“Sevgili Levent Özadam,
Mesaj kutunuzdaki yazıyı gün içerisinde okudum. Öncelikle bu konuya değindiğiniz için teşekkür ederim. Bir süredir LTB Teknik İşler Komitesinde yaptığımız bu çalışmanın detayları ile ilgili açıklama yapmayı düşünüyor, ama fırsat bulamıyordum. Mesaj kutusunda yazınızı görünce bu bilgilendirmenin eksikliğini tekrardan fark ettim.
Açıklamaya geçmeden şunu belirtmem gerekiyor. Belediyecilikte 3 yıldır, kısa ama her gününü sık dokuduğum bir tecrübem oldu. Belediyeciliğin zor olduğu bir okulda, LTB’de öğrendiğim tek bir doğru var ise o da şudur:
Eğer yaptığınız her şey alkışlanıyorsa, kötü bir belediyecisiniz demektir.
Koordinatörlüğünü üstlendiğim LTB Teknik İşler Komitesinde, “Yeşil Alanlar Halkın Malıdır” vizyonu ile aralık ayında çalışmaya başladık. Hoş bu vizyon ülkemizin anayasası tarafından da korunuyordu ama iki dönem önce anayasa göz ardı edilmiş ve halkın malı kişilere dağıtılmış, kiralanmıştı.
Durum çok hassas olduğundan biz iki ay boyunca her mesai günü toplanarak detaylı çalışma yolunu seçtik. Tek tek büfeleri incelemeye başlamadan önce, herkese eşit davranmak adına, anayasaya da uyacak ‘yeşil alandaki yapılar kriterleri’mizi belirledik. Yasaya uyarken insanları mağdur etmemek için belirlediğimiz kriterler şunlar idi:
Park değil sadece büfelerin bulunduğu alan kiralanacaktı
Yeşil alanın halk tarafından kullanılmasını sınırlandıran engeller olmayacaktı (bahçe duvarı, telleme, vb.)
İlgili şubemizin yeşil alan büfesi standartlarına uygun olacaktı.( İlave ve ekleri olmayacaktı.)
Bölge halkı büfeden memnun olacaktı
Bölge muhtarının görüşü alınacaktı
Öncelikle bu kriterleri onayladık. Ardından kriterlerin uygulanması ve anayasal olarak korunan yeşil alanları tekrar halkın kullanımına verilmesi için çalışmalara başladık.
Mesaj kutusunda yazdığınız maddelerle ile ilgili konuya geldiğimizde epey baskı yedik. Neredeyse tüm partilerdeki arkadaşlarımızdan hepimiz telkin aldık. ‘Gazeteci tanıdıkları var’ denildi, ‘çevresi çok geniş, politik geleceğini düşün’ denildi, ‘hedef sen gösteriliyorsun’ denildi, ‘başkası uğraşsın bırak’ denildi…
Bu arkadaşımız her ne kadar büfesini güzel bir şekilde işletse de meydan olarak çalışan bir alanın bir kısmını korkuluk ile kapattığı için ikinci maddeye uymuyordu. Meydanın bir kısmının kapatılarak bir büfenin bahçesi olarak sınırlandırılması kamu malının özelleştirilmesiydi. Şehircilik teamüllerine de aykırıydı.
Meydanlar Lefkoşa halkına aittir Levent Bey. Bizim meydanın bir parçasını keserek bir büfenin bahçesi haline getirmemiz Lefkoşa halkına ihanet olurdu. Alkışlanmamayı, hedef gösterilmeyi, siyasi kariyerimizi matlaştırmayı göze aldık ve komite olarak yeşil alan vizyonumuzdan şaşmadık.
Büfe sahibi arkadaşımızı da kötü durumda bırakmamak için bir geçiş süresi önerdik komitemizde. Bu süreçte temizlik ve güvenlik adına adım atılması için LTB idaresine gidecek bir tavsiye kararı aldık. Ben inanıyorum ki LTB Başkanımız Sn Harmancı bu temizlik ve güvenlik konusunda adımları başarıyla yaptıracak ve sürecin sonunda büfe sahibi arkadaşımız söylediği gibi korkulukları kendi kaldıracaktır.
Lefkoşa Türk Belediyesi her talebe EVET denilen bir zamandan, iki dönem önce geçti Levent Bey. Bu dönemde Lefkoşa’ya yapılan zararı düzeltmek için biz gün ve gün boğuşuyoruz.
Bugün belediyemizi, yeşil alanlarını ve halkının çıkarlarını korumak için hayır demek zorundayız.
Hayır demek durumundayız, çünkü belediyecilik gerektiği yerde HAYIR diyebilme sanatıdır…”
 
Saygılarımla,
Onur Olguner
LTB Teknik İşler ve Kentsel
Tasarım Komitesi Koordinatörü
 
 
Alkol ve sigara!
 
K.T.Tabipleri Birliği’nin dün basın açıklaması vardı;
Bu açıklamada alkol reklamlarının yasaklanması isteniyordu.
Bu konuyu birkaç defa da ben gündeme getirmiştim…
Sigara reklamları yasaklanmıştı ama her ne hikmetse alkol reklamlarına bu yasak uygulanmamıştı…
Tabipler Birliği’nin bunu bir kez daha gündeme getirmesi iyi oldu çünkü hem gazetelerin orta sayfalarında hem de anayollarda deve panolarda alkol reklamı yapılmasının manası nedir anlamak mümkün değildir…
Ayrıca sigara içen birisi ancak kendine sağlık açısından zarar verirken alkol kullananların kendin başkalarına da zarar verdiğini bilmemek mümkün mü…
Bir çok ölümlü trafik kazanın alkol nedeniyle meydana geldiğini, alkol kullanandan ayrı suçsuz insanların da bu kazalarda hayatını yitirdiğini ne çabuk unuttuk!
 
 
 
MESAJ KUTUSU
 
 
Sayın Özkan YORGANCIOĞLU, Gönyeli’deki tenis kortlarında kullanılmak üzere devletin 50 bin TL katkı yapılmasını onayladınız, iyi güzel de bu paranın gerçekten oraya mı kullanılıp kullanılmayacağını lütfen çok iyi takip edin. Sizi temin ederiz ki bu para başkasının cebine gidecek, bizden uyarması!
Sayın Ünal AYDOĞAN, yani maşallah sizin otel inşaatı daha tamamlanmadan dökülmeye başladı ve çalışanların hayatı can pazarına çıktı. Şu müteahhit arkadaşı bir uyarsanız diyoruz. Bu arada İngiltere’de ortaklık yaptığınız bir arkadaş da artık her yerde konuşmaya başladı bilesiniz. Çok yakında gazete sayfalarında okuyabilirsiniz!
Sayın Şükrü ÇANKAYA, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra Ombudsman makamına atanacağınızı duyduk. Acaba diyoruz Sayıştay-Kıb-Tek kavgası bu senaryonun bir parçası mı diye aklımıza takıldı kaldı! Hakkınızda hayırlısı artık!
Sayın Mustafa YALINKAYA, LTB çalışanları geçmiş sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarının ne zaman yapılacağını sorduğunda kendilerine bunu açıklamanın ‘etik olmadığını’ söylüyormuşsunuz. Biraz acayibimize gitti de bir çıtlatalım dedik…
Sayın Hüseyin ÖZGÜRGÜN, dün Meclis’te Serdar Denktaş ile öyle bir kapıştınız ki iki parti arasında ipler neredeyse tamamen koptu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde hiç de iyi olmadı değil mi? Bu aralar kavgadan daha çok uzlaşıcı olmakta yarar görüyoruz.
Sayın Aziz GÜRPINAR, nefes darlığı olan bir çalışanınız hastanelik olmasına rağmen hala arşivde çalıştırılmaya devam ediyor. Aile bir an önce konuya duyarlılık göstermenizi bekliyor. Allah korusun çalışanın daha ciddi sağlık sorunu olursa bunun hesabını kimse veremez!
Sayın Mehmet ADAHAN, karşı tarafın avukatı tembel çıkında belediyenin aleyhine açılan dava zaman aşımına uğramış ve siz de rahat bir nefes almışsınız. Hadi şimdilik günü kurtardınız da seçimler geldiği zaman ne yapacaksınız artık o da size kalmış değil mi?
Sayın Mehmet HARMANCI, Mustafa Diker adının bir sokağa verilmesi vatandaş tarafından memnuniyetle karşılandı tebrik ederiz. Bu arada hayatını kaybeden gazeteci büyüklerimiz için de şimdiden çalışma başlatmakta yarar var. Basın kendi değerlerine sahip çıkmıyor bari siz olsun bu duyarlılığı gösterin…
Sayın Özkan MAVİOĞLU, Lefke’deki istihdam isyanı en fazla sizin başınızı ağrıtacağa benzetiyor. Dün birkaç genç telefonla aradı çok yakında kamuoyunu ayağa kaldıracak şeyler açıklayacaklarını iddia ettiler. Ne olabilir acaba?
Sayın Sibel SİBER, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik gazete reklamlarındaki bir resminiz İngiltere’nin efsane başbakanlarından Margaret Thatcher’in sanki de kopyası olmuş. Özellikle aynı saç modelinin seçilmesi gözlerden kaçmıyor. Şu reklamcılar neleri düşünüyor değil mi?
Sayın Necmi BELGE, eski mesleğiniz olan rehberliğe dönüş yaptığınız ve yine turistlerle haşır neşir olmaya başladığınız söyleniyor. Madem ki gazetecilikte para kalmadı ayakta kalmak için her yol mübah değil mi? Hayırlı işler dileriz…
Sayın Feride YILDIRIMER, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha ziyade genel seçimlerde kimi aşağıya atacağınıza dair çeşitli planlar yapmaya başladığınız söyleniyor. Hayırdır yine kim damarınıza bastı? Geceleri çok uykular kaçacak desenize!
Sayın Mehmet KERMEOĞLU, bazı partililer sizi UBP’den ihraç edebilmek için kolları sıvamış ve düğmeye basmış diyorlar. Tam da Derviş bey ile barış çubuğu yakmışken yangına körükle gidenler kim acaba? Hadi bakalım gazanız mübarek olsun…
Sayın Suphi COŞKUN, yıllar sonra birisi çıkıp da Dipkarpaz için sanayi bölgesi yapmayı akıl etti ya Allah ne muradınız varsa versin. Bu konuda çok sayıda teşekkür mesajınız geliyor, umarız en kısa zamanda uygulamaya geçersiniz….
Sayın Hasan KILIÇ, biraz geç olsa da muhterem babanız Ali hocanın vefatını üzüntü ile öğrendik. Merhuma Tanrı’dan rahmet size ve aileye sabır ve baş sağlığı dileriz. Allah geride kalanlara sağlıklı uzun ömürler versin.
Sayın Anıl KAYA, Aydınlık Yarınlar Hareketi olarak hafta sonu 900 fidan dikmeniz en fazla bölge halkı tarafından memnuniyetle karşılandı. Bu tür kampanyaların ada çapında yaygınlaştırılması isteniyor. Tebrik eder başarılarınızın devamını dileriz…
 
GÜNÜN FOTOĞRAFI:
 


---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Günün Fıkrası
 
Alışkanlık...

Genç adam evlenmişti. 
Ertesi gün arkadaşlarından birine rastladı.
Nasıl geçti? diye sordu arkadaşı.
Sorma birader dedi, damat üzüntüyle başını sallayarak.
Feci bir şey oldu.
Ne oldu?
Gece gayet iyi geçti. 
Sabahleyin kalkınca nerede olduğumu hatırlayamadım.
Bekarlıktan kalma alışkanlıkla karımın eline para tutuşturup gitmeye kalktım.
Deme, peki karın yaptı?
O da uyku sersemliğiyle kalkıp paranın üzerini geri verdi...