UBP’li dostlar diyor ki;

“Parti fena kaynıyor…”

Çok yakında patlayacağını da söyleyenler yok değil!

Patlar ya da patlamaz kendi sorunları ama içlerinden en delikanlısı Dr. Erdal Özcenk çıktı ve ‘desteğimi çekerim’ dedi…

Kendisini az çok tanıyan birisi olarak bunu söylerken popülizm yapmadığından eminiz!

Kendisi G. Mağusa Hastanesi başhekimiyken biraz da zorda milletvekili adayı yapılmış ve hiç de zorlanmamıştı…

Bu ülkede doktorların meclise girmesi kadar kolay bir şey yoktur!

Kimisi seçimlere birkaç ay kala hastalarından para almaz, bunun karşılığında vekillik gömleğini giyer ama…

Özcenk’in durumu bambaşka bir şey!

200 dönümlük arazi konusunda aslında UBP şu anda ikiye bölünmüştür…

Devletin belli makamlarında oturanların genel görüşü ‘hükümet devam etmelidir’ yönünde!

En azından bir yıl daha o makamlarda kalmak istiyorlar…

Zira bizde makamda ne kadar çok kalırsan o kadar avantajlısındır!

Kimi bunun rantını yer kimisi için de tamamen bir kariyerdir makam sahibi olmak…

Dostlar arasında otururken, ya da çarşıda gezerken ‘bakanım’ ya da ’müdürüm’ diye hitap ettiklerinde koltukları kabarır, bir başka havaya girerler!

O koltukları babadan kamış miras sanır bir çoğu…

O makamda oturdukları sürede bir halt etmeseler de memleketi kendilerinin kullanacaklarını sanırlar!

UBP içinde bir de DP’yi başlarından savıp tek başlarına iktidara gelme heveslileri var…

Bunların da bir çoğu, yıllar önce UBP’yi bölüp DP’yi kuranlara kinlidirler hala!

Çeşitli etkinliklerde onlarla öpüşüp koklaşırlar ama içlerinde hep bir kin ve düşmanlık vardır…

Hakları da var çünkü UBP’yi bölenlerle iktidar ortaklığı yapmalarını çok zorlarına gider!

İşte en fazla bunlar erken seçim yanlısıdırlar…

Ne olursa olsun ama DP illa ki gitsin mantığını güderler!

Şu anda kulislerde de zaten bunlar çok daha fazla konuşuyor ve ellerine iyi de bir fırsat geçtiği için Serdar Denktaş’ın devrilmesi için yukarılara baskı uyguluyorlar…

Denktaş böyle bir hatasını rüyalarında bile göremezlerdi!

Elbette sadece Erdal Özcenk değil bir çok partili hazmedemedi bu durumu çünkü gittikleri her yerde DP’ye nasıl koltuk değneği olduklarının hesabı soruluyor kendilerine…

Ama belli ki onlar için de Erdal Özcenk’in çıkışı bir kıvılcım olacak!

Önceki gün bir bakan arkadaşla sohbette o da bu durumdan çok sıkıntı duyduğunu ifade etmişti…

Çünkü bu kiralamadan haberi bile olmamıştı!

Karar alınmış, imzalar bilgisayardan imza sirkülerinden kağıtlara konulmuş ve işin özünde kendisi kullanılmıştı…

Aynen şöyle dedim kendine;

“Bir basın toplantısı düzenle rezilliği ortaya dök, sonra da kahraman ol…”

Tam da ‘Ama…’ demişti ki ben durumu anlayıp, ‘anlaşıldı’ dedim sadece gülümsedim!

Bu işin aması maması kalmamıştır…

Serdar Denktaş’ın dediği ‘yasal ama etik değil’ sözü de artık doğruluğunu yitirmiş ve Emine Dizdarlı’nın ‘hukuk dışı’ açıklamasıyla netlik kazanmıştır!

Yani artık hem etik değil hem de Anayasa’ya aykırı…

Patlayacaksanız şimdi patlayın, yoksa mahşere kadar susun!

NOT: Biz bu yazı kaleme alıp gazeteye gönderdikten sonra akşam saatlerinde toplanan Bakanlar Kurulu halktan gelen tepkiler nedeniyle 200 dönümlük arazi kararını geri aldı. Bu araziye devlet tarafından Rauf R. Denktaş Üniversitesi yapılma kararı alındı.

Yani böylelikle yanlıştan dönülmüş oldu ve böylelikle olası bir hükümet sıkıntısının da önüne geçilmiş oldu, hatta UBP-DP hükümeti gitti geldi ve direkten döndü.

Serdar Denktaş’ın karara bozulsa da itiraz etmediği öğrenildi.

TDP fikir özgürlüğüne karşı mı!

Kamuoyu arazi kiralamalarını tartışırken, TDP ile TKP Yeni Güçler arasında ilginç olaylar yaşanıyor…

TDP, TKP-Yeni Güçleri kuran ve genel başkanı olan Mehmet Çakıcı’yı mahkemeye verdi!

Kendisini Siyasi Partiler Yasası’nı ihlal etmekle suçluyor…

Doğrudur yeni yasaya göre Mehmet çakıcı, parti kuramaz, başına geçemez ve kürsüde konuşamaz!

TDP’li bazı dostlara konuyu sorduk ‘bizim derdimiz sadece hukuk’ dediler…

Şimdi bunu bir başka parti olsa anlayacağız ama TDP gibi sosyalist olduğunu söyleyen bir parti yapınca çok şık kaçmıyor!

Bu arada;

Bu mahkemeyi sadece Mehmet çakıcı için değil, diğer tüm bağımsız vekiller için açsalardı, işte bunun bir takım duygusal nedenlerden dolayı olmadığına inanırdır!

Mahkeme ne olur bilemeyiz ama Mehmet Çakıcı TDP’den istifa ettikten sonra başka bir partiye transfer olmamış ve arkadaşlarıyla birlikte kendi partisini kurmuştur…

İsterseniz size buna ‘yasal ama etik değil’ de diyebilirsiniz!

Eski hastane binası kimin!

200 dönümlük arazinin kiralanması olayını fazlasıyla irdelerken bir şeyi gözden kaçırdık sanırız…

Serdar Denktaş o ateşli meclis konuşmasında eski genel hastanenin de rektörlük binası olacağını da söyledi ama bunu kimse fazla kafaya takmadı!

Demek ki tamamen organize bir olay bu…

Sadece arazinin kiralanması değil Surlariçi’ndeki binanın da rektörlük binası olarak kullanılması da karara bağlanmış!

Bunu da bir kenara yazmak gerek…


MESAJ KUTUSU

Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, dünkü bakanlar kurulu kararıyla hem siz hem de hükümet resmen direkten dönmüş oldu. Rauf R. Denktaş gibi Kıbrıs Türküne mal olmuş bir ismin devlet tarafından yapılacak olan üniversitede kullanılması geç de olsa doğru bir karardı…

Sayın Serdar DENKTAŞ, hükümeti CTP’den teslim aldıktan sonra maaş ödemeleri ve diğer icraatlar konusunda öyle iyi gidiyordunuz ki bir ara sizin için ‘gizli başbakan’ bile demeye başlamışlardı. Arazi konusuyla resmen hem partinizin hem de kendinizin ayağına kurşun sıkmış oldunuz. Usta bir siyasetçiye yakışmadı!

Sayın Nazım ÇAVUŞOĞLU, iyisiniz hoşsunuz ama ha keşke dünkü meclis kürsüsünde ‘siz de yapmıştınız’ demeseydiniz! İki yanlış eğer bir doğru etseydi belki de o zaman size hak verebilirdik. Talihsiz bir açıklama oldu anlayacağınız!

Sayın İrsen KÜÇÜK, rahatsızlığınızdan dolayı Güney’de tedavi olma tekliflerini kesinlikle kabul etmediğinizi duyduk. Sağlıkta inat olmaz eğer uzmanlar öyle diyorsa daha fazla inat yapmayınız. Umarız en kısa zamanda eski sağlığınıza kavuşursunuz…

Sayın Erdal ÖZCENK, sizin vekiller sadece kulislerde arazi kiralanma işine tepkilerini ortaya koyarken sizin parmağınızın ardına saklanmadan bu konuda bir açıklama yapmanız ve desteğinizi çekeceğinizi ifade etmeniz hala ‘temiz siyasetçi’ olduğunu da gösterdi. Bu açıklama en fazla da sizin bölgede memnuniyet yarattı, tebrik ederiz…

Sayın Ali PİLLİ, arazi kiralanması konusunda sizin de özelikle kulislerde tepki gösterdiğiniz ve hükümete olan desteğinizi çekeceğinizi söylüyormuşsunuz. Bunu bir de yüksek sesle dillendirseniz de duymayan kalmasa olmaz mı! Seçimler belli ki çok yakın, işinize yarayacağınızı düşünüyoruz…

Sayın Sibel SİBER, Y. Erenköy Belediyesi çalışanları 4 aydır maaş alamadıkları için çocuklarını okulda almaya başladılar. Hükümetin çok umurunda olmadığı için aklımıza ilk siz geldiniz. Mübarek bu ayda sevaba girerseniz umarız…

Sayın Mehmet KÜÇÜK, Dr. Küçük’ün adını yaşatmak için bir üniversite projeniz yok mu! En azından birkaç yüz dönümlük arazi de siz talep edin bakalım hükümetin pozisyonu ne olacaktır! Sizin başınız kel değil ya!

Sayın Zorlu TÖRE, dün ansısın devlet hastanesine kaldırıldığınızı öğrendik büyük geçmiş olsun! Meclis’te tam da curcuna yaşanırken çok şeyi kaçırdınız değil mi! Sağlıktan öte bir şey yok bir süre istirahat edin deriz…

Sayın Ersin TATAR, dün meclis koltuklarında otururken dayanamayıp arazi kararının altında ezildiğini söylediniz ama sonrası da gelmedi! Biraz daha ezilip büzülürseniz salça olma ihtimaliniz de yüksektir değil mi!

Sayın Göksel SAYDAM, vakıf olarak Karpaz’da okuma bilmeyen kadınlarımıza kurs düzenleme projeniz nedeniyle tebrik ederiz. Bu ülkede hala okuma yazma bilmeyenler varsa bu da devletin ta kendisinin bir ayıbıdır…

Sayın Biray HAMZAOĞULLARI, Meclis konuşmasına fıkra ile başlamanız yerinde bir karar oldu ve en azından insanların biraz olsun yüzü gülümsedi. Bunu bir gelenek haline getirin fıkra sıkıntısı olursa takviye yaparız…

Sayın Ahmet KAPTAN, pek muhterem babanızın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabırlar dileriz. Allah geride kalanlara artık sağlıklı uzun ömürler nasip etsin inşallah…

Sayın Beyazıt ADALIER, bir talihsizlik sonucu garajınızın tamamen yandığını üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun, aman mala gelsin de cana gelmesin. Belli ki nazara geldiniz bir okuyup üfletmekte yara var…

Sayın Süleyman ERGÜÇLÜ, çarşı ziyaretlerinizin boş olmadığı ve hafta sonu esnafın resimlerini bir sergide izlenime açacağınızı memnuniyetle duyduk. En azından bu esnafa da bir moral kaynağı olacaktır, emeğinize sağlık…