Aslında güzel bir aşk hikayesi olacak kadar önemli bir yazı konusu bu…
Mağusalı genç Avukat Hande Güzoğlu Çağlayan, İzmirli bir mahkumun davasını alıyor, sonra ona aşık oluyor ve evleniyor…
Eşi aldığı mahkumiyetten dolayı sınır dışı ediliyor, hande Avukat 14 ay içinde tam 49 kere İzmir’e eşini görmeye gidiyor…
Çünkü bunun adı aşk, aile birlikteliğinin devamı ya da sevginin gücü…
Aşktan, sevgiden ve duygulardan yazmak çok güzel, ama gelin görün ki bizim işimiz siyaset, siyasetin toplum üzerindeki etkileri, verilen sözler ve tutulmayan vaatler…
Hande Güzoğlu Çağlayan Mağusa’da avukatlık yapıyor, başarılı da bir çizgi tutturmuş, Lefkoşa’ya sırf bizi görmek, konuşmak, derdini anlatmak için geldi…
Aslında öfkesi siyasete ve siyasetçilereydi…
Onun söylemiyle verilen sözlerin tutulmamasıydı!
Yukarıda öze hayatındaki gelişmeleri kısaca yazdım fazla detaya inmek istemiyorum…
Burada mahkum olan bir kişiyle evlenmiş, eşi sınır dışı edilmiş ve derdi önce onu yeterince görememek, onunla yaşayamamak ve tabiî ki siyasetçilerin kendine verdiği sözleri yerine getirmemesi…
Şikayetçi olduğu kişi de İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay…
Hande hanımın anlattığına göre Bakan Uluçay, yerel seçimlerden sonra eşini getirteceğine söz vermiş, sonra bu sözünden caymış ve artık telefonlara bile bakmaz olmuş…
Ama Hande hanım, biraz da mesleğinin verdiği tecrübelerle bu işin peşini bırakmayacak gibi, çünkü elinde buna benzer örnekler var…
Hepsini bize sıraladı, istendiği zaman bu işlerin nasıl halledildiğini açıkladı…
Bir banka sahibinin uyuşturucudan yattıktan sonra sınır dışı kararının kaldırılması gibi…
Ya da C.L.E adlı İngiliz yurttaşının uyuşturucu nedeniyle sınır dışı gedildikten sonra yeniden adaya girebilmesi gibi…
Sınır ihlalinden hüküm giyen E.B isimli şahsın da sınır dışı cezasının kaldırılması gibi…
Hatta cezaevindeyken yurttaş yapılan kişiler….
Ama en önemlisi de verilen sözlerin yerine getirilmemesi!
Diyor ki kimseye uygulanmasa susup oturacağım ve sesimi çıkarmayacağım, ama başkalarına yapılınca niçin kendi için yapılmıyor…
Kocası İzmir’de kendi burada, hani ya aile birlikteliği!
Son günlerde İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay hakkında epey yazılar yazdık bunun farkındayız…
Ama hiçbirini bir yerimizden uydurmadık, vatandaş geldi bize anlattı, biz bunları sayfamıza taşıdık…
Peki bakan Uluçay, Hande Avukatın iddiaları konusunda ne dedi?
Telefonda kendisine durumu ve şikayeti aktardık, o da bize cevabını yazılı gönderdi…
İşte Sayın Uluçay’ın açıklaması da aynen şeyle;
“Sayın Levent Özadam ,
Öncelikle KKTC vatandaşı ile evli olan bahse konu şahsın ihracının
kaldırılacağı konusunda herhangi bir söz vermemiş olduğumu, sadece konunun
araştırılacağını ve bulguların tespitinden sonra konunun değerlendireceğini
söylediğimi bilginize getirmek isterim.
Söz konusu ihraç kararının kaldırılması ile ilgili başvuru Bakanlığımızca
değerlendirilmiş ve şahsın ilk kez 26 Ocak 2013 tarihinde 30 günlük bir
ziyaretçi izni ile ülkemize giriş yaptığı ve 10 Şubat 2013 tarihinde Gazi
Mağusa’da Güder Kasap isimli işyerine 6 el ateş ettiği gerekçesiyle “Özel
izinsiz ateşli silah tasarrufu” suçundan 1 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve
cezası sonucunda da 30 Aralık 2013 tarihinde ihracının gerçekleştiği, KKTC
vatandaşı ile ise 24 Ocak 2014 tarihinde evlendiği tespit edilmiştir.
Ortaya çıkan tüm bu bulguları değerlendiren Bakanlığımız, Turist vizesi ile
ülkemize gelip de bu sürede suç işleyen bir kişinin, cezasının sona ermesinden
ve ihraç edilmesinden sonra KKTC vatandaşı bir kişi ile evlenmesinin gerekçe
olarak gösterilerek, ihracının kaldırılması için önerge hazırlanıp konunun
Bakanlar Kurulunun gündemine taşınmasını uygun bulmamıştır.
İhraçların kaldırılması ile ilgili kararların sadece Bakanlar Kurulunca
alındığını saygı ile bilginize getiririm…”
 
Teberrüken ULUÇAY
İçişleri Bakanı
 
 

----------------------------------------------------------------------------------------------------
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Zeren MUNGAN, hafta sonu Haspolat’tan Sadık Bıçak adlı sanayici iş adamımız aradı sanayi bölgesinde kira sözleşmesi yenilenip Resmi Gazete’de de yayınlandığı halde sırf seçim yasakları nedeniyle Devlet Emlak’tan kira parasını almamışlar ve bunun için de seçim yasaklarını gerekçe göstermişler. Yani seçim yasaklarının bu işle ne alakası var Allah aşkına, üretim yapan çok az sayıda insanımız kaldı bari onları da hayata küstürmeyelim…
Sayın Metin KARASALİH, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun siyasi danışmanlığına atandığınızı duyduk. Hayırlara vesile olsun, geçmişte CTP ilçe başkanlığı yapmanız şimdi epey işe yaradı değil mi? Bu arada maaş ta istemediğinizi duyduk, devlet angarya çalıştıramaz ki…Sakın ha!
Sayın Özdil NAMİ, CTP’li bazı bakan ve vekillerin projesi olan çöpten enerji konusunda bakanlık olarak karşı çıktığınız söyleniyor. Eğer bu proje gerçekleşirse de AB’nin 11 milyon Euro’luk Güngör çöplüğü katkısını geri çekeceği söyleniyor. Partili arkadaşlarınaz adurumu bildirdiniz mi?
Sayın Ali ALİOĞLU, Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı olarak ailenizden birisinin Cypruvex’e istihdam edildiği konuşulmaya başlandı. İyi de o zaman siz bir üretici olarak nasıl muhalefet yapacaksınız? Acaba sus payı olarak mı böyle bir istihdam gerçekleştirildi. Bölge kaynıyor bilesiniz!
Sayın Mustafa ÖZGÜ, Vakıflar İdaresi Yönetim Kurulu Başkanı olarak sizin asıl sorununuz partili yönetim kurulu üyeleriniz. Başbakana tepki gösterecekler diye bunun acısını sizden çıkarmak istiyorlar hepsi bu…Bunlardan birisini görevden almak için yakında operasyon yapacağınız da iddia ediliyor. Nasıl istihbarat ama?
Sayın Mehmet Emin YELTEKİN, Din İşleri Dairesi başkanlığına vekaleten atandınız ama bu konuda Sayıştay’ın olumsuz bir kararı olduğunu duyduk. Rivayete göre kıdemli öğütmen olmamanız bu atamayı geçersiz kılıyormuş. Bu hafta ortalık karışacak gibi gözüküyor haberiniz olsun…
Sayın İsmail ARTER, Mağusa Namık Kemal Meydanı’ndaki esnaf kesimi seçim öncesi verilen sözlerin halen yerine getirilmediğini konuşuyor. Ara sıra bölgeye gidip onların sıkıntılarını dinlemekte yarar görüyoruz. Biz dinledik bin ah işittik!
Sayın Mehmet HARMANCI, Sanayi Bölgesi’ndeki bir ekmek fabrikasının mallarını sağlığa aykırı gerekçesiyle kamuoyuna deşifre etmeniz sanki de biraz yargısız infaz gibi geldi bize…Şirket bundan büyük madde ve manevi zarar gördü ve bu konuda hukuk mücadelesi başlatıyor.
Sayın Sadık BIÇAK, yani değerli kardeşim iş yerinin sözleşmesi yapıldığı halde seçim yasakları nedeniyle kiranızı ödeyemiyorsanız kabahat sizdedir. Bu ülkeye yatırım yapan insanlara ancak bu kadar eziyet çektirilir…Allah sabırlar versin…
Sayın Necdet OSAM, DAÜ’nün Vakıflar İdaresi’ne bir arazi icarından dolayı 50 bin sterlin kadar borcu olduğu konusunda şikayet mesajı aldık. Rakam daha fazla büyümeden şu parayı ödeseniz diyoruz. Bir de bu işin hukuki boyutu var tabi ki…
Sayın Süleyman GÖKTAŞ, Hasan Sertoğlu şu anda ‘yaramaz çocuk’ olarak ilan edildiğinden Futbol Federasyonu Başkanlığı’na aday olabileceğiniz konuşulmaya başlandı. Bizce hiç heves bile etmeyin kulüplerin tepkisi çok büyük olur…
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, Karpaz gezinizin epey verimli geçtiğini duyduk. Burasını seçimlere kadar mercek altında tutmanız gerekiyor. Özellikle de bölgeyi çok iyi bilen kilit adamları sakın küstürmeyin olur mu?
Sayın Erden ESENYEL, hafta sonu yapılan görüşmeler neticesinde LTB’ye ayda 200 TL ödemeyi kabul ettiğinizi öğrendik. İyi de yaptınız çünkü böyle güzel bir geçmişi olan Sönmezler Ocağı’nın kamuoyunda kötü anılması hiç de hoş olmayacaktı…
 
 GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Hapis
 
Kadın, gece yarısı yanından kaybolan kocasını bulmak için kalkar. Evde yalnızlık içinde, aşağıdan bir ses duyar. Aşağı iner ve tekrar dinlemeye başlar, ama kocasını bulamaz.
Biraz daha aramak için aşağı depo'ya iner, orda kocasını dizleri üstüne çökmüş, duvara dönmüş ağladığını görür... Ve merakla sorar:
- "Kocacığım, neyin var, ne oldu ?" Kocası:
- "Hatırlıyor musun, Baban bizi beraber yakaladığında bir soru sormuştu, ya evlenirsin yada 20 yıl hapis çekersin."... Kadın şaşırarak:
- "Eeee ne oldu?" Adam:
- "Bugün, hapisten çıkmış olacaktım"