--- KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde tasarı halinde bekleyen "Bilişim Suçları Yasa Tasarısı" ile ilgili olarak yasada görünen en belirgin eksiklikler arasında; çocuk pornografisi, cep telefonuyla işlenebilecek suçlar ve siber kabadayılık suçlarının tanımlanmamış olmasıdır

Bilişim suçları şu anda birçok ülkede ciddi bir şekilde tartışılan ve önlemlerin alındığı bir alan olarak dikkat çekiyor. Özellikle internetin evlerimize girmesi ve sonrasında hızlı bir biçimde mobil cihazlar vasıtasıyla hayatımızda önemli bir yer tutmasıyla birlikte bu alandaki suçlar da artmış durumda. Tabii ki bilişim suçlarını sadece internet üzerinde yaşananlar olarak sınırlandıramayız. Bilişim suçu dediğimiz zaman; her türlü haberleşme ve iletişim cihazından yapılan suçlardan bahsediyoruz. Bir başka ifadeyle, sadece internet ortamında yaşanan durumlar değil, aynı zamanda cep telefonu ve benzeri elektronik cihazlarla yapılan her türlü taciz, tehdit, şantaj, hırsızlık, sahte kimlik kullanarak başkasının kimliğine bürünme, cinsel içerikli mesaj, siberkabadayılık, gibi birçok konuyu da kapsıyor.

Kamu yararı
Geçtiğimiz günlerde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhuriyet Meclisi’nde onaylanan ve şu anda yürürlükte olan “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası” hakkında tartışma devam ediyor. Ancak buna ilaveten tartışmamız gereken bir başka konu da Cumhuriyet Meclisi’nde taslak olarak bekleyen ve yakın bir tarihte yasalaşması öngörülen “Bilişim Suçları Yasa Tasarısı”dır. “Özel Hayatın ve Hayatın Gizli Alanının Korunması Yasası” hakkında özellikle basın örgütlerinden ciddi eleştiriler gelince, birçok sivil toplum örgütü Cumhuriyet Meclisi’nin http://www.cm.gov.nc.tr/ isimli internet adresinde yasa tasarısı adı altında bekleyen kısımlara bakması gerektiğini anlamış oldu. Zira yasa mecliste onaylanıp yürürlüğe girdikten sonra bazı şeyleri değiştir(ebil)mek zaman alıyor. O konuda basın örgütleri organize olup önerilerini meclisteki komisyona sunmuş olsaydı, şimdi şikâyet ettiğimiz ve gazeteciliğin temelini oluşturan “kamu yararı için haber toplama ve yayma görevini” yok sayan söz konusu yasa düzeltilmiş bir biçimde yürürlükte olurdu.

Siber suçlar eksik
Bu haftaki konumuz mecliste yasa tasarısı olarak bekleyen “Bilişim Suçları Yasa Tasarısı”. Bilgisayar ve internette programların çoğaltılmasından ve paylaşılmasından tutun da bilişim sistemleri için virüs yaymaya kadar birçok konuyu kapsıyor. Bazı ülkelerdeki yasalar bilişim suçları ile bilgisayar suçlarını bir birinden ayırıyor. Bunlara ilaveten cep telefonundan gönderilen kısa mesaj ve görüntülü mesajlar da içerdiği tehdit, şantaj, küfür, aşağılama ve cinsel yazılar bu kapsamda tanımlanıyor. Ancak KKTC Cumhuriyet Meclisi’nde yasa tasarısı olan söz konusu yasanın içerisinde bahsetmiş olduğum siber suçlar yer almıyor.

Türkiye kanunu güncelliyor
Tasarının birçok kısmı Türkiye’de 2007 yılında kanun haline gelen 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi" isimli kanundan alınmış durumda. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Avrupa Birliği Uyum Komisyonu 17 Aralık 2013 tarihinde "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" ile yeni bir kanun tasarısı ortaya koydu. Bir önceki kanuna göre daha detaylı hazırlanması dikkat çekerken, kanun Avrupa Birliği'ne de uyumlu hale getirildi. Muhtemelen yakın bir tarihte TBMM'de onaylanıp, yürürlüğe girecektir.



Kopyala-yapıştır
Bilişim suçlarıyla ilgili yasaları bir iletişimci gözüyle değerlendirdiğimi ifade etmeliyim. Hukuk konusunda uzman olmamakla birlikte, söz konusu yasaların neler getirip neler götüreceğine bakmalıyız. Zira yıllardır "KKTC'de bilişim yasası yok, o zaman etik ile sorunları çözelim" derken, şimdi mecliste bulunan yasa tasarısıyla ilgili olarak tartışmamız gerekiyor. Mevcut yasa tasarısı Türkiye'deki kanundan "kopyala-yapıştır" mantığında hazırlandığı için maddeler arasında ciddi kopukluklar olduğu gibi, anlatım bozuklukları da içeriyor. Genel olarak yasa tasarısı internet üzerinden işlenecek suçlara odaklanmış durumdadır. Oysa ki bilişim suçları sadece interneti kapsamıyor. Cep telefonuyla gerek sözlü gerek ise kısa mesajlarla da bir takım suçlar işlenebilir. Yasa tasarısı buna cevap veren bir düzenleme barındırmıyor. Suçların çoğu geneksel anlamda tanımlayabileceğimiz "Ceza Yasası'ndan" alınmış ve internette yayın yapan sitelerin bu suçları ihlaline ilişkin düzenlemeler yapılmış.

Erişim engellemesi
Tasarının 18. maddesi "Erişimin Engellenmesi Kararı ve Yerine Getirilmesi ile İçeriğin Yayından Kaldırılmasına İlişkin Kurallar" adı altında düzenlendi. Buna göre herhangi bir site: (A) Zem ve Kadih, (B) İntihara Teşvik, (C) Dolandırıcılık, ve (Ç) Genel Olarak Başkasının Kimliğine Bürünme suçlarından birisini ihlal ederse söz konusu içeriğe erişim engellenecek veya yayından kaldırılacak. Tasarıda ısrarla "erişim engellemesi" üzerinde duruluyor, ancak maddeler arasında bu işi yapacak olanlarla ilgili yetki karmaşası bulunuyor. Türkiye üzerinden fiber optik ağ ile internete bağlanan KKTC, ancak internet servis sağlayıcılar üzerinden sitelere giriş ve çıkışları düzenleyebilir. Bu kısım ister sansür ister ise düzenleme olarak algılansın, eğer söz konusu ihlal ise bunun mahkeme kararıyla yapılması gerekiyor.



Ya yok olacak ya da...
Bu maddenin devamında ise madde 10'da "Telif hakları ve bununla bağlantılı hakların ihlaliyle ilişkili suçlar" düzenlendi. KKTC'de hazırlanan bilişim suçları yasa tasarısında telif haklarıyla ilgili bölümler olmasına rağmen, çocuk pornografisi konusunda herhangi bir düzenleme içermiyor. Yasa tasarısının üçüncü kısmında "Fikri Haklara, Bilgisayar Programı Ve Veritabanı Üzerindeki Haklara Yönelik İhlaller İle İlgili Kurallar" yer alıyor. Ülkede bilişim sektöründeki telif haklarını korumak için atılan ilk adım olması nedeniyle önemli. Yasanın onaylanmasıyla birlikte bu alanda faaliyet gösteren birçok sektör ya yok olacak ya da kendini yasal düzenlemeye uyumlu hale getirecek.

Çocuk pornografisi
KKTC'deki yasa tasarısı erişimin engellenmesiyla ilgili 4 madde içerirken, Türkiye'de yürülükte olan kanun 7 madde içeriyor. Bunlar şöyle: 1) İn¬ti¬ha¬ra yön¬len¬dir¬me, 2) Ço¬cuk¬la¬rın cin¬sel istismarı, 3) Uyuş¬tu¬ru¬cu ve¬ya uya¬rı¬cı mad¬de kul¬la¬nıl¬ma¬sı¬nı ko¬lay¬laş¬tır¬ma, 4) Sağ¬lık için teh¬li¬ke¬li mad¬de te¬mi¬ni, 5) Müs¬teh¬cen¬lik, 6) Fu¬huş, 7) Ku¬mar oy¬nan¬ma¬sı için yer ve im¬kân sağ¬la¬ma suçları. Suçlarla ilgili çemberi büyütmek ne kadar doğrudur tartışılır, ama aralarında elzem olanlar da bulunuyor. Özellikle çocuklarla ilgili olanlar Avrupa'nın Budapeşte'de 2001 yılında kabul ettiği ve imzaya açtığı siber suçlara ilişkin düzenlenen belgede yer alıyor. Bu alanda düzenlenen ilk belge olan ve Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan belge 1 Temmuz 2004 tarihinde yürürlüğe girdi. Söz konusu belgenin 9. maddesinde "Çocuk Pornografisi İle Bağlantılı Suçlar" başlığı altında çocuk pornografisi üretmek, temin etmek, depolamak, aktarmak veya dağıtımını yapmak suç kapsamında yer alıyor.



Üzerinde çalışmalıyız
Konuyu özetleyecek olursak; böylesi önemli ve elzem bir yasaya Kıbrıs Türk halkı olarak ihtiyaç duyduğumuz bir gerçek. Hazır yasa tasarı halindeyken gerekli öneriler uzmanlar ve ülkede bilişim sektöründe faaliyet gösteren kişiler tarafından yapılmalı ve güncel ihtiyaçlara cevap veren bir yasa ortaya çıkartılmalı. Yasada gördüğüm en belirgin eksiklikler arasında; çocuk pornografisi, cep telefonuyla işlenebilecek suçlar ve siber kabadayılık suçlarının tanımlanmamasıdır. Siber kabadayılık; bir grubun veya bir kişinin internette kasıtlı ve tekrarlanan bir şekilde başkalarına zarar verme yönündeki eylemler olarak tanımlanıyor. Gerçek hayatta da yaşanan birisini korkutmak, tehdit etmek, acı vermek gibi davranışlar, şimdi sanal ortamlarda yaşanıyor. Bu tür suçlarla ilgili olarak Avrupa, Amerika ve Avustralya kıtalarında olmak üzere birçok ülkede araştırmalar yapılıyor ve yasalar çerçevesinde de önlemler alınıyor. Yasayla ilgili günlerdir üzerinde konuştuğumuz Multimax (internet servis sağlayıcısı) Direktörü Kemal Basat: "Özellike sosyal medya kullanımının tek haneli yaşlara indiği günümüzde dünyada çocuk istismarı büyük bir konu" diyor. Bilişim suçları yasa tasarısı, üzerinde biraz daha çalışılması gereken bir durumda görünüyor.