Hükümet ortakları bundan mutluluk duyuyor mu diye düşünmeye başladım artık...
Hesapsız kitapsız yapılan bütün işler mahkemeden geri dönüyor!
Serdar Denktaş, 'muhalefet çıldırıyor' diye açıklama yapıyor ama anlaşılan farkında değil...
Çünkü bazı alınan kararlar karşısında artık vatandaş da çıldırıyor!
Hadi muhalefet çıldırsın ama vatandaşı çileden çıkarmayın lütfen...
Daha ciddi olun!
Bir adım atmadan en az iki kere düşünün...
Paylaşımcı olun, vatandaşa da sorun!
Hesabınızı kitabınızı iyi yapın, icraatlarda artık gelenek haline gelen mahkeme kararlarını da düşünün...
Düşünün kü muhalefeti bir yana bırakın ama vatandaşın karşısında madara olmayın!
...
Dün Radyo Vatan'daki konuğumuz Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü de Girne Kaza Mahkemesi'nin iptal kararından memnundu...
Çünkü bu icraat Girne'nin zaten çok az kalmış sahillerinin ister iyi niyetli ister kötü niyetli olarak sermayeye teslim edilmesi demekti!
Vatandaşın belki de bir daha o sahilleri görememesi riski vardı...
6 katı hayal edenler şimdi 4 katta kalınınca ne yapacaklar, yatırımlarına devam edecekler mi etmeyecekler mi bilinmez ama yasalar öyle diyorsa, bölge halkı istemiyorsa demek ki ya daha az katlı otel yapacaklar ya da pılıyı pırtıyı toplayıp kendilerine başka mekan arayacaklar...
Eğer hükümet bir üst mahkemeye gitmezse tabi ki!
...
Nidai başkan mutluydu çünkü o bile ardık emirnamelere inanmıyor, bunların Girne'ye bir fayda getirmeyeceğini düşünüyordu...
Bir siyasetçi gelir yapar, öbürü gelir bozar misali!
"Yap-boz bize uymaz" dedi Güngördü...
Haklıydı çünkü burada yapılan toplumun yararına değil bireysel çıkarlar ön planda tutulmuştu!
Sermaye bu doymaz ki...
Girne'den tutun Dipkarpaz'a kadar bütün sahil şeridini verin yine doymaz!
Deniz, kum, güneş, kumar makineleri...
Gelsin paracıklar...
Kim takar yasayı ve tasayı!
Tüm hükümetler onların emrinde değil mi...
...
Güngördü'ye göre de Girne'nin tek bir kurtuluş reçetesi var...
İmar Planı'nı bir an önce hayata geçirmek!
Artık 20 senelik mi 50 senelik mi olur o da sizin bileceğiniz iş...
Yamalı bohça gibi emirnamelerle yap-boz değil, Girne'nin kısa, orta ve uzun vadede geleceğini düşünerek!
Güngördü, 'biz hazırız' mesajı verdi dünkü gün...
Türkiye'den Şehircilik Profesörü bile getirmişler bu konuda!
'Haziran 2017'de kamuoyunun önüne koyarız' diyor...
Hem Girne hem Çatalköy kurtulacak böylelikle!
Öyle günü birlik kararların, sahillerin birilerine peşkeş çekileceği emirnameler değil şehircilik bilimi işleyecek İmar Planı'nda...
Hükümetlerin, siyasilerin, ya da onların işbirlikçilerinin bireysel çıkarları değil, toplumun, turizmin gözbebeği Girne'nin doğru dürüst yapılaşması için!
Peki hükümetler buna onay verir mi...
İşte bu konuda Nidai Güngördü'nün de bazı kuşkuları var!
Haklı çünkü...
Siyasetin hep ön planda olduğu bir ülkede bilimsel bir çalışma ve planı kim neden istesin ki!
Ama olmalı işte...
Ve bunun da öncülüğünü siyasetçi değil toplumun kendisi üstlenmeli!
Önüne çıkan engelleri de yıkarak...
 
 
 
Asgari Ücrete 12 saat çalıştırıyorlar!
 
Dev-İş Eski Genel Başkanı Mehmet Seyis yerinde bir uyarı yaptı…
Bir iş ilanını deşifre etti ve aynı anda suç duyurusunda da bulundu!
İşte o uyarı;
“Çalışma Bakanlığı-Sosyal Sigortalar ve İhtiyat Sandığı yetkililerine açık çağrımdır, alttaki ilan bir suç itirafıdır.
İş ilanına bakın, başlı başına suç unsuru ve tepeden tırnağa yasa dışı. Buradaki ilandan yola çıkar isek 70 TL günlük-1800 TL aylık olan ücretin 1 ayda iş günü 26 gün çalıştırma anlamına gelir (1800/70=25.71 yani 26). Ayrıca günde yasal 8 saat yerine de 12 saat çalışma şartı içermesinin anlamı ise ayda 312 saat çalışma demektir ki, yasal olarak ortalama normal çalışma saatleri 168 veya 176 saattir…
Yani işçiyi bir ayda 140 saat fazla çalıştıracaklar. Yetmedi bir de 3 ay deneme devresi boyunca İhtiyat sandığı ve Sosyal Sigorta yatırmayacaklarmış.
Halbuki yasa gereği 1 gün bile çalışılsa yatırımını yapma zorunluluğu var. Siz buna "İşçi Arama" yerine "İlan Yolu ile Köle Arıyoruz" desenize…
Çalışma Dairesi, Sosyal Sigortalar ve İhtiyat Sandığı yetkililerine açık çağrımdır yapın görevinizi. ..”
İş ilanı:
KKTC İş-İşçi Arayanlar 13 Ekim, 23:50…
Mağusa’da Bulaşıkcı Aranıyor!
1800TL Mağusa Kale İçi’nde yeni açılan Restoranımıza, sabah 8 - akşam 8 arası bulaşıkçı bayan eleman aranıyor!
Ücret günlük 70 TL veya aylık 1800 TL'dir!
3 Aylık yasal deneme sonucunda ihtiyat sandığı ve sigorta yatırılacaktır! İyi ve saygılı insanlarla çalışmayı düşünenler 05338828822 numaralı telefondan bize ulaşabilirler.
(Öğle ve Akşam yemeği Restorana aittir.)
 
