Dr. Bülent Dizdarlı’nın hekimler konusundaki çıkışı…

İki gündür büyük tartışma konusu oldu!

Dizdarlı haklı olarak meslektaşlarına sahip çıkan bir açıklama yaptı, buna bir de Lefkoşa Devlet Hastanesi’nde Başhekim olarak görev yapmasının ayrı bir önemi vardı…

Durum böyle olunca haliyle meslek örgütleri de Dizdarlı’ya sahip çıkma amacıyla bir açıklama yaparak basını eleştirdiler!

Medya Etik Kurulu’nu da göreve davet ettiler…

İyi de kurul bir iki kınama kararı alacak ve durum düzelecek mi!

Bu sadece kolaya kaçmadır…

Hekimlerin hatalarını, basın mensuplarına yüklemektir!

Sağlıktaki meslek örgütleri her şeyden önce kendi boy aynalarına bakmalı ve kendi özeleştirisini yapmak zorundadırlar…

Biz de zaman zaman sağlıktaki olumsuzlukları kaleme alır genelde eleştiri dozunda yazarız!

Bunu yaparken de doktor düşmanlığı değil hasta haklarını ön planda tutmaya çalışırız…

Ve inancımız odur ki ortada bir sıkıntı varsa bu asla tek taraflı değil, aksine çok taraflıdır!

Hekim de hata yapar, hastane yöneticisi de, bakanlık yetkilisi ve hasta yakınları da…

Burada önemli olan haber ya da yorum yazarken sadece suçlayanı değil suçlananı da konuşturmak olaya daha geniş açıdan bakmak ve söz hakkını asla unutmamaktır!

Bir hasta ya da yakını hastaneyi ya da doktoru eleştirebilir ama eleştirenin de görüşlerini almak ve öyle yayın yapmak mesleğin olmazsa olmazlarındandır…

Bunu bazen yapmayan basın mensubu ya da organları olabilir ama bu demek değildir ki bir suçlama yapacaksanız geneli de bundan nasibini alacak!

Onun için sağlıktaki meslek örgütlerinin eleştirisi amacının çok ötesindedir…

Aslında bu örgütlerin bir çoğunun derdi ikinci iş konusunda hem hükümete hem de basına yüklenmekten öte gitmemektedir…

Çünkü şu anki hükümet de basının büyük bir bölümü de hekimlerin ikinci iş konusunda olumsuz düşünmekte, bu konuda açıklama yapmaktadır!

Meslek örgütleri de Bülent Dizdarlı’nın açıklamalarını fırsat bilip, ikinci iş konusunda alınan kararlara böyle tepki göstererek gerçek yüzlerini göstermişlerdir…

Bu konuda tüm meslektaşlarımız adına rahatlıkla konuşabiliriz;

İnancımız odur ki tek bir basın mensubunun bile doktor düşmanı olması düşünülemez, düşünülmemelidir!

Nasıl hekimler işlerini yapmaya çalışırsa, gazeteciler de vatandaştan gelen ihbarları değerlendirir ve kamuoyunu doğru bilgilendirme görevlerini yaparlar…

Bunu yaparken, tüm tarafları konuştururlarsa sıkıntı yaşanmaz ve bir kamu görevi yerine getirilmiş olur!

Dr. Dizdarlı elbette isyanında haklıdır çünkü ülkenin en iyi doktorları elinin altından kayıp gitmektedir…

Ama şu da bir gerçektir ki hekimlerin  devletten istifaların sebebi hastaların ve basının eleştirilerinden daha ziyade ikinci iş konusunda artık zamanın daralması ve ortada bir mahkeme kararı olduğu  için bir karar aşamasında olmalarıdır!

Evet, hekimlerin hepsi de canlarımızı emanet ettiğimiz ve kutsal bir görev yürüten kişilerdir ama hiçbiri de ülke yasalarının üzerinde değildir…

Onun için sağlık örgütleri hedef şaşırtması yapıp basının üzerine geleceklerine aksine ülkede yaşanan sağlık sorunlarını çözmek için önce kendi aralarında çözümler üretip bunu hükümet edenlerle masaya yatırmak durumundadırlar!

Gazetecileri doktor düşmanı ilan etmek sorunları çözmek aksine daha da karmakarışık bir duruma yol açar…

Sapla samanı karıştırmayalım lütfen…

Cezaevine FETÖ kitaplarını kim soktu!

Bundan birkaç ay önce yazmıştık…

Merkezi Cezaevi’nde çok miktarda FETÖ kitabı bulunmuş ve konu İçişleri Bakanlığı yetkililerine de bildirilmişti…

O gün oldu bu konuda kamuoyuna tekbir açıklama yapılmadı!

O kitaplar kimler tarafından cezaevine sokulmuş ve kimlere verilmişti…

O kitapları her istediğinde cezaevine girebilen ve müdür odasında mahkumlara veren kelli felli kişi kimdi!

Bu olay niçin kapatıldı ya da kapatılmak istendi…

Türkiye’de ve KKTC’de terör örgütü ilan edilen FETÖ burada birileri tarafından koruma altına mı alındı!

Bunlar da FETÖ rüşvetçileri!

Uzun bir süredir konuşulan 114 kişilik FETÖ listesi mevzusu…

Ankara’dan bir liste geldi ve burada araştırması istendi!

Sanırız da bir şekilde araştırılıyordur…

Ama bu liste öyle suistimal edilmeye başlandı ki birileri listede adı geçenlere sokak tabiriyle çökmeye başladılar!

“100 bin Doları ver seni listeden çıkarayım” diye özellikle de iş insanlarını korkutuyorlar…

Bize ulaşanlara göre korkanlar parayı ister istemez veriyor!

Onunu için bu konu haddinden fazla uzamıştır…

Bu liste konusunda yetkililer daha fazla gecikmeden bir açıklama yapmalı ve konudan faydalanmak isteyenlerin önünü kesmelidir!

Fuhuşa zorlanıyorlarmış!

ABD Dışişleri Bakanlığı KKTC’de bir araştırma yapmış ve bizim ülkede kadınların fuhuşa teşvik edildiği kanısına varmış…

Kim neyi teşvik ediyor bilemeyiz ama bizim buralarda fuhuşun serbest olduğunu bilmedikleri kesin…

Ya da yasalara göre yasak ama devlet eliyle serbest!

Zira devlet fuhuş için gelen kadınları haftanın iki günü devletin hastanesinde sağlık kontrolünden geçiriyor ve bu iş doğal olarak yasal hale geliyor…

MESAJ KUTUSU

Sayın Fikri ATAOĞLU, yurt dışından gelen turistlerin KKTC’de sigortalanması konusunda sanırız büyük bir hata yapılıyor ve izlenen yol rekabet kurallarıyla bağdaşmıyor. Konuyu bir kez daha gözden geçirmeniz ve büyük bir hata yapmamanız bekleniyor!

Sayın Hakkı BAŞARI, dün Milli Eğitim Bakanlığı’nda müdür koltuğuna oturdunuz ama sanırız bu çok da yasal olmadı! Bakanlık içinden arkadaşlarınız bu işe fena bozuldu haberiniz olsun istedik!

Sayın Hüseyin KAVAZ, 36 yıllık çalışma hayatından sonra nihayet emeklilik hakkını siz de kazandınız ve ömür boyu tatil hakkı elde ettiniz. Yeni yaşantınızda sağlık ve mutluluklar dileriz. Bu arada sizin koltuğun da taliplisi ne çokmuş değil mi!

Sayın Gürkan KARA, Merkezi Cezaevi ihalesinin tehlikeye girdiği konusunda açıklamalar yapılmaya başlandı. Özellikle yerli müteahhitler bu konuda sıkıntı duymaya başlamışlar. Konuyla ilgili resmi açıklamanız bekleniyor…

Sayın Ahmet ÇALUDA, Hür-İş Başkanlığınız hayırlı ve uğurlu olsun. Bu kadar kolay olacağını siz de beklemiyordunuz değil mi! Bundan böyle aktif siyasette çok daha fazla şansınız olacak, artık rakipler düşünsün…

Sayın Kutlu EVREN, öğrencilerin giriş çıkışları konusunda alınan önlemler vatandaşlar tarafından da memnuniyetle karşılandı…Bundan böyle en azından ülkeye öğrenci kimliğiyle gelip başka işler yapanların önü kesilmiş olacak…

Sayın İsmet ESENYEL, Dipkarpaz’da büyük paralar harcanarak turizmin hizmetine açılan Arch House’nin iki yıldır kilitli tutulması hele de turizm sezonunda çok da akıllıca bir iş değil. Konuya duyarlılığınız bekleniyor…

Sayın Ersin TATAR, Kıbrıs konusundaki açıklamalarınız dikkatlerden kaçmıyor. Bir yerde Dışişleri Bakanı’nın görevini yerine getiriyorsunuz gibi bir hava da hakim! Doğa boşluk tanımaz değil mi!

Sayın Remzi GARDİYANOĞLU, ikinci iş yapan hekimlerin listesini dosyalayıp noterden de tastiklettiğinizi duyduk. Artık yüze yüze kuyruğuna geldiniz bakalım ortaya sonuçta nasıl bir tablo çıkacak biz de merak etmeye başladık!

Sayın Hasan TOPAL, Mağusa Devlet Hastenesi’nde anestezi teknisyeni tek kişiye düşünce burada acil ameliyatlar dışında bütün ameliyatlar da durmuş. Artık gazete ilanı mı verirsiniz yoksa Türkiye’den mi getirtirsiniz işiniz epey zor değil mi!

Sayın Ahmet SAVAŞAN, ilk genel seçimlerde bu kez işi şansa bırakmayıp şimdiden yoğun bir çalışma içine girdiğiniz gözleniyor. Aslında sizde pek sorun yok vizyon tamam ama işte patron işe karışınca seçmen antipati duyuyor, hakkınızda hayırlısı artık…

Sayın Ali KİŞMİR, görüşmelere destek için sokağa inmeye hazırlanıyormuşsunuz ama bu kez de sanki diğer partiler bu konuda çok gönülsüz kaldılar değil mi! Zira bu konuda kimsenin umudu kalmadı ve olay da sürprizlere kaldı zaten…

Sayın Mahmut ÖZÇINAR, Güzelyurt Portakal Festivali’nde en mutlu olan kişiler 10 günlük dönemde festivalde çalışacak olan öğrenciler. Cep harçlıkları çıkacak diye daha şimdiden bayram etmeye başladılar…

Sayın Şahap AŞIKOĞLU, Güzelyurt ve yöresi için köy kadın okuma kursları konusundaki hassasiyetinizden dolayı tebrik ederiz. Bu bölgede inanılmaz sayıda kadın vatandaşımız bu kurslara ilgi gösterecek hiç kuşkunuz olmasın…

Sayın Naciye ÖZBEK, devlet hastanesinden istifa edip kendi özel kliniğinizde çalışma kararınız sağlık camiasında üzüntü yarattı ama doğru olanı yaptınız! Zira bir çok meslektaşınız hala ikinci iş yapabileceklerinin peşine düşmüş durumdalar…