Mazbatalar ve faiz oranları hafsalamıza sığmayan Faiz Yasası yüzünden yaşananlara, Can Denktaş’ın vefatıyla, izi hiçbir zaman silinmeyecek bir damga vuruldu. Denktaş ailesinin yaşadığı belki de en ağır drama ilişkin bedeni kurşunla dağlayarak basılan damgayı bir utanç olarak taşıması gerekenler, bu vahim olayın müsebibleridir.

Can Denktaş’ın son aylardaki sıkıntılarının detaylarını ölümünün ardından öğrenmiş olmasaydık, Faiz Yasası ile ilgili değişiklikleri bankacılar ve tefecilerle işbirliği içinde yapmaya çalıştıkları iddia edilenlerin isimlerini tek tek yazardık. AK Parti’nin baskısıyla yapılması için güya çalışılan bazı yasal değişikliklerin bir türlü yapılamamasının ardında hangi çıkar çevrelerinin bulunduğunu, kimlerin kimlerle hangi ilişkileri kurduklarını, bundan kimlerin nemalandıklarını, bu kişilerin arasında siyasetçilerin de bulunup bulunmadığını, kimlerin hangi dolapları çevirdiğini bir bir ortaya çıkarırdık. Bazılarının kamuoyunda faizden faiz alınmasına karşı çıkar gibi görünüp, Oscar Ödülü kazanmış oyunculara taş çıkarırcasına nasıl saf meleklere büründüklerini, bunu yaparken sakladıkları gerçek çehrelerini kamuoyuna gösterirdik. Birilerinden tehdit aldığını ileri sürenlerin yarattığı hazin hakikatin çıkar çevreleri ile kurdukları çıkar ilişkileri olduğunu, kimilerinin bu çevrelerle komisyonla çalıştıklarını kanıtlardık. Özel hayatlarında temizlenmesi mümkün olmayan bir pisliğe batmış olanların hangi yüzle “aile babası” pozları sergilediklerini kendilerine sorardık.

Kenarından bucağından ya da göbeğinden siyasete bulaşıp da geleceklerini siyasete bağlayanların dürüst olmayan tavırları nedeni ile siyasete girmemeleri veya bir daha sandıktan çıkmamaları için daha fazla çabalardık. Bunları yapmadığımız için bugün derin acılar içinde kıvranıyorsak, Can’ı ölüme sürükleyenlerin gece yataklarında içtikleri içkiye, aldıkları haplara rağmen rahat uyumamalarını sağlamakla sorumluyuz. Sizler ki kendi menfaatleriniz için bu ülkede canların yitmesinde, insanların ülkelerini terk etmesinde küçücük bir kalp sızısı dahi hissetmediniz, Kıbrıslı Türklerin size salacağı adalet korkusuyla uykularınızdan olacaksınız.

Bu ülkede yaşanan onca çarpıklığın, onca rezaletin sorumlusu olanlar kendilerinin ne kadar onursuz, ne denli şerefsiz olduklarını çok iyi biliyorlar. Sizlerin gerçekte ne mal olduğunuzu ortaya sermek Can Denktaş’ın ve babası Raif Denktaş’ın ve bugüne kadar hayatlarını kaybetmiş nice yurttaşımızın anısına en büyük görevimizdir artık. Uyuyamayın, dört dönün de yataklarınızda, melun gözlerinize uyku girmesin. Adaletin eninde sonunda tecelli edeceğinden emin olun ki uykularınız kaçsın. Bu halktan, bu toplumdan korkma saatiniz geldi çattı. Kıbrıs sokaklarında başınız öne eğik yürüyeceğiniz günler yakındır.

Can Denktaş’ın da hataları olduğunu görüyoruz. Ama ülkemizin daha yaşanabilir bir ülke olmasının önüne engel duranların ister siyasetçi olsun ister olmasın; pısırıklığının ve yavaşlığının ardındaki hakikati de biliyoruz. Dünya malı için, elden ele dolaşan, cepten cebe giren mikrobik kağıt parçaları için kılıktan kılığa, alelacele soyunup giyindiğinizi de gözlemliyoruz. Açıktasınız, yaprakla saklanacak yeriniz kalmadı oysa. Yapraklar bile size kuytu olmak istemez, yaprak dahi yanınıza varmaz sizin.

İnsanlıktan nasibini almamışlara karşı söyleyeceklerimiz tükendi sananlar, size seslenme zamanı şimdi: Daha hiçbir şey söylemedik…

Avukat Boysan Boyra’nın, Can Denktaş’ın kaybından sonra faiz ve mazbata mağdurlarına ilişkin Kıbrıs Time’a özel olarak verdiği demeçle işe başlamalı:

“Bu ölümün arkasındaki esas sebep, ülkemizde uygulanan aşırı faizler nedeniyle mağdurların şişirilen borçlarını ödeyememiş olmasıdır. Bu yükü toplumun içinde kaldıramayarak, çareyi maalesef Can’ın yaptığı gibi canına kıymakta bulmaktalar. Bunu anlayabilirim. Toplum içinde saygın bir kişiyken bir cumhurbaşkanının torunuyken ya da çok sevilen eski bir siyasetçinin oğlu iken içine düşürüldüğü şişirilmiş faizler ve rezil durumda, belki de hem artık aramızda olmayan babasına hem de dedesine daha fazla mahçup olmamak ve rezil olmamak için böyle bir yol seçmiş olabilir. Üzülerek söylemeliyim ki Can’ın ölümü ne ilktir ne de son olacaktır. Ülkemizde uygulanan faizler aramızdan çok daha fazla canlar götürecektir. Bunun böyle olmasını istemiyorum ve mağdurların bu yola tevessül etmemeleri gerektiğini düşünüyorum.

Fakat sadece bu söylemlerle ülkemizdeki faiz ile ilgili haksız kazançlar ortadan kalkmayacaktır. Bu konuda hükümetin derhal gerekli yasaları yaparak çözüm bulması gerekir. Bunu yapmadığı takdirde vebali üzerinde olacaktır. Ve ben hala cevabını bulamadığım bir soruyu kendime soruyorum. Geçmişte CTP’yi iktidara taşıyan sonra da UBP’yi iktidara getiren halk değil miydi? Peki şimdi onlar neden bu kadarcık bir yardımı halka laik görmüyorlar? CTP, 7 yıllık iktidarı döneminde kendi sorumluluğunda olduğu halde bu yasayı yapmadı. Şimdi UBP böyle bir yasayı yapamamak için direniyor. Ve böylece daha sık bir şekilde sevdiğimiz canlar aramızdan ayrılıp gidiyor. Bu ölümlerde bu yasayı geçirmeyenlerin de sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Daha fazla kayıplara uğramadan bir an önce bu faiz illetini hükümetin ortadan kaldırmasını istiyorum.

Bugün kredi verenlerin nemalandıkları faiz nedeniyle kasalarına koydukları paralar, hak ettikleri paralar değildir. Bu denli fahiş ve acımasız faizlerle zenginleşenleri kınıyorum. Ve halkın bu şekilde istismar edilmesine göz yumanları affetmiyorum.”