Faiz ve Mazbata Mağdurları Komitesi Genel Koordinatörü Kazım And, bu akşam katıldığı bir televizyon programında çok önemli iddialar ortaya attı.

And, kamuoyunda ‘Faiz Yasası’ olarak bilinen yasadaki son değişikliklerde mağdurlara borçlarını taksitlendirme imkanı sunulmamasını eleştirdi ve yasadaki son düzenlemelerin mağdura borcunu taksitlendirme imkanı tanımamasının, ‘CTP-BG’deki bazı çıkar odakları’nın ‘menfaatlerini koruma kaygısından kaynaklandığı’nı ileri sürdü.

Maliye Bakanı Zeren Mungan’ın ‘bilinçli olarak taksitlendirme yapılmaması’na ön ayak olduğunu savunan Kazım And, zamanında yaşadığı finansal sıkıntılara karşın Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nu da kurulan kumpasa seyirci kalmakla eleştirdi.

Son yapılan değişikliklerle yeniden yapılandırılan borçlar için faiz mağdurlarına borçlarını taksit taksit ödeme imkanı tanınmamasının, mağdurları tefeciler karşısında bir kez daha mağdur ettiğini belirten Kazım And, CTP-BG’deki ‘menfaat odakları’nın borçların taksitlendirmesi için gösterilen çabaların önünü kestiğini ileri sürdü.

And’ın iddiaları doğruysa ‘sosyalist’ olduğunu ileri süren bir partinin finans kapitalin kuyrukçusu ve yardakçısı haline gelmesi, partinin ‘sol’u ve ‘sosyal adalet’i temsil ettiğini varsayan üyeleri için utanç verici olmalıdır.

Binlerce kadının tefeci mağduru olduğu bir ülkede kadınların yaşadıkları dram ayrı bir yazı konusu olmakla birlikte, işin bir de tefecilere ezdirilen kadınlar boyutu olduğu ve bu boyutun sanıldığından çok daha geniş bir alana yayıldığı yakında kadınların düzenleyeceği eylemlerde görülecektir.

Ülkenin kadın milletvekillerinin ve kadın sorunlarına duyarlı görünen erkek milletvekillerinin finans kapitalin yardakçılarına dönüştüğü iddiası genel kabul görmeye başladıysa, KKTC’de bütün değerler sistemi iflas etmiştir.

Evini, sonrasında ülkeyi terk etmek zorunda kalan eşlerinin ya da keyfine bakan kocalarının borçlarını bir başlarına ödemekte, yasada taksitlendirme olanağı sunulmadığı için zorlanan kadınlar artık örgütleniyor.

Çünkü devlet yanlarında yok… Milletvekillerinin küçümsenmeyecek bir bölümü finans camiasının kumandasında… ‘Yargıçların ve avukatların bir kısmının tefecilerin emrine girdiği’ iddiaları ortalığı kasıp kavuruyor…

Bu oyun bozulmaz sanan tefeciler…

Oyundan nemalandığı iddia olunan milletvekilleri ve bakanlar…

Ve püriten bir hukuk sistemi olduğu hayali ile her tür kararı, şahsi çıkarlarını kollamakla meşgul olduğu ileri sürülen bazı yargıçların iki dudağı arasına bırakacak kadar hayattan kopuk olan bazı siyasiler…

Her biri, tek tek siyahlara bürünmüş kadınları yarın karşılarında bulacaklardır.