den hem yorgun hem üzgün döndü. İyi komşuluk adına şimdi zaman kendisine moral motivasyon verme zamanıdır. Mangala çağırırsanız çok daha olacak sanki değil mi!
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Kıbrıs müzakerelerinde yaşanan olumsuzluklardan sonra her sabah sosyal medyadaki paylaşımlarınız dikkatlerden kaçmıyor! Siz zaten Kıbrıs’ta bir çözüm olacağına hiçbir zaman inanmamıştınız değil mi!
Sayın Özdemir BEROVA, İskele’den bazı veliler mesaj göndermiş bölgeye bir kolej binasını mutlaka gerekli olduğunu bildiriyorlar. Belki bu dönem yetişmez ama bir dahaki eğitim yılı için projelendirebilirsiniz değil mi!
Sayın Mehmet KÜÇÜK, Halkın Sesi’nin akıbeti konusunda çalışanlar tedirgin ve başkalarının değil sizin ağzınızdan bir açıklama bekliyorlar! Gazetenin patronu olarak bari bu açıklamayı onlardan ve kamuoyundan esirgemeyiniz!
Sayın Özbek DEDEKORKUT, Pazar günü Türkiye’den gelecek olan önemli ortaklarla büyük açılışa hazırlandığınız görülüyormuş. Emlak sektörüne ne gibi sürprizlerle gireceğiniz de merak konusu olmuş. Hayırlı olsun…
Sayın Asım ÖZER, hızlı ve yoğun bir tempodan sonra müşavirlik size çok yaramadı diyorlar. Hele de bıyık bıraktınız ya tam bir emekli gibi olmuşsunuz. Bu arada MİK’teki gelişmeleri de izlemeyi ilham etmiyorsunuz değil mi!
Sayın Bekir KILIÇ,Girne’nin en müstesna yerlerinden bir bölgeye çok kaliteli bir mekan açmak için kolları sıvamışsınız. Dost ve arkadaşlarınız bu girişiminizi dört gözle bekliyorlar!
Şimdiden hayırlara vesile olsun artık…
Sayın Ziya EMİR, Mont Pelerin zirvesinden sonra sahil kenarlarında arazi alımlarına ağırlık verdiğiniz dikkat çekmiş. Hayırdır yoksa herkesin kaçırdığı bir püf noktasını mı yakaladınız. Paranın kokusunu iyi alıyorsunuz değil mi!