Öncelikle BM Kıbrıs özel temsilcisi sn ALEXSANDER DOWNER’İN resepsiyon krizini değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Tek taraflı olarak işkal edilmiş Kıbrıs cumhuriyeti RUM egemenliğinde devam ediyor dünya da bunu tanıyor ve BM de tanıyor. Ancak bir gerçek var ki kimsede inkar edemiyor Kıbrıs da siyasi bir sorun ve BM nin gözetiminde devam eden müzakereler aslında konuşulmayan hiçbir şey de kalmamış. Açıkçası Kıbrıs TÜRK halkı inkar edilemiyor çünkü Kıbrıs adasının ikinci halkı ve işkal altında bulunan KC nin siyasi eşit otağı.
DOWNER resepsiyon veriyor ledra palasa yakın ara bölgede ve Kıbrıs ta görev yapan tüm büyük elçiler davet edilirken TÜRKİYE büyük elçisi davet edilmiyor ki KC ve neticede adanın garantörü, CB sn EROĞLU tepki gösterip katılmıyor. Sn EROĞLU çok doğru yapıyor ve ben şahsını kutluyorum, DOWNER Kıbrıs sorununu kendi kendine çözsün bana göre çok başarısız bir diplomat çünkü eşit davranmıyor Kıbrıs TÜRKLERİNİ bu yaptıkları ile de aşağılıyor. Geçen yıl limasol da 20-30 rum iş adamı ile çok gizli bir toplantı gerçekleştirdi ve onlardan ANNAN planın Rumlar lehine değiştirilmesi halinde kabulü için destek istedi,olası bir çözümde de TÜRK askerinin adayı terk edeceğini ifade etti bu fırsatın kaçırılmaması gerektiğini söyledi.
Bunlar bizler için yeni bir şeyler değildir bunu hep yapıyorlar da bizim tepkilerimiz ne oluyor.LİZA BATINHAY BM yetkilisi bir bayan basına çıktığı için yazıyorum sexs yapsın diye müzakereler tutanaklarını kaptırdı ve basına sızdırıldı tabiî ki Rum basınına, beraber olduğu kişiyi de biliyorum ismini yazmayacağım ancak görevli bir rum. BM yetkilisi bayan zevk yaşasın diye gizli olması gereken müzakere tutanakları basına sızıyor ve Rumlara hizmet ediyor açıkçası Rum başarılı oluyor kutlarım çünkü halkları için mücadele veriyorlar.
Peki bizim TÜRK tarafı olarak bu olayda tepkimiz ne oldu büyük bir hiç, bence yazık bu güvenilmez görevlilere halkımızın geleceğini ilgilendiren fikirlerimizi anlatıyoruz ve müzakerelerde ki tüm stratejilerimizi öğreniyorlar. Halbuki böyle bir olay karşısında derhal BM den Kıbrıs da ki görevine son verilmesini isteyebilirdik aksi halde görüşmelere müdahil olmazdık.
Bu konu TC BB sn ERDOĞAN’A ulaştı mı bilmem ulaşmış olsaydı bu göreve son vermesini talep ederdi ki güvenli bir kişi olmaktan çıkmıştı BM görevli bayan. Beklide KIBRIS DA BM görevlilerinin değişmesini istemeliydik buna DOWNER de dahil olmalı.
HRİSTOFYAS, KKTC ikinci CB sn TALAT ile doğal gaz yatırımlarına anlaşmadan sonra başlanması gerektiği konusunda anlaşmaya vardıklarını biliyoruz ancak yine bir ihlal var ve bu doğal zenginliğin yalınızca RUM halkına aitmiş gibi yatırımlara devam ediliyor.
Hepimiz uyanmalıyız RUM tarafı çok uluslu şirketleri bu yatırımlar için Kıbrıs’a davet edip bu bölgede yeni siyasi sorunlar ve durumlar yaratmaya çalışıyorlar.