Dünyanın başka bir yerinde var mı bilmem!
Ama bizde ilk defa oluyor ve Kıb-Tek’te örgütlü sendika başkanı Çağlayan Cesurer elektrik tariflerine 5 kuruşluk zam yapılmasının kaçınılmaz olduğunu söylüyor!
Bu bir ilktir, ilk kez bir sendika başkanı sanki de vatandaşın yaşam koşullarının ne kadar kötü olduğunu bilmezmiş gibi zam istiyor!
Hem de 5 kuruş!
Yani, şu anda 44 kuruş olan elektriğin kilovatının 5 kuruş zamla 49 kuruş olmasını öneriyor…
Zam olmazsa ülke karanlığa gömülecekmiş!
Niçin karanlığa gömüleceğini söylemiyor büyük ihtimalle grev yapıp ülkeyi karanlığa boğmaya hazırlanıyor!
Bak sayın kardeşim Çağlayan bey;
Anladığımız kadarıyla siz bu ülkede değil de başka bir dünyada yaşıyorsunuz!
Her halde o dünyada yaşayan insanların geçim derdi yok, enflasyon derdi yok, devalüasyon derdi hiç yok!
Mutlu mesut yaşayıp gidiyorlar ve siz de 5 kuruşluk zammın çok önemli olmadığını düşünüyorsunuz!
Yok kardeşim, hiç de öyle değil!
Bu ülkenin insanı artık değil elektrik faturasını ödemeyi, evine ekmek bile alamayacak günler yaşamaktadır!
Zaten klima kumandaları çoktan dolaplara saklanmış hele de bu sıcak yaz günlerinde daha az elektrik çeken vantilatörleri tercih eder duruma gelmiştir…
Onun için değil 5 kuruşluk zam, bir kuruşluk zam bile büyük bir kesim için yıkım demektir!
Herkes bilmektedir ki siz ve sendika üyeleriniz ile bütün kurum çalışanları elektrik faturalarını ödemekte ama bunun için çalıştınız kurumdan 700 TL civarında ek ödenek almaktasınız!
Elbette böyle olduğu için değil 5 kuruş 50 kuruş zam bile yapılsa sizi ve çalışanları pek etkilemez ve evlerinizde klimaların altında rahatlıkla yatabilirsiniz!
Buna bir de maaşınızın dışında 500 TL’lik aile yardımı da eklenince siz kurum çalışanları ülke standartlarını üstünde bir gelire sahipsiniz ama ne yazık ki özellikle de özel sektör çalışanları sizin gibi şanslı değildir…
Onlar çoktan klima kullanımını bıraktı, evde ışıklar açık bıraktıklarında eşlerine çocuklarına bağırır hale geldiler, hele de evlerin kapılarından elektrik faturaları atıldığı zaman her birinin tansiyonu yükselmekte, sinir krizi geçirmektedirler!
Onlar çok ekonomik davranıp 100 TL’lik bir tüketim toplamına KDV’siyle, maktu ücreti ve sokak aydınlatma ücretiyle birlikte 150 TL ödeme yapmak zorundadırlar…
Siz ve sizin gibiler ezilen ve büzülen halkın yanında olacaklarına eğer illa ki zam deyip şu anki ayrıcalıklı ve standart üstü durumunuzu kollayacaksınız diye ‘zam’ diye diretirseniz sendikacılığınızdan da emekçiliğinizden ve insanlığınızdan da biz ancak şüphe duyarız!
Onu için ikide bir zam isteyip vatandaşın boğazına sarılmaktan vazgeçin!
Ya da bu tür söylemlerden sonra yüzsüzlük yapıp da vatandaşın önüne hiç çıkmayın…
Sizin gibi sendikacılar için söylenecek tek söz vardır o da düşman başına!
 
 
150 kayıt parası neden?
 
