Transfer rüşveti mi desem? Gandır çocuğu da Taksim istesin mi desem? Kendi menfaatleri için takla atarlar bile mi desem? Vallahi ne desem yeridir herhalde….

Bildiğiniz üzere Demokrat Parti’nin İskele Milletvekili namı değer “gümrüksüz ve sigortasız araba sevdalısı”, adı bazı nahoş konularla anılan vekil Aslanbaba UBP’ye transfer olmak için iddia edildiği gibi bazı maddi ve manevi taleplerde bulunmuş, bunların kabulü itibarı ile UBP’ye sanki de altyapıdan vekil yetiştirme kurumu pozisyonunda olan Demokrat Parti’den UBP’ye “ahlaki” bir geçiş yapmıştı.

Talepleri arasında bulunan ve aslında Dışişleri Bakanlığı uktesinde mevcut olan bir “Konsolosluk ve Dış Türkler Müdürlüğü” bulunmasına rağmen ısrarla Başbakanlık altında Başında da kendisinin bulunacağı bir Dış Türkler Birimi kurulması vardı. Tamamıyla saçma bir talepti aslında bu!! Ne yasası vardır ne de yasada yeri olabilecek bir talepti bu. Hem vekil olacaksın hem de bir Birim Başında neydüğü belirsiz bir makama geleceksin. Tövbe tövbe ….

Dün de uzun zamandan sonra yeniden piyasaya çıkacaksın ve neymiş efendim Başbakan kendisine söz vermişmiş de Dış Türkler Birimi ile ilgili yasayı geçirmemişmiş de Başbakan yanlışmış yapmış.          Hadi canım sen de !  Zaten ahlaki olmayan bir transferle seçmenlerini de enayi yerine koyarak seçildiğin siyasi partiden menfaat uğruna başka bir siyasi partiye geçiyorsun, vekillik süren içerisinde sürekli olarak fiyasko ve rezilliklerle anılıyorsun sonra da halkın önüne geçmiş sütten çıkmış ak kaşık modunda ağlıyorsun.

Muhtemelen UBP’de bugünlerde yaşanan kaos sürecinde bazıları gibi kişisel mevcudiyetini nemalanmaya döndürmek için “ağlamayan çocuğa meme” yok düşüncesi ile  hareket ederek ne koparırsam kardır anlayışı ağır basmaktadır.

Hala daha bu süreç halkın midesini bulandırmaya devam ediyor ve etmeye de devam edecek gibi. Vekilin de aklında kurulacak olan bu birimden olabildiğine yararlanmaktı aslında . Bu birim için daha yasası geçmeden bile Başbakanlık’ın en alt bodrum katında 11 tane genç çalışmaya başlamış! Ancak paralarını alamadıkları için bugünlerde kala kala 2 geçici memur ve Başbakanlık’a meşhur gümrüksüz İngiliz plakalı Mercedes’i ile girip çıkan Ejder Aslanbaba kalmış.

 Tabi bu konuda danışmanlık hizmeti alımı için ayrılan 100 bin TL’nin aktarılacağı  “Dedeoğlu Danışmanlık Firması” ismi kamuoyuna yabancı değil.  Av.Ömer Adal’ın KTFF Başkanı olduğu dönemde KTFF’den yüklü miktarda yine bu şirketin sahibine bilinmeyen bir nedenle yine yüklü bir para aktarılmıştı.

Gerçekte bu Birimin gündeme gelmesine en çok Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün tepki vermeliydi ancak onun da durumu ortada zaten. Dışileri Bakanlığı’nda bugün ne Bakanlık Müdürü ne Özel Kalem Müdürü ne de bir Müsteşar var !!! Bu arada  e-devlet sitesinden http://www.edevlet.eu/  Dışişleri Bakanlığı sayfasını tıkladığınızda karşınıza kocaman bir HATA yazısı çıkıyor zaten. Kimin umrunda!!!

Sonuç olarak Halkımızın kimler tarafından,  ne şekilde, hangi amaçlar doğrultusunda yönetildiğini bilmeye hakkı var ; zaten halkımızın her ne kadar uzun zamandır sessiz ve derinden bir sessizlik içerisinde olduğuna şahit olsak da umarım tüm bunları hafızasına kaydetmekle meşgüldürler. 

Anlaşılan uyanış ters taraftan olacak……



Oluşmadan dağılan Dış Kıbrıslı Türkler Birimi