“Su akacağı yolu bulur” derler. Halbuki su ancak ve ancak önüne çıkan engelin çevresinden dolaşacak güce sahipse akabilir. Düşük debisi olan ve kaynağından beslenmeyen suyun akacak yol bulduğu söylenemez.

CTP’nin DP-UG’la yaptığı koalisyonda önüne çıkan Eroğlu engeli, etrafından dolaşılamayacak, altından geçilemeyecek kadar büyük CTP için.

UBP gibi iktidar için her şey mübahtır anlayışıyla hareket eden, zamanında iktidarda kalmak için Eroğlu ile kanlı bıçaklı olabilen bir partinin, Ankara’dan aldığı güçle önüne çıkanı devirmek adetiydi.

UBP için iktidara akmak, açıklardan ve günün getirdiği siyasal boşluklardan yararlanarak, akacak yolu bulmaktır esas olan. İktidara akmak için DP-UG’la masaya oturdu diye UBP’ye hiç şaşırmamalı.

Halbuki CTP UBP ile koalisyon kurmuş olsaydı, UBP iktidarını sürdürmek için daha önce yaptığı gibi Eroğlu’na karşıt bir tavır izleyebilecekti.

Suyun nereden, nasıl akabileceğini baştan hesap edemeyen CTP-BG UBP ile koalisyona girerek, Eroğlu’nun gücünü bölmek yerine Eroğlu’nu güçlendirecek bir adım attı ve DP-UG’la koalisyon yaptı.

Bu köşede CTP-BG’nin UBP ile koalisyona girmediği şartlarda uzun süre iktidarını sürdürmeyeceğini defalarca yazmış olsak da, CTP Eroğlu’nun has partisine dönüşen DP-UG’u yanına alarak, Eroğlu engelini her nasılsa aşabileceği zannına kapıldı.

Her şartta iktidarda olmaya çırpınan bir parti olarak UBP suyun debisini artıracak olanağı yaratıyordu oysa. Su, CTP için ancak o zaman akacağı yolu bulurdu.

Şimdi ise CTP’nin engeli aşacak ne gücü var ne de engelin çevresinden dönecek hali… Akacağı bir yol kalmadı. Zira iktidara gelen her partinin Ankara’nın rotasından bir adım çıkamadığını koalisyonu sırasında bir kez daha gösteren CTP-BG, demokratikleşme dışında hiçbir çizgi değişikliği ortaya koyamadı.

Sonuç mu? Halkın artık kimin iktidarda olduğu ve kimin kimle koalisyon ortağı olduğu umurunda değil. İktidarda olanın Ankara olduğu öyle bir ortaya çıktı ki, ha CTP-BG ha diğerleri!