(Hamit BAYDUR)
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Mustafa AKINCI, Rum basını artık sizin istifanızı gündeme başladıysa bunun ardında mutlaka bir tezgah vardır! Vatandaşın kafası daha fazla karışmadan kamuoyuna sağlam bir açıklama yapmanız isteniyor!
Sayın Mustafa DEVECİ, Türkiye’den ülkeye okumak için gelen öğrencilerin cep telefonları için gümrük parası kesilmesi yasalara aykırı bir durum fırsatçılık olarak nitelendirildi! Bu konuyu dikkate alıp mahkemeye taşıyacak olan birileri çıkar mı bilemeyiz ama günahtır bu çocuklara!
Sayın Kemal DÜRÜST, Akıncılar ve Gönyeli-Boğaz yolunun yenilenecek olması kamuoyunda büyük yankı buldu. Hele de Akıncılar’a girişte kimlik kartı gösterme zorunluluğunun kalkması çok isabetli oldu tebrikler!
Sayın Ferdi Sabit SOYER, Mağusa İlçe Kongresini boykot eden partili arkadaşlarınızla birlikte neredeyse hiç ayrılmıyorsunuz. Şu anki sessizliğin de fırtına öncesi sessizlik olduğu yorumları yapılıyor! Eylem planınızı çok merak ediyoruz doğrusu…
Sayın Çelebi ILIK, biricik kızınızın sağlık durumu için Türkiye yollarına düştüğünüzü üzülerek öğrendik. Büyük geçmiş olsun diyoruz. Umarız en kısa zamanda eskisinden çok daha sağlıklı günlere kavuşur…
Sayın İsmet AKİM, sizi aylar sonra görmek iyi oldu… Kurumdan gittikten sonra yüzünüze kan gelmiş sanki de biraz daha gençleşmiş gördük sizi! Demek ki sıkıntı ve stresin insan hayatında çok fazla önemi varmış değil mi!
Sayın Mahmut ÖZÇINAR, siz yurt dışında olduğunuz için Bostancı’daki eylem epey zayıf gitti diyorlar! Gençler biraz acemilik yaptı değil mi! Bu arada size göre bölgede yaşayanların ne kadarı Güzelyurt’u vermek ister elinizde veri var mı! Bilirsiniz Annan Planı’nda en çok ‘evet’ oradan çıkmıştı!
Sayın Nidai GÜNGÖRDÜ, Girne Emirnamesi’nin değişmemesi için mahkemeden çıkan kararı duyunca en fazla mutlu olanlar arasında siz de varmışsınız! Bu arada bu siyasetçilerle sağlıklı bir imar planının yürürlüğe girmesi mümkün mü!
Sayın Nuri ÇEVİKEL, bazı yakın dostlarınız aktif siyaset yapmak için adaya geri dönüş yapacağınızı söylemeye başladılar. Yani mis gibi akademisyenlik varken bizce çok yanlış yaparsınız. İyi düşünün deriz…
Sayın Mehmet SEYİS, halen emekli konumunda olsanız da söz konusu işçi hakkı olunca yapılan haksızlıkları görünce insanın yüreği yanıyor değil mi! İyi de halen aktif olan bazı sendikacılar gözlerinin dibindeki emekçi kıyımını göremiyorlar mı!
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, ülke sorunları yetmezmiş gibi şimdi de Fener dramı yaşamaya başladınız ya sizinki de ne şans değil mi! Son günlerde rakip dostlarınızdan kaçmak için her olu denediğiniz iddia ediliyor doğru mu!
Sayın Erhan ARIKLI, YDP’nin basın bildirileri başlıksız kağıda yazılıp da servis edilirse devletin basın organlarının bunu bültene koymamak gibi bir risk olduğunu biliyor muydunuz! Yeni bir parti olarak biraz daha hassas olmanız gerekiyor…
Sayın Fuat NAMSOY, parti içinde etkili bir grup Belediyeler Birliği Başkanlık seçiminde yan çizdiğiniz diye ciddi bir şekilde kulis yapmaya başladılar! Bu arada Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki pozisyonunuz da yeniden gündeme geldi haberiniz olsun…
Sayın Hamit BAKIRCI, dün bir televizyon kanalında YDP konusunda eleştirilerde bulununca özellikle de sizin bölgede yoğun bir telefon trafiği yaşanmış diye duyduk! Uşaklar fena bozuldu bakalım nasıl onların gönlünü alacaksınız!