“Merhaba abi, okulların yeni kapandığı şu günlerde bir yandan da yeni kayıtlar yapılmaya başlandı. Benim şahsım da Erenköy Lisesi okul aile birliği yönetim kurulu Başkanlığı yaptığım dönemde ve sonraki dönemde halkın geçimini de düşünerek okula kayıt parası olarak 20 TL olarak belirlendi şimdi yine aynı olarak kaldı. Dövizlerin tavan yaptığı alım gücünün tamamen sıfırlandığı bu zamanda Liselere kayıt parası 150 TL olması gerçekten düşündürücü kıyafet parası ilk taksiti 230 TL ve bunların hepsinin de peşin olması ve ay başına müsaade edilmemesine anlam veremiyorum.
Devlet okullarının parasız olduğunu kabul edersek bu paranın ne için alındığını birilerinin açıklaması gerekmiyor mu?
Milli eğitim Bakanlığının bu konu üzerinde hassas davranması ve halkın döviz karşısında alım gücünün erdiği bu zamanda bu kör düğüm haline gelmiş sorunlara çözüm bulmasını istiyoruz. Teşekkürler…”
 
(İbrahim BAYRAKTAR)
 
 
“Güvercinlik köylüleri tecavüzcü değil!
 
“Levent Bey, bu gün Kıbrıs Gazetesi’nde Eski Kilisede yaşanan tecavüz olayı yer aldı. Ama bu haber sanki Güvercinlik köyü ve köylüleri tarafından yapılmış izlenimiz verdi. Köyde şu an infial var. Sabah muhtar da aradı. Oysa olayın köyle hiç bir ilgisi yok. Kilise köyün 10 km dışında Lefkoşa Mağusa anayoluna yakın bir yerde. Ben de haberi yazan muhabire şu mesajı attım:
"Sayın Sedef Boşnak, bugün Kıbrıs Gazetesi’ndeki yazınızda Mağusa-Lefkoşa yoluna yakın yerde bulunan eski bir kilisede yaşanan çirkin tecavüz olayını Güvercinlik Köyünde yaşanmış gibi göstermişsiniz. Bu haberiniz gazetecilik anlayışına hiç de yakışmadı. Öncelikle bu olayın Güvercinlik köyünde yaşanmadığını, sadece Güvercinlik köyünün kuzey kısmında yaklaşık 10 km dışında boş bir tarlada bulunan eski bir kilise binasında yaşanmıştır. Ve bu olayın Güvercinlik köyü ve köylüsüyle hiç bir ilgisi yoktur. Olaya adı geçen kişiler de Güvercinlik Köyünde yaşamamaktadır. Haberinizden sonra birçok telefon ve mesaj aldım.
Bana "Hadi iyisiniz yine meşhur oldunuz. Çok hızlı köysünüz. Her türlü pislik sizin köyden mi çıkar’ gibi mesajlar geliyor. Geçmişte iki kendini bilmez insanın yaptığı sapıklık ve manyaklıktan dolayı KKTC'de yapılan ve yaşanan bütün tecavüz olaylarını Güvercinlik köyüne mal edemezsiniz. Köylüler bu haberinizi okuyunca çok üzüldü ve köyde bir infial yaratıldı. Haksız yere sırf bu haberden dolayı suçlanan veya ön yargılı davranılan Güvercinlik Köylülerine bir özür borçlusunuz diye düşünüyorum. Lütfen yarınki yazınızda bir iktibas veya düzeltme yaparak Köyün adını bu lekeden temizlemenizi rica ediyorum... Gazetecilik de bunu gerektirir... Sayılar sunuyor işinizde başarılar diliyorum... " sayfanızda yer verebilirseniz memnun olurum. Bir köyün ahlakı durumuyla oynamanın kimsenin hakkı yok. Yalan yanlış haberler yüzünden herkes Güvercinlik köyünü tecavüzcü sanıyor. Geçmişte bir iki kişinin yaptığı suç yüzünden bütün köy suçlanamaz diye düşünüyorum. Saygılar sunuyorum...”
 
(Hakan YOZCU)
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
Sayın Çağlayan CESURER, sizler kurum çalışanı olarak aylık 700 TL elektrik katkısı ve 500 TL aile yardımından feragat edin sonra elektriğe değil 5 kuruş isterseniz 25 kuruş zam talep edin! Dar gelirlinin en fazla ezildiği böyle bir dönemde zam istemeniz ayıptır, günahtır ve insafsızlıktır!
Sayın Hasan TAÇOY, 2014 yılında yapılan 535 bin TL’lik ihalesiz yol çizimi için bakanlık içinde soruşturma başlattığınızı memnuniyetle öğrendik. Bu arada yol çizim makinesinden adada bir tane var diye yutturmaya çalışırlarsa sakın kanmayın çünkü onlarca olduğunu öğrendik…
Sayın Tahsin ERTUĞRULOĞLU, siz İngiltere’de kızınızın diploma töreninde olunca haliyle Aziz Yıldırım burada öksüz gibi kaldı. Bu arada sizi defalarca aramış ama telefonlarına cevap vermemişsiniz…Üyelik kartınızı umarız iptal ettirmez…Bu arada genç kardeşimizin başarılarının devamını dileriz
Sayın Faiz SUCUOĞLU, Girne’den bir grup partili UBP genel başkan adaylığınız için kulislere başladılar. Önümüzdeki hafta ziyarete gelip resmi açıklama yapacaklarını öğrendik. Karar verme saati geldi desenize!
Sayın Hakan DİNÇYÜREK, Haspolat-Dumlupınar arasındaki toprak yolun kenarlarına çöp ve moloz dökülmeye başladığını biliyor muydunuz? Son birkaç aydır burada resmen bir çevre katliamı yaşanıyor önlem almanızı bekliyoruz!
Sayın Barış BURCU, ilk basın toplantısında olaya hakimiyet bakımından geçer not aldınız ama ha keşke garantörlük konusunda o kadar keskin bir dil kullanmasaydınız! Siz tabu değil deseniz de, garantörlüğü olmazsa olmaz diyenlerin sayısı bir hayli fazla!
Sayın Hüseyin Çavuş KELLE, siz Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nu istifa davet ettiniz ama zaten kendisi bu makamı biraz da metezori olarak bırakıyor. Bu arada büyük eyleminize büyük de büyük destek var, ben derim ki yeni hükümeti bekleyin, çünkü muhatap bulamayabilirsiniz…
Sayın İsmet AKİM, uyarımız üzerine kurum önündeki  eskimiş ve solmuş bayrakları değiştirdiğinizi memnuniyetle öğrendik. Hem bayraklar hem de kurumun bayrağı şimdi pırıl pırıl dalgalanıyor, hassasiyetinizden ötürü teşekkür ederiz…
Sayın Mehmet HARMANCI, Lefkoşa sanayi bölgesinde yarım kalan ve yıllardır atıl durumda kalan mezbahanın akıbeti merak konusu olmuş. İnşaat ne zaman bitirilecek, binayı yapan şirketin borcu ne zaman ve nasıl ödenecek? Öncelikle şu mahkeme olayını bir bitirmek gerek değil mi?
Sayın Kudret ÖZERSAY, basın açıklamalarınızın TAK ajansı tarafından bültene konulması için illa ki bir dernek ya da örgütün antetli kağıdını kullanmanız gerekmektedir. Bu konudaki şikayetinizde haklısınız ama ajansında tüzüğünde bazı kurallar var…
Sayın Mehmet Ali TALAT, koalisyon görüşmeleri için ilk olarak UBP ile görüşecek olmanız bazı DP’lileri epey tedirgin etti diyorlar. Bu arada 15 Temmuz tarihi biraz geç değil mi? Siz belli diğer partiler belli fazla uzatmamakta yarar görüyoruz…
Sayın Cafer ÖZSOYKAL, BRTK müdürlüğüne talip olup hem de sadece 15 gün fırsat istemeniz hem büyük bir cesaret örneğiydi hem de üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir konudur. Ama ne yazık ki biz de önce parti rozetine sonra adamın özelliklerine bakıyorlar…
Sayın Ömer KALYONCU, Başbakan adaylığınız parti genelinde olumlu karşılandı ama kendi bölgeniz olan Girne’de ciddi bir sıkıntı yarattı. Özellikle yerel seçimlerinde başka adaya çalışmanız bir kez daha gündeme geldi bilesiniz!
Sayın Hayri OÇAN, kırsal bir belediyenin başkanı olarak icraatlarınız Lefkoşa’dan bile taktir almaya başladı. Bu arada Minyatürk projenizin turizme de büyük katkı sağlayacağı konuşuluyor. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…
Sayın Oğuz KÖSE, program partneriniz Kemal usta ile anlaşıp bundan böyle ekrana kara gözlüklerle çıkma kararı almışsınız. Oldu olacak birer de 14’li silah alıp masanın üstüne koysanız diyoruz. Konsept olarak hiç de fena fikir olmasa gerek değil mi?