UBP’li muhalif milletvekilleri, DP ve TDP ile geçtiğimiz cuma günü erken seçim tarihinin 29 Eylül olmasında anlaşmaya varan ve hazırlanan tezkerede erken seçim tarihini 29 Eylül olarak öneren CTP, Cumhuriyet Meclisi’nin Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde UBP’li üyelere destek vererek, erken seçim tarihinin 28 Temmuz olarak değiştirilmesini onayladı.

Komitede yer alan CTP’li milletvekilleri Dr. Fatma Ekenoğlu ve Dr. Salih İzbul esasen CTP yönetiminin daha önceden aldığı bir kararı uyguladı. Henüz cumartesi günü CTP ve UBP anlaşmış, iki parti erken seçim tarihinin “temmuz ortası”nda olmasında karara varmıştı. CTP, UBP ile anlaşarak hem Ankara karşısında Eroğlu’nun desteklediği “muhalif hareket”e destek vermediğini gösterecek ve Ankara’ya beyaz güvercin gönderecek hem de seçim sonrası UBP ile koalisyonu garantileyecekti.

CTP ancak bir koalisyonla tekrar iktidara gelebileceğini elbette biliyordu. Tezkerede diğer partilerin milletvekilleri ile erken seçim tarihinin 29 Eylül olmasını öneren CTP, UBP’li 8 muhalif milletvekiline, DP ve TDP’ye verdiği yazılı taahhütü yerine getirmeyerek muhalif milletvekillerini ve diğer muhalefet partilerini kandırmakta çekince görmedi. 8 muhalif milletvekilini bir başka partinin kucağına iten CTP yönetimi sözünden dışarı çıkarak, 8 vekilin parti kurması için gereken yasal zamanı UBP’li muhaliflere tanımamakla, CTP’nin hala dün dündür bugün bugündür diyen kasaba politikacıları tarafından yönetildiğini ispat etti.

Ülkemizin soldan esip sağ vurmakla eleştirilen partisi CTP, iktidara bir kez daha gelebilmek için gene sözünden döndü. Sol ilkelerden bahseden parti yöneticileri bir kez daha iktidara gelebilmek için yine yalan söyledi ve partilerinin statükonun bir partisi olarak damgalanmasına gene fırsat verdi.

Hal böyle olunca, CTP yönetimi İrsen Küçük’ten nasıl övgüyü hak etmeyecekti? UBP Başkanı Küçük televizyon ekranlarından CTP’ye teşekkür bile edecekti.


Demek ki CTP’de değişen hiçbir şey yok ve olmayacak. İrsen Küçük hükümetini düşürmek için kolları sıvar gibi görünüp, sırf seçim sonrası UBP ile iktidarı paylaşabilmek uğruna arkadan İrsen Küçük’le işi pişiren bir partinin bu ülkeye vereceği hiçbir şey kalmamıştır. İktidara gelebilmek için şimdiden sözünü çiğneyip yutabilen bir parti yönetiminin hangi seçim vaadini gerçekleştireceğine inanılabilir, hangi hedefi hayata geçireceğine güvenilebilir?

Meydanlarda mangalda kül bırakmayan, Meclis oturumlarında İrsen Küçük yönetimini yerden yere vuran ama iktidara tek başına gelemeyeceğini bildiği için sol sosa batırılmış tatlı sözlerle kitleleri kandırma ve iktidara gelince kırmızı biberli en sağ politikalarla icraat yapma alışkanlığından vazgeçmeyen bir CTP yönetimine bu toplumun ihtiyacı yoktur.

Helal olsun Kudret Özersay’a, helal olsun Salih Egemen’e, helal olsun bu ülkenin mevcut tüm siyasal partilerinin iç yüzünü deşifre eden, bağımsız bütün aydınlarına ve bağımsız tüm mücadele insanlarına…

Kişisel ve partisel çıkarlarınız için bu topluma yalan söylemekten, bu toplumun geleceğinin önünü tıkamaktan vazgeçmeyenler, sizler, hiçbiriniz Kıbrıs Türkünü hak etmiyorsunuz. Sizler CTP’yi bile hak etmiyorsunuz…