Döşenen borulara sözüm yok,
Gelecek olan suya da sözüm yok- ihtiyaçsa hay hay.
Anamur’da 3 köy’ün yeri değişti buna da sözüm yok,
Burada değişiklik olacak mı köylerde, o konuda bilgim yok..
Hiçbir şeye sözüm yok ta,
Merak ettiğim konu çok.
Şimdi, en baştan alalım ele,
Diyelim ki, su gündemimizde değil.
Ve ülkenin su ihtiyacını karşılamamız gerekiyor haliyle.
Neler yapıyoruz?
Veya neler yaptık?
Mesela yeteri kadar arıtma tesisimiz var mı?
Hani kanalizasyon sıkıntımız var ya, arıtmayla bu suyu kullandık mı?
Veya göller barajlar.
Buralardaki suları kullanıyor muyuz?
Kullandık, yemedi mi?
Yeşilırmak’tan denize akan su, su fazlası olduğu için mi?
Yani benim güzel kardeşim, biz gerçekten susuz kaldıkta onun için mi getiriyoruz?
Deniz yoluyla suyun gelmesine zerre kadar karşı olmadığım gibi merak ettiklerimi sorma hakkım var diye düşünüyorum.
Ülkenin su ihtiyacının 90 milyon metreküp olduğunu öğrendim, Türkiye’mden gelecek olan su da 75 milyon metreküp.
Yani tamamını karşılıyor.
Peki, şu anda biz 90 milyon suyu şu veya bu şekilde buluyorsak, gelecek olan (artı) 75 milyonu nerede saklayacağız?
Peki bizim suyun dağılımı ile ilgili yaptığımız çalışma var mı?
İçme suyu olacak diyoruz ya, ülke alt yapısında değişiklik olacak mı?
Yani benim borularım değişecek mi kardeşim?
Suyun martta geleceğini düşünürsek, alt yapıdaki değişim ne zaman tamamlanacak?
Yani musluğumuzdan temiz su Mart ayı içersinde akacak mı?
Eğer akmayacaksa su nerede kullanılacak?
Döşenen borular başka amaç için de kullanılacak mı?
Peki yumurta mı tavuktan çıkar, tavuk mu yumurtadan..
Aaaaaa…
Bana bir şeyler olmaya başladı suyumu getirin.
Çalışmalar kuvvetli (!)
Afiyet bal şeker olsun….