Bağımsız bir belediye başkanı olarak Çatalköy’de iyi işlere imza attığı için yeniden seçilen Mehmet Hulusioğlu beni dahi hayrete düşürecek şekilde usulsüz bir iş yapmıştır. İhalesiz ve meclis kararı olmaksızın toplam 72 bin Euro ve sayaç başı 288 Euro tutarındaki akıllı sayaçları Türkiye patentli G.R.S. adlı enerji ve teknoloji şirketinden 2011 yılında 36 ay vadeyle sözleşme yapılarak satın almıştır. Türkiye’de bulunan bir gazeteci dostum beni arayıp konuyla ilgilenmemi ve şirket sahibine numaramı vereceğini, hatta gerekirse şirket sahibinin görüşme için adaya gelebileceğini iletirken, ben de görüşmeye hazır olduğumu belirttim.
Önce şirket sahibi Gökhan Bey ile yaklaşık yarım saat telefonda görüştük, ardından da geçtiğimiz Cuma günü de kendisi KKTC’ye gelmiş ve böylece yüz yüze görüşme olanağını da bulmuş olduk. Olayı başından sonuna kadar, aldığı ödeme tutarlarını da yazarak aracı olan Türkiye’deki bir bürokratın kardeşi ile adaya geldiğini ve Çatalköy Belediye başkanı ile kurdukları temas ile beraber 250 adet akıllı sayacı nasıl sattıklarını anlatmıştır. Sözleşmeyi ve ödemelerde yapılan çekleri de bizzat görmüş oldum.

G.R.S. şirketinin akıllı sayaçları KKTC’ye gönderdiğini ve bu sayaçların şu anda gümrükte beklemede olduğunu teyit ettik. Bugüne kadar yarısı ödenen akıllı sayaçların neden geriye kalan kısmının iki yıldır ödenmeyip gümrükte bekletildiği akla gelen ilk sorudur. Bir başka ilginç olay ise, bundan belediye meclis üyelerinin hiç birinin de haberi olmadığıdır.

Yapmış olduğum araştırma bu konuyla ilgili Çatalköy Belediyesi’nin karar defterinde herhangi bir açıklamanın olmadığı doğrultusundadır. Belediye Başkanı nasıl oluyor da böyle bir alımda Çatalköy Belediyesi’nin çeklerini kullanabiliyor? İhalesiz 72 bin Euro tutarındaki alımı nasıl yapabildi? 8 bin TL üzerindeki miktarlarda belediye meclisi kararı gerekmesinin yanı sıra bir de ihale şartı da vardır. Kanun böyle söyler. Şimdi belediye başkanı kanunsuz işler mi yaptı?
Ödemenin 36 aylık vadeye yayılması bu alımı ihalesiz yapabilmenin açık gözlüğü müydü? Hemen hesaplayalım; 72 bin Euro: 36 = 2 bin Euro, ki bu da ayda aşağı yukarı 6 bin TL’ye denk gelir. Demek ki yüksek miktarlardaki usulsüz işler bu şekilde usulüne uyduruluyormuş.
Bu bilgiler belediye başkanlığı seçimlerinden önce elime ulaşmış olsaydı, dürüstlüğü ve çalışkanlığı ile övülen ve övünen sayın başkan acaba seçimi rahat kazanabilir miydi?

Devletin sayıştayı ne işle meşguller acaba? Halkın parası çar çur oluyor, herkes kendine göre bir kılıf uyduruyor. Ondan sonra da bu ülkede yolsuzluk ve usulsüzlük yoktur diye bizleri mi kandırıyorlar?

Türkiye’deki bir bürokratın kardeşinin böyle bir meseleye aracı olması da oldukça ilginç ve manidardır. Havaalanından acaba hangi arabayla Çatalköy Belediyesine gidildi? Pazarlıkta aracı ve başkan ne şekilde anlaştı? Şimdi içişleri bakanlığı ve belediyeler birliği bu konuda ne yapacak göreceğiz… yine sonuç koca sıfır olursa şaşırmalı mıyız? Bakalım şirket alacağını ya da akıllı sayaçlarını ne şekilde kurtaracak. Bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğim.