Devletin ideolojik aygıtlarından devletin örgün eğitimle, organik aydınları ile, propaganda ile iktidarın ideolojisini kendine kılavuz edinmesini anlarız. Devletin baskı aygıtlarından ise, devlet iktidarının kolluk kuvvetleri aracılığıyla ideolojisine karşı çıkanları bastırmasını anlarız. Bir de bizim gibi 3. Dünya devletlerinde devletin rant aygıtlarından bahsetmek gerekir.

Devletin rant aygıtları; devletin ekonomik kurumları, kamu bankaları, KİT’ler, teşvikler, kamu ihaleleri, devlet arazileri, maden işletmeleri vs.’dir. Devlet iktidarını ele geçiren siyasiler, buralardan elde ettikleri rantı hükümranlıklarına boyun eğeceklere dağıtarak iktidarını korurlar.

KKTC Devleti, klasik devletin bu tür rantlarına önce Rum mülklerini ardından Türkiye yardımlarını ekleyebilmiş bir devlettir. Devletten rant kollamak zorunda bırakılan insan sayısının bu kadar çok olması, devletin rant aygıtları üzerine inşa edilmiş bir devlet kapitalizmi altında yönetiliyor olmasından ileri gelir.

İçinden geçtiğimiz günler, devletin ekonomik kaynaklarına bağlı rant aygıtlarının giderek etkisiz kaldığı bir zaman dilimidir. Kaynaklar tükendikçe rant aygıtı daha da işlemez hale gelecek, rant kollayanlar çıkarları karşılanmadıkça tepkilerini devlete ve devletin rant aygıtlarına gösterecek ve aygıtı kendileri parçalayacaktır. Bunun benzeri, en yakın örnek verilecek ülke olarak Türkiye’de de yaşanmış; Mesut Yılmaz başkanlığındaki ANAP ve Tansu Çiller’in başkanlığındaki DYP iktidarları devletin rant aygıtının işlemez hale gelmesiyle iktidarlarını yitirmişlerdir.

KKTC Devleti rant aygıtı artık tamamıyla Türkiye’den gelen yardımlarla çalışır haldedir. Ancak bu 74 model eski arabanın yakıtının Türkiye’den gelişinde artık ciddi kısıtlamalar vardır. Üstelik yıllardır hoyratça kullanılan arabanın yeni şoförleri ve hevesli muavinleri şarampole yuvarlanmış aracın deposunu nereden bulacaklarsa benzinle dolduracaklarını ve eski püskü otomobili yürütebileceklerini sanmaktadır.

Tanrı Kıbrıs Türkünü kifayetsiz muhterislerden korusun!