Hep de dikkat ediyorum “herkes haddini bilecek” gibi beyanatları da toplum içerisinde en çok haddini bilmeyenler veriyor nedense; sanki de nefsi müdafaa gibi…
Toplumun değer yargılarının da kendi değer yargı ve algılamaları gibi yozlaştığını sanıyor bu fırıldak misali topaç gibi dönenler. Her dönen kendini Mevlana sanıyor kanımca !
Aldığım bir duyuma göre de en az iki partide faaliyet yürüttükten sonra UBP’de vekillik hakkı kazanacak adaylar J Eh artık, gelenek olmuş bir kere… Bu küçücük adamcıklar için aşağıdaki şiir umarım gerçek durumun bir izahı olur;
“Küçük insanların büyük gölgeleri olur bazen”
Ve o gölgeler, bir süre ‘gerçekmiş’ gibi algılanır!
Göz yanılması bir ‘ilizyon’dur yaşadığımız
Bazıları ‘gerçek’ sanır!
Bazıları anlar işin ‘yalan’ olduğunu da çözemez bir türlü sırrını
Kimi, farkına varır bunun, söylemez,
Ve o gölgeler, bir süre ‘gerçekmiş’ gibi algılanır!
Göz yanılması bir ‘ilizyon’dur yaşadığımız
Bazıları ‘gerçek’ sanır!
Bazıları anlar işin ‘yalan’ olduğunu da çözemez bir türlü sırrını
Kimi, farkına varır bunun, söylemez,
Sadece cesareti bulamaz söyleyecek kadar
“Gölgeyle” selamlaşır!
Ayağını ‘gölgeye’ göre denk alır!
Kimi, farkına dahi varmaz, ‘küçük insanlara’ sunar ‘büyük’ hürmetlerini!
Kimi bilir, bekler sadece
Bekler o günü
Gölgenin kaybolacağını bilerek
Kimi ‘insan’, kendini ‘gölgesi’ sanır sadece
O’nu yaşar!
Aldanır!
“Ne kadar büyük insanmışım” diyerek, kendi yalanlarına kendisi kanar önce
Kocaman gölgesine, önce kendisi sığınır
Küçük insanların büyük gölgeleri, geçicidir ama
Ne zaman ki ‘güneş’ vurmaz üzerine, ne zaman ki ışık çevirir yönünü bir başka güzelliğe
“Gölgeyle” selamlaşır!
Ayağını ‘gölgeye’ göre denk alır!
Kimi, farkına dahi varmaz, ‘küçük insanlara’ sunar ‘büyük’ hürmetlerini!
Kimi bilir, bekler sadece
Bekler o günü
Gölgenin kaybolacağını bilerek
Kimi ‘insan’, kendini ‘gölgesi’ sanır sadece
O’nu yaşar!
Aldanır!
“Ne kadar büyük insanmışım” diyerek, kendi yalanlarına kendisi kanar önce
Kocaman gölgesine, önce kendisi sığınır
Küçük insanların büyük gölgeleri, geçicidir ama
Ne zaman ki ‘güneş’ vurmaz üzerine, ne zaman ki ışık çevirir yönünü bir başka güzelliğe
Ne zaman ki ‘gerçekleri’ aydınlatır sadece
Ne zaman ki ‘rüzgar’ kocaman gölgeleri sürüklemez de tam karşısına alır
Rüzgara karşı yürüyemez, ne küçük insanlar, ne de kocaman gölgeleri
Ve çok iyi bilinir ki,
Ne zaman ki ‘rüzgar’ kocaman gölgeleri sürüklemez de tam karşısına alır
Rüzgara karşı yürüyemez, ne küçük insanlar, ne de kocaman gölgeleri
Ve çok iyi bilinir ki,
her gölge oyununun vardır bir ‘son’ perdesi!
Zil çalar
Işıklar kapanır
Küçük insanların gölgeleri kaybolur, an gelir
Kendileri kalır
Küçücük
İnsanlar
Ve fark etmezsiniz!
Kaybolurlar, yok olurlar, silinirler sessizce
Zil çalar
Işıklar kapanır
Küçük insanların gölgeleri kaybolur, an gelir
Kendileri kalır
Küçücük
İnsanlar
Ve fark etmezsiniz!
Kaybolurlar, yok olurlar, silinirler sessizce
Aman dikkat ediniz ne olur,
basmayınız üzerlerine
Bırakınız, yaşasınlar ‘gölgeleri’ olmadan da
Yaşasınlar, hak ettikleri kadar ‘değer’ bularak
Yaşasınlar, ‘gölgesiz’ gerçeklerini
Çırılçıplak!
Çıkarsız!
Yalansız!
Ve hak ettikleri kadar, sadece
Lütfen bir bakınız çevrenize, alıcı gözle bir bakınız
İyice düşününüz
Ve seçiniz onları birer birer
Gölgeleri büyük, küçük insanları
Evet, görebilirsiniz!
(alıntı